I'm honest translate Turkish
5,437 parallel translation
You know, it's just frustrating, because you weren't, like, honest or straightforward with me about it, and so I didn't even get the chance to, like, look for other opportunities if this falls through, you know?
Bu çok sinir bozucu çünkü siz bana karşı dürüst ya da açık sözlü değildiniz. O yüzden eğer bu iş olmazsa şansımı aramama fırsat dahi vermediniz.
A friend told me I needed To be honest with myself about who I am.
Bir arkadaşım bana, kendime karşı ve çevreme karşı dürüst olmam gerektiğini söyledi.
For more than one reason, if I'm honest.
Birçok sebepten dolayı sana dürüst olarak konuşuyorum.
But I'm glad that you were honest with me.
Ama dürüst davrandığın için de minnettarım.
To be honest, I can't even tell if you're attractive, my head's that full of this other person.
Kafam o kadar onunla dolu ki yakışıklı mısın, onu bile tartamıyorum.
To be honest, I don't even know what I'm doing here.
Açık söylemek gerekirse burada ne aradığımı dahi bilmiyorum.
Be honest with me, how do I defend against this?
Bana karşı dürüst ol, bıuna karşı nasıl savunma yapayım?
But to the police, we were just crazy old ladies, and he was some smarty-pants professor. To be honest, I'm not surprised somebody finally murdered him.
Dürüst olmak gerekirse, birinin onu öldürmesine şaşırmadım.
I'm usually honest about break-ups, or it's not me, or they're French.
Genellikle kızlardan ayrılırken dürüst davranırım.
I'll get an honest job.
Düzgün bir iş bulacağım.
I got to be honest with you.
Sana dürüst olmalıyım.
Terrific, but before you do, I gotta be honest with you, I kind of misrepresented myself today.
Mükemmel ama bunu yapmadan önce... seninle dürüst olmalıyım ki bugün kendimi yanlış tanıttım.
To be completely honest, I was bored.
Dürüst olmak gerekirse sıkılmıştım.
Look, I'm gonna be honest with you guys.
Louis zor zamanlar geçirdi.
But I kind of shut him down, to be honest.
Ama dürüst olmak gerekirse lafı onun ağzına tıktım.
I'm just being honest.
- Size dürüst oluyorum.
I'm starting to question that these are honest mistakes.
Bu hataların çok önemli olmadığını düşünüyorum.
Big speed now and I'll be honest, it is quite alarming, this steering is...
Çok hızlı gidiyorum ve dürüst olacağım biraz korkutucu.
But now I'm trying to be honest with you.
Her ne kadar seni kandırmış olsam da şu an sana karşı dürüst davranıyorum.
Look, I'm honest and dependable, and I will never run my mouth off the way Brendan does.
Bak, ben dürüst ve güvenilirim,... ve asla Brendan gibi boş konuşmam.
Fine, as long as we're being honest with each other, yes, I was embarrassed of you in that photograph.
Peki, madem artık birbirimize karşı dürüst oluyoruz evet, o fotoğrafta senden utanmıştım.
- Can I be honest?
Dürüst olayım mı? Berbat görünüyorsun.
I'm gonna be honest with you.
Size dürüst olacağım.
The only thing that's different is that I'm brutally honest.
Aramızdaki tek fark ise benim fazlasıyla dürüst olmam.
To be honest, man, I'm not proud of all the shit I did either.
Dürüst olmak gerekirse ben de yaptıklarımla gurur duymuyorum.
If I'm being honest, it looks a little daunting.
Yalan yok, hafif tırstım.
But if I'm being completely honest, even I'm rooting for Dusty.
Ama tamamen dürüst açıyorum, ben bile Dusty için destekliyorum.
I'll be honest, gentlemen.
Dürüst olacağım beyler.
I mistook you for a good, honest country girl, and now I see you didn't want to overawe a plain soldier.
Seni iyi, dürüst, taşralı bir kız sanmıştım ama şimdi görüyorum ki basit bir askeri korkutmak istememişsin.
