I'm happy to see you translate Turkish
861 parallel translation
I know you're happy to see me, but no kiss, okay?
Beni gördüğün için sevindiğini biliyorum ama öpmek yok. Tamam mı?
My dear Reinhold, I'm always so happy to see you.
İki gözüm Reinhold, seni ne zaman görsem mutlu oluyorum.
I'm happy to see you, Kitty.
Seni gördüğüme sevindim, Kitty.
I'm so happy to see you again.
Seni tekrar gördüğüme çok sevindim.
I'm very happy to see you again, Jean... because you forgot to take away the two silver candlesticks I gave you.
Seni tekrar gördüğüme çok sevindim Jean çünkü sana verdiğim iki gümüş şamdanı almayı unutmuşsun.
I'm so happy to see you.
O nedenle sizi öpmeliyim.
- I'm so happy to see you.
- Seni gördüğüme çok sevindim.
I'm very happy to see you.
Seni gördüğüme çok sevindim.
I'm sure they'd like to see you happy too.
Eminim sizi de mutlu görmek isterler.
I'm so happy to see you.
Seni gördüğüme çok sevindim.
- I'm so happy to see you
- Seni gördüğüme çok sevindim.
I'm happy to see you, Bruce.
Seni gördüğüme sevindim, Bruce.
I'm happy to see that my little visit had an effect on you.
Benim küçük ziyaretimin sizin üzerinizde etkili olduğunu görmekten mutluyum.
I'm so happy to see you're all right.
İyi olduğuna çok sevindim.
- I know, but I'm so happy to see you. - Oh, it looks gorgeous!
- Sizi gördüğüme çok sevindim.
- I'm so happy to see you again.
- Seni gördüğüme çok sevindim.
I'm so happy to see you, Archibaldo.
Seni gördüğüm için çok mutluyum, Archibaldo.
I guess the single girls in Columbus were happy to see you leave.
Sanırım Columbus'daki bekar bayanlar gitmenize sevinmiştir.
- I'm so happy to see you again, Paul.
- Seni tekrar gördüğüme sevindim Paul.
I'm happy to see that you diverted your mission... ... to an enterprise more to your talents.
Görevini, yeteneklerine daha uygun bir uyanikliga çevirdigini görmek beni mutlu etti.
I'm so happy to see you.
Seni gördüğüme çok mutlu oldum.
I'm so happy to see you.
Senin görmek ne güzel.
It doesn't mean that I'm not happy to see you!
Bu tabi seni gördüğüm için mutlu değilim anlamına gelmiyor!
I'm so happy to see you.
Senin gördüğüme çok sevindim.
And you? I'm so happy to see you again.
Seni tekrar gördüğüme sevindim.
I'm happy to see you again.
Seni tekrar gördüğüme çok memnunum.
I'm so happy to see you! Oh, Ben!
Seni gördüğüme o kadar çok sevindim ki!
Under those circumstances, I'll be happy to see that you get it.
Bu şartlar altında, işi aldığını görmekten mutlu olacağım.
- I'm just happy to see you.
- Ben sadece seni gördüğüm için mutluyum.
And I'm happy to see you too.
Oh, bende seni gördüğüm için çok mutluyum.
- I'm so happy to see you again
- Seni yeniden gördüğüme çok memnun oldum.
I'm happy to see that one of you has decided to be sensible.
Birinizin mantıklı olanı yapmaya karar vermesine sevindim.
Well, I'm very happy to see you all again, you know, very happy - but I'm not alone.
Ve Milou! Sizi tekrar gördüğüme çok sevindim, biliyor musunuz? Çok sevindim.
I'm happy to see you.
Sizi gördüğüme çok memnun oldum.
I'm happy to see you.
Seni gördüğüm için çok mutluyum.
I'm so happy to see you, Leonard.
- Seni gördüğüm için çok mutluyum.
- I'm happy to see you again.
- Sizi tekrar gördüğüme sevindim.
I'm so happy to see you again.
Seni görmek ne büyük bir zevk.
Mister, I'm happy to see you.
Buyurun beyefendi. Hoş geldiniz.
I want to tell you... I'm happy to see a bright, talented man like you break right through to the top.
Sana şunu söylemek isterim ki, senin gibi zeki, yetenekli birinin zirvede olduğunu gördüğüme çok sevindim.
You think I'm not happy to see you?
Seni görünce mutlu olmamam mı gerekiyor?
No, I'm more than happy to see you.
Seni görmek mutluluktan da fazla benim için.
I'm happy to see you, Juanita.
- Seni gördüğüme sevindim, Juanita.
I'm happy to see you.
Sizi gördüğüme sevindim.
I'm very happy to see you better.
Sizi daha iyi gördüğüme sevindim.
I'm happy to see you,
Seni gördüğüme sevindim.
Oh, Bruce, I'm so happy to see you.
Oh, Bruce, seni görmek ne mutluluk!
I`m happy to see you!
Seni gördüğüme sevindim!
I'm so happy to see you!
Seni gördüğüme nasıl da sevindim.
- I'm ever so happy to see you!
- Sizi gördüğüme o kadar sevindim ki!
I'm so happy to see you.
Ben de sizi gördüğüme sevindim, canım.