I'm in no hurry translate Turkish
194 parallel translation
- No! I'm in a hurry.
Acelem var.
I'm in no hurry.
Acelem yok.
I'm in no hurry.
Zahmet etmeyin.
No, go fast I'm in a hurry.
Hayır, hızlı gidelim. Acelem var.
I'm in no hurry.
Benim acelem yok.
I'm in no mad hurry to welcome Dr. Edwardes.
Dr. Edwardes'ı karşılamak için can attığım söylenemez.
Yeah, I'm in no particular hurry to get where we're marching.
Kalkış için acele etmeye niyetim yok.
I'm in no hurry to finish my coffee, and not too interested in your opinion.
Kahvemi bitirmek için acelem yok, ayrıca senin düşüncenle de çok ilgilenmiyorum.
No, I'm in no hurry.
Hayır, acelem yok.
No, I'm in a hurry.
Hayır, acelem var.
- No... I'm in no hurry.
- Hayır, benim acelem yok.
- I'm in no hurry either, thanks.
Benim de acelem yok. Sağ olun.
I'm in no particular hurry.
Şimdilik acelem yok.
Go ahead first... I'm in no hurry.
Önce siz...
- No, I'm in a hurry.
- Hayır, acelem var.
I'm in no hurry to get to Italy broke.
İtalya'ya parasız gitmek için acelem yok.
But I'm in no hurry.
Ama şimdi ateş edebiliyorum.
I'm in no hurry.
- Acelem yok.
I'm in no hurry, Henry.
Benim ise hiç acelem yok, Henry.
I'm in no hurry.
Acele etmiyorum.
I'm in no hurry.
Hiç acelem yok.
I'm in a hurry, I have no time. I'll be glad to.
Acelem var, zamanım kısıtlı.
As you can see, I'm in no hurry.
Acelem yok. Seni bekleyen eğlenceyi hayal edemezsin.
- No, I'm in a hurry.
Odanıza çıkarayım. Hayır, biraz sıkıştım.
Look, I'm in no hurry.
- Bakın, acelem yok.
I'm in no hurry, ffriend.
Acelem yok arkadaşım.
I'm in no hurry and the case looked interesting.
Acelem yoktu ve kapışmanız ilgimi çekmişti.
That's fine, I'm in no hurry.
Sorun değil, benim acelem yok.
- I'm in no hurry.
- Acelem yok.
I ain't in no hurry. I can end up in the can any time.
Acelem yok, kodese hep girer çıkarım.
Because I'm in no hurry, smart-ass!
Hiç acelem yok, seni ukala herif!
- I'm in no hurry, sir.
- Acelem yok, efendim.
No thanks, I'm in a hurry.
Hayır, teşekkür ederim, acelem var.
I'm in no hurry whatsoever.
Acele etmiyorum.
No, I'm in a great hurry today.
Hayır, hayır, bugün çok acelem var.
No, I ´ m in a hurry.
Hayır, gitmeliyim.
And, strangely enough, I'm in no hurry to have it pass.
Tuhaf ama, hiç acelem yok.
- No, it's just that I'm constantly in a hurry.
Yo, yo. Yoğun tempodan işte.
Well, I hope y'all ain't in no hurry.
Peki. Umarım fazla aceleniz yoktur.
- No, you see, I'm in a bit of a hurry.
- Gelemem, biraz acelem var da.
I`m in no hurry
Acelem yok.
- No, thanks, I'm in a hurry.
- Hayır, sağol acelem var.
It may take me time to study your plan, but I'm in no hurry.
Planınızı incelemem biraz zaman alabilir ama hiç acelem yok.
Of course. I'm in no hurry if Mr. Wilson isn't.
- Tabii, Keşke biraz daha zamanınız olsaydı bay Wilson.
I'm in no real hurry. There are a lot of interesting possibilities to research right here.
Burada daha çok ilgimi çeken önemli şeyler var.
No, I'm in a hurry
Hayır, acelem var.
# I'm in no hurry to arrive #
Acelem yok benim
I am convinced that when Charles gets to town, he will be in no hurry to leave it again.
Biliyorum ki Charles şehre ayak bastı mı, geri dönmek için uğraşmaz.
I think I'm probably more ready than you are, but I'm in no hurry.
Sanırım ben senden daha hazırım buna, ama acelem yok.
- No, I'm in a hurry.
- Hayır, acelem var.
I'm in no particular hurry.
Özel bir acelem yok.
i'm in pain 69
i'm in 2148
i'm into it 34
i'm in the kitchen 35
i'm in hell 43
i'm in a good mood 34
i'm in heaven 42
i'm in love with you 207
i'm in love 252
i'm in charge 158
i'm in 2148
i'm into it 34
i'm in the kitchen 35
i'm in hell 43
i'm in a good mood 34
i'm in heaven 42
i'm in love with you 207
i'm in love 252
i'm in charge 158