I'm here to apologize translate Turkish
161 parallel translation
I must apologize for not being here to greet you personally but I trust you've found everything you needed.
Sizi şahsen karşılayamadığım için üzgünüm. İhtiyacınız olan her şeyi buldunuz umarım.
I suppose you've come to apologize for the unbelievable criminal injustices which have been visited upon me here.
Sanırım bana karşı işlenen inanılmaz cürüm ve haksızlık için... özür dilemeye geldiniz.
I'm here to apologize for them. Sounds good.
Buraya onlar için af dilemeye geldim kulağa hoş gelir
About my conduct in the office here yesterday I'm afraid I got a little carried away. I'd like to apologize to you.
Dün buradaki davranışım konusunda birazcık kendimi kaptırmıştım galiba.
I've come here to apologize.
Yaptığım şeyler için üzgün olduğumu bil. Özür dilemeye geldim.
I'm here because I want to apologize for treating you like an object.
Sana sadece bir objeymiş gibi davrandığım, için özür dilemek için buradayım.
Well, I'm here to apologize.
Buraya özür dilemeye geldim.
I apologize for my behaviour, but it's hard to get a drink round here.
Davranışım için özür dilerim, ama burada içki alabilmek zor iş.
Look, I could stay here and listen to you apologize all day but I've got to get to Bajor.
Bak burada durup tüm gün özür dilemeni dinleyebilirim ama Bajor'a gitmem lazım.
I'm sorry. I got to apologize here.
Üzgünüm, özür dilemem gerek.
Really what I came over here to do was apologize- - which ain't easy for me- - about how I acted the other night.
Gerçek geliş sebebim, özür dilemek ki bu benim için hiç kolay değil yani diğer gece yaptıklarım için.
I'm here to apologize.
Özür dilemek için buradayım.
I'm not going to stand here and apologize for what I did.
Burada durup yaptıklarım için özür dileyecek değilim.
The reason I'm here, like I said, is I want to apologize.
Hayır... Lanet olsun.
Uh, no. Actually, I'm here to, uh, apologize.
Özür dilemek için geldim.
Do you know I have come here to apologize and you're antagonizing me?
Buraya senden özür dilemeye geldim sense beni kışkırtmaya mı çalışıyorsun?
I was just coming over here to apologize for my behavior!
Tavrım için özür dilemeye gelmiştim.
Yeah, well, you get the hell out of here or I'm gonna call the cops. Apologize to the lady.
- Defol git buradan, yoksa polis çağırırım!
- I'm trying to apologize here.
- Özür dilemeye çalışıyorum.
I apologize. Jesus, here you are, kind enough to invite me to your table, and I start talking politics right off the bat. Mm.
Çok özür dilerim.Tanrım siz beni masanıza davet etme nezaketini gösterdiniz, bense politika saçmalıkları ile başınızı şişiriyorum.
I'm here to... I came to apologize.
Buraya... sizden özur dilemek için geldim.
I'm trying to apologize here.
Özür dilemeye çalışıyorum.
Oh, my God. I mean, I came here to apologize to you.
Tanrım, ben de özür dilemeye buraya gelmiştim.
I'm not here to apologize.
Buraya özür dilemeye gelmedim.
I sincerely apologize for having to call you out here again.
Sizi mahkemeye çağırdığım için gerçekten özür dilerim.
Since I have you here, I just wanted to apologize... because I feel like I came on strongly this morning. It was rude.
Madem seni yakaladım, özür dilemek istiyorum çünkü bu sabah fazla üstüne geldim.
I hope you are here to apologize for what you did in your interview today.
Umarım bugün görüşmede yaptıklarından dolayı özür dilemek için buradasındır.
I am here to apologize for misspelling your name.
Adınızı yanlış yazdığım için özür dilemeye geldim.
I didn't come here to apologize, because there is no reason for that.
Buraya senden özür dilemeye gelmedim, özür dilenecek bir şey yapmadım çünkü.
If you're here to apologize- - I'm not here to apologize.
- Özür dilemeye geldiysen- - - Özür dilemeye gelmedim.
