I'm just a little tired translate Turkish
160 parallel translation
- Oh, I'm just a little tired from shopping.
- Alışveriş yapmaktan yoruldum sadece.
I'm just a little tired, that's all.
Sadece biraz yorgunum, hepsi bu.
- You mean you were yelling at him, and I'm getting just a little tired of it.
- Ona bağırıyordun.
I'm just a little tired, that's all.
Biraz yorgunum hepsi bu.
I'm just... I'm kind of a little tired.
Ben biraz... yorgunum.
- I'm just a little tired.
- Sadece biraz yorgunum.
I'm just a little tired, Pa.
Sadece biraz yorgunum baba.
No, I'm just a little tired tonight for some reason.
Hayır. Bazı şeylerden dolayı bu gece yorgunum biraz.
I'm just a little tired, that's all.
Ben iyiyim. Biraz yorgun hissediyorum, o kadar.
I'm just a little bit tired.
Birazcık yorgunum.
It's nothing, I'm just a little tired.
Bir şeyim yok. Sadece biraz yorgunum.
I'm sure Mr. Hagopian's just a little cranky... because he got tired polishing all these nifty boats.
Eminim Bay Hagopian bu havalı tekneleri cilalamaktan bıktığı için biraz huysuzluk etmiştir.
Yes. I'm just a little tired.
Evet, sadece biraz yorgunum.
I'm just a little tired.
Sadece yorgunum.
I'm just a little tired and cranky.
Biraz yorgun ve sinirliyim.
Speaking frankly between the two of us, you know, I'm just a little tired. Oh.
Howard, aramızda kalsın ama ben biraz yoruldum.
I'm just a little tired.
- Evet, iyiyim.
Oh, no, Sam, I'm just a little tired.
Sadece biraz yorgunum.
I'm just a little tired.
Sadece yoruldum.
I'm Just A Little Tired.
Sadece biraz yoruldum.
I'm just a little tired.
Biraz yorgunum.
I'm just a little tired.
Oh, ben... Yalnızca küçük bir yorgunluk.
I guess I'm just a little stressed out lately... and just tired from it.
Sanırım son zamanlarda çok stres yaşadım... ve o nedenle yoruldum sanırım..
It's just I'm a little tired.
Eksik yok, sadece biraz yorgunum, o yüzden.
I'm just a little tired, that's all.
- Evet. Sadece yorgunum, hepsi bu.
You know, I'm just a little tired of your condescending attitude.
Artık küçümseyici tavırlarından sıkılmaya başladım.
- I'm just a li-li-little tired.
- Ben bi-bi-biraz yoruldum. Biliyorum.
I'm just a little tired, but I'm okay.
Biraz yorgunum ama iyiyim.
I'm just a little tired, that's all.
Sadece biraz yorgunum, o kadar.
- I'm just a little tired, is all.
- Sadece biraz yorgunum, hepsi bu.
You know, I'm just a little tired, that's all.
Bilirsin işte, sadece biraz yoruldum, o kadar.
I'm just a little tired.
Ben sadece biraz yorgunum.
I'm just a little tired, drunk, actually.
Aslında sarhoşum.
- You okay? - Yeah, I just... I'm a little tired.
Sadece biraz biraz yorgunum.
I'm just a little tired.
Ama biraz yorgunum. - Elbette.
Yes, I'm fine. Just a little tired.
- Evet iyiyim, sadece biraz yorgunum.
It's just I'm a little tired.
Sadece biraz yorgunum.
I'm just a little tired.
Sadece biraz yorgunum.
It's all right. I'm just... a little tired.
Ben sadece... birazcık yorgunum.
Yeah. I'm just a little tired from the trip.
Evet, sadece yoldan dolayı biraz yoruldum.
- Yes, I'm just a little tired.
- Seviniyorum, sadece biraz yorgunum.
I'm OK, just a little tired.
İyiyim, sadece biraz yoruldum
Well, yeah, I know, it's just that I'm starting to get a little tired of following it around.
Şey, evet, Biliyorum, yalnızca etrafta onun peşini koşturmaktan az yorulmaya başladım.
Okay, maybe I'm a little tired, but I was really just thinking of you.
Tamam biraz yorgunum ama sizi düşünüyordum.
Sorry. I'm just a little tired.
Afedersin, sadece biraz yorgunum.
It's a great story but right now I'm very tired and I would just like to take a warm bath and relax a little before I go home, OK?
Harika bir hikaye ama şimdi ben çok yoruldum ve eve dönmeden önce sıcak bir banyo yapıp rahatlamalıyım. Bugün için teşekkürler.
Yes, I'm just a little tired.
Evet, sadece biraz yorgunum.
Yeah, I'm just a little tired.
Evet, sadece biraz yorgunum.
I'm just a little tired.
Biraz yorgunum sadece.
Yeah, I'm just a little tired.
Evet, sadece yorgunum.
I'm just getting a little tired of listening to all your pessimism.
Karamsarlığını dinlemekten yorgun düştüm.