I'm here to rescue you translate Turkish
78 parallel translation
In the meantime, I'm sure you'll want to hear from some of the folks... who have gathered here to hope and pray for Leo's rescue.
Bu arada, Leo için dua etmek üzere buraya toplanmış olan bazı kişilerin düşüncelerini duymak isteyeceğinize eminim.
I'm here to find out ways with you to rescue them
Seninle onları kurtaracak bir yol bulmaya geldim!
I'm here to rescue you.
Seni kurtarmaya geldim.
– I'm here to rescue you.
– Seni kurtarmaya geldim.
Well, my name is Templeton Peck and believe it or not, I am here to rescue you.
Evet, adım Templeton Peck ve ister inanın ister inanmayın, sizi kurtarmak için buradayım.
I shall always picture you here. I expect you to always come charging to my rescue.
En çok umutsuzluk yaşadığım anlarda, ellerimi tuttun ve bana olayları farklı görmem için yardım ettin.
I'm here to rescue you!
Seni buraya kurtarmaya geldim!
I'm here to rescue you.
Sizi kurtarmaya geldim.
I'm here to rescue you, Haruko!
Seni kurtarmaya geldim, Haruko!
I'm here to rescue you. Calm down.
Seni kurtarmak için buradayım.
I guess you're not here to reminisce about when you helped us rescue Moogie from the Dominion. You're right.
Moogie'yi Dominion'dan kurtarmak için, abimle bana yardım ettiğinizi hatırlatmaya geldiğinizi sanmıyorum.
So it looks like I'm here at 1 : 00 in the morning... being all heroic trying to rescue you, but the truth is...
Gördüğün gibi sabahın 1'nde buradayım... seni kurtarmak için kahraman oldum, fakat gerçek şu ki...
I need you here to rescue me.
Benim burada siz tarafından kurtarılmaya ihtiyacım var.
You can tell lord Farquaad that if he wants to rescue me properly, I'll be waiting for him right here.
Git, Lord Farquaad'a söyle, beni uygun şekilde kurtaracaksa, onu burada bekliyor olacağım.
- I'm here. - Seems like I'm always fucking up and you're always comin to my rescue, man. Ricky!
Her zaman berbat ediyor gibiyim ve...
I'm here to rescue you. Come quickly!
Seni kurtarmaya geldim, hadi çabuk ol
Don't worry dad! I'm here to rescue you.
Merak etme baba Seni kurtarmaya geldim
I'm not here to meet you in particular, but I am here to rescue those let down by the system.
Burada sizinle tanışmak için bulunmuyorum, insanları sistem tarafından kandırılmaktan kurtarmak için buradayım.
You know, "I'm here to rescue you!"
Bilirsin işte, "Seni kurtarmak için geldim!"
And I'm here to rescue you.
Ve seni kurtarmaya geldim.
I am called Jack, and I'm here to rescue you.
Benim adım Jack, ve sizi kurtarmaya geldim.
I'm here to rescue you.
Ben seni kurtarmak için buradayım.
I'm a Coast Guard rescue swimmer here to help you, son.
Ben cankurtaranım. Sana yardım etmeye geldim, evlat.
I'm Luke Skywalker, I'm here to rescue you!
Ben Luke Skywalker, sizi kurtarmak için burdayım!
This won't make you feel better, but I'm here to rescue you.
Söyleyeceğim şey kendini pek iyi hissettirmeyecek ama... Seni kurtarmaya geldim.
- I'm here to rescue you.
- Seni kurtarmaya geldim.
I'm here to rescue you.
Sizi kurtarmak için buradayım.
I'm here to rescue you.
Seni kurtarmak için geldim.
- I'm here to rescue you.
- Sizi kurtarmak için geldim
Roberta, I'm here to rescue you,
Roberta, seni kurtarmak için geldim,
I'm here to rescue you from yourself.
Seni kendinden kurtarmak için buradayım ben.
I'm here to rescue you.
- Sizi kurtarmaya geldim.
So I take it you guys aren't here to rescue us.
Sanırım bizi kurtarmak için gelmediniz.
But fear not, I'm here to rescue you.
Seni kurtarmaya geldim.
Hey, I don't know about you, but I'm not gonna sit around here and just wait for Chance to ride to the rescue as usual.
Seni bilmem ama ben burada öylece oturup Chance'nin her zamanki gibi beni kurtarmasını bekleyemem.
I'm here to rescue you.
Seni kurtarmak için buradayım.
I'm here to rescue you!
Sizi kurtarmak için buradayım!
Hello. I'm here to rescue you.
Sizi kurtarmaya geldim.
I guess they're not here to rescue you.
Sanırım, bu adamlar seni kurtarmak için burada değiller.
I won't sit here like some damsel waiting for you to rescue me!
Senin kurtarmanı bekleyen küçük bir kızmışım gibi burada oturmayacağım!
It looks like I'm here to rescue you.
Görünüşe göre seni kurtarmaya gelmişim.
- I'm telling you that I'm here to rescue you.
- Seni kurtarmaya geldim diyorum işte ya.
I'm here to rescue you from the clutches of the evil bitch nuns.
Seni şeytan rahibelerden kurtarmaya geldim... Gel buraya!
I'm here to rescue you.
Seni kurtarmaya geldim
I'm here to rescue you. Rescue us? !
Sizi kurtarmaya geldim.
I'm here to rescue you.
Kurtaracağım.
Hmm. Then I'm afraid I'm not here to rescue you.
O hâlde korkarım ki seni kurtarmayacağım.
You think I was just gonna come down here to the rescue?
Çıkıp buraya geleceğimi, seni kurtaracağımı mı?
Gilda? My name is Charlie Bradbury. And I am here to rescue you.
Gilda, benim adım Charlie Bradbury ve seni kurtarmaya geldim.
Bo-Katan. I'm here to rescue you.
Seni kurtarmak için buradayım.
My name is Philip Neville Bourne, and I'm here to rescue you.
Adım Philip Neville Bourne ve seni kurtarmak için buradayım.