I'm here to apologize, okay?
Özür dilemek için buradayım.
I'm here to apologize.
Özür dilemeye geldim.
I want to apologize for the disturbance I caused here a few days ago.
Birkaç gün önce yarattığım rahatsızlıktan ötürü özür dilerim.
I'm the manager here and I'd like to apologize for the unfortunate incident that just took place, and offer you all coffee on the house.
Ben buranın yöneticisiyim, Biraz önce gerçekleşen talihsiz olay için hepinizden özür dilerim. Hepinize bir fincan çay ikram etmek istiyorum.
I'm here because I can't apologize to my son.
Buradayım, çünkü oğlumdan özür dileyemem.
Uh, I'm just here to apologize.
Aah, özür dilemek için buradayım.
I'm here to apologize, I guess.
Buraya özür dilemek için geldim.
I'm Harvey Bigsby, and I brought my wife here to apologize.
Karımı özür dilemesi için getirdim.
I apologize for asking you all to come down here, but I ask for your cooperation now.
Hepinizin buraya aşağı gelmesini istediğim için üzgünüm, ama şimdi yardımınızı istiyorum.
I couldn't stop thinking about it, so I decided that I would drive down here and apologize to you in person.
Bunu düşünmeden duramadım. Ve buraya kadar gelip.. senden yüzyüze özür dilemek istedim.
I don't need you to apologize. I just want you to be here when he goes down.
Senin özür dilemene ihtiyacım yok.Onu yere serdiğimde burda olmanı istedim sadece.
No, I'm supposed to come in here so you could apologize to me.
Hayır, ben buraya gelecektim, sen de benden özür dileyecektin.
For those of you who aren't done, I apologize, but there's a reason why I'm up here and you're down there, and if you please, right now, we're going to go at my pace.
Sözlerini henüz bitirmeyenlerden özür diliyorum, ama benim burada sizin orada aşağıda olmanızın bir sebebi var. Müsaadenizle şimdi benim sıram.
I'm sitting here trying to apologize to you, and you're making jokes?
Burada senden özür dilemeye çalışıyorum ama sen eğleniyorsun.
Oh! Guys, please, I'm here to apologize.
Millet lütfen, Özür dilemek için buradayım.
Look, I'm not gonna sit here... and apologize to you for doing my job.
Bak, burada oturup işimi yaptım diye özür dilemeyeceğim.
All right, here's the deal. You have to apologize, and once maybe you make things right, hopefully I can get the spirit to move on.
Tamam, işte anlaşma sen özür dile, ve ilk defa doğru bişey yap umarım o zaman hayaleti yoluna devam ettirebilirim
I am a good cop, and I'm not going to stand here and apologize for my good score.
Ben iyi bir polisim ve iyi skorum için senden özür dilemeyeceğim.
Anna, to be honest, I came here'cause I wanted to apologize for acting like such a jerk.
Anna, dürüst olmak gerekirse, buraya sana pislik gibi davrandığım için özür dilemeye geldim.
I'm not here to apologize, Professor Amerian.
Özür dilemek için gelmedim, Profesör Amerian.
I'm not here to apologize for your family.
Ben buraya ailen için özür dilemek için gelmedim.
i'm here 4719
i'm here for you 373
i'm here if you need me 37
i'm here too 22
i'm here to stay 17
i'm here now 349
i'm here to help 220
i'm here to help you 212
i'm here to save you 34
i'm here on business 49
i'm here for you 373
i'm here if you need me 37
i'm here too 22
i'm here to stay 17
i'm here now 349
i'm here to help 220
i'm here to help you 212
i'm here to save you 34
i'm here on business 49
i'm here with you 65
i'm here to rescue you 19
i'm here to work 18
i'm here to see you 50
i'm here because 32
i'm here to listen 16
i'm here because of you 16
i'm here to tell you 22
i'm here to 41
i'm here to warn you 17
i'm here to rescue you 19
i'm here to work 18
i'm here to see you 50
i'm here because 32
i'm here to listen 16
i'm here because of you 16
i'm here to tell you 22
i'm here to 41
i'm here to warn you 17