To be honest with you... I kind of felt sorry for you.
Dürüst olmak gerekirse sana acımıştım biraz.
To be honest, I'm afraid of what feelings might be stirred up by that.
Dürüst olmak gerekirse, açığa çıkacak duygulardan çekiniyorum.
That's why I'm completely honest with you
Bu yüzden size karşı tamamen dürüstüm.
All right, maybe it's time I'm honest with you.
Pekâlâ belki sana karşı dürüst olmanın zamanı gelmiştir.
To be honest, I did not fully understood myself.
Dürüst olmak gerekirse ben bile tam olarak anlamadım.
To be honest, I'm, I'm not much of baseball fan...
Açıkçası pek beysbol hayranı değilimdir.
I gotta tell you, honest to God, I mean... He doesn't care about this city the way we do.
Bu şehre bizim gibi önem vermediğine adım gibi eminim.
What I said to the press was an honest, if tempered, reflection of what I believed.
Basına tüm duygularımı gayet dürüst bir şekilde yansıttım.
Now, I gotta slow you down right there for a second,'cause to be honest, I... I don't understand your plan.
Şimdi seni burada biraz yavaşlatmam lazım çünkü dürüst olmak gerekirse ben senin planını anlamadım.
When I went out in the field that day with you Diaz kids, I'll be honest with you, it was a... It was the worst day's work I ever had to do in my life.
Siz Diaz çocuklarıyla tarlaya çalışmaya gittiğim o gün dürüst olacağım, o gün hayatımdaki en zor çalışma günüydü.
I'm going to be more honest, and I'm going to go to church more often if I get out of here. Please, please, please.
Eğer buradan kurtulursam daha dürüst olacağım ve kiliseye daha sık gideceğim.
You know, and I got to be honest with you.
Artık sana karşı dürüst olacağım.
I'm just going to be honest with you.
Açık konuşacağım.
But to be honest, I think I probably relied on them way more than I should.
Fakat dürüt olmak gerekirse, herhalde onlara dayanarak yaşadığımı düşünüyorum olması gerekenden çok daha fazla
I'll be honest with you when you start being honest with me.
Sen bana karşı dürüst olunca ben de sana karşı dürüst olacağım.
- I have one millions dollars. Honest.
Gerçekten bir milyon dolarım var.
To be honest I didn't know whether to pipe up or just enjoy the show.
Dürüst olmak gerekirse konuşayım mı gösterinin tadını mı çıkarayım bilemedim.
Well to be honest, I didn't quite plan on Roger being here.
Dürüst olmak gerekirse Roger'ın burada olacağını hesaplamamıştım.
I never thought you would come back, and personally, I need to be honest, I don't think it's the right decision.
Geri geleceğini sanmazdım ve bana göre, dürüst olayım bence doğru karar değil.
I abducted 10 honest officers.
Ben de 10 dürüst polis memurunu kaçırdım.
Um... All right, I'm gonna be honest here. Okay?
Dürüst olacağım tamam mı?
I got to be honest with you, I'm...
Size dürüstçe söyleyeceğim.
honestly 5566
honest 629
honesty 145
honest mistake 29
honest to god 128
i'm here 4719
i'm here for you 373
i'm here if you need me 37
i'm here too 22
i'm here to stay 17
honest 629
honesty 145
honest mistake 29
honest to god 128
i'm here 4719
i'm here for you 373
i'm here if you need me 37
i'm here too 22
i'm here to stay 17
i'm hungry 1258
i'm hanging in there 24
i'm happy for you 362
i'm happy to hear that 34
i'm here now 349
i'm here to help 220
i'm here to help you 212
i'm here to save you 34
i'm here on business 49
i'm here with you 65
i'm hanging in there 24
i'm happy for you 362
i'm happy to hear that 34
i'm here now 349
i'm here to help 220
i'm here to help you 212
i'm here to save you 34
i'm here on business 49
i'm here with you 65