English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm just sayin

I'm just sayin translate Turkish

355 parallel translation
Nah. I guess he's just sayin'hello.
Sanırım sadece merhaba diyor.
No, I'm just sayin'- - You know, new pussy may hold the promise of something better, but it sure as shit ain't love. Great.
Bilirsin yeni amcık daha iyi şeyler vaat edebilir ama eminim ki aşk gibi olmayacak.
I'm just sayin'it ain't gonna make the judge happy.
Sadece bunun yargıcı memnun etmeyeceğini söyledim.
I'm just so nervous, I don't know what I'm sayin'.
Çok sinirliyim, ne dediğimi bilmiyorum.
Mind ya, I'm just sayin'maybe.
Ben sadece olabilir diyorum.
I'm just sayin', let's take two ways to look at it that way.
Sadece, bu duruma iki farklı açıdan bakalım diyorum.
I am always sayin how I just crave adventure.
Her zaman, maceraya ne kadar can attığımı söylüyorum.
I guess what i'm sayin is, uh, we could, uh... just go with what we got, you know? What do you think?
Söylemek istediğim şu ki sahip olduklarımızla devam ederiz.
No, I'm just sayin'...
Hayır, sadece düşünüyordum...
- No, I'm just sayin'suppose. - No.
- Yok ama farz edelim ki diyorum..
Huh? I was just sayin'to Quince that we won't need him until...
- Quince'e diyordum ki, ona ihtiyacımız olmayacak- -
I'm sayin'that I'm sorry, and I just want you to know that I am sorry.
Bilmeni isterim ki, o andaki davranışım için çok üzgünüm.
But, Barry, even without all of that, what if... and I'm just sayin what if... what if that disposal came on while your hand was down there? - And it goes around and around...
Ya elin oradayken ve makine dönüyor, dönüyor, dönüyorken...
I'm not blamin', I'm just sayin'.
- Hayır. Sadece söylüyorum.
I'M JUST SAYIN'THAT YOU- -
Ben sadece, sana diyorum...
I'm just sayin'... I'm just sayin'think about it before you marry him.
Demek istediğim onunla evlenmeden önce iyice düşünmen gerek.
All I'm sayin'is I just wanna look back and say :
Ben onları hatırlamak ve şunu söylemek istiyorum :
I'm just sayin'...
Dedim ki...
No, I'm just sayin'. Hypothetically.
Demek istediğim, mesela.
There's more to life to getting a shot than just hitting that jumper, you know what I'm sayin'?
Hayatta zıplayıp şut atmaktan daha önemli şeyler de var ne dediğimi anladın mı?
- I'm just sayin'.
- Laf olsun diye söylüyorum.
Just don't be comin'back here again, understand what I'm sayin'?
Yalnız buraya bir daha gelme, ne dediğimi anlıyor musun?
Not, you know,'cause Mama said this or your dad - Or because you're saving Mama money, because if we have to... we will still pay - if you have to try to pay - if we can put some - I'm just sayin ;
Annen veya baban böyle istediği için değil - ya da annenin para biriktirmesini istediğin için değil, çünkü eğer... yine de para vermemiz gerekiyorsa - para ödemeye çalışıyorsan -
I'm just sayin'that it's dangerous to have a racecar in the fuckin'red.
Kırmızıda olan yarış arabası tehlikelidir diyorum.
I don't give a fuck. Listen, I'm just sayin'- -
- Umurumda bile değil.
I'm just sayin'watch out.
Sadece biraz bekle diyorum.
Look, all I'm sayin'is, it would be nice to get the chance to say one great line, like in that great Bette Davis movie Cabin in the Cotton, where she walks up to the guy on the porch, gives him a flirty look, and says, "I'd kiss you, but I just washed my hair."
Bette Davis'in bir filminde adama söylediği cümle gibi bir şey söylemek istiyorum, "Seni öperdim ama saçımı yeni yıkadım."
I'm just sayin'that that's more than an albino, Doug.
Emin ol ki, sadece albino olmanın ötesinde birşeyler var Doug.
I'm just sayin why go back to jail.
Demek istediğim neden hapise geri döneceğiz.
- I'm just sayin that we can't be afraid... afraid that he'll fall down ; I-
Ba...
She's all wet and I just start goin to work, you know what I'm sayin'?
Beni durdurmadı. Ben de işe koyuldum, anladın mı?
Yeah, well, I'm just sayin'. He didn't get that job by kissing'ass, you know?
Yani doğru yapamazsanız işimiz biter.
I'm just sayin', hypothetically, if some woman wanted to have kids and their husbands weren't capable, and everybody was happy, and nobody got hurt, hypothetically, where's the crime?
Tek söylediğim, teorik olarak bazı kadınlar çocuk sahibi olmak istedilerse, kocaları da yeterli değildi ve herkes mutlu ve kimsenin canı yanmadı yani teorik olarak, suç olan ne?
I'm just sayin'these things escalate and easily become dangerous. You can make him get help.
Sadece bu şeyleri bırakırsan çok çabuk büyüyebilirler ve... tehlikeli olabilirler ve yardıma ihtiyaçları olabilir.
I'm just sayin', Grace is not a little girl any more. Hey, Rock.
- Söylemeye çalıştığım, Grace artık küçük bir kız değil.
You don't like what I'm sayin', you just bounce the fuck out this whip anywhere up in here.
Ama sakın bana ağız yapmaya kalkma. Hoşuna gitmiyorsa zıplar gidersin nerede istersen atarız seni dışarı.
- I'm just sayin', it's three of a kind.
- Üç tane yedili olamaz mı?
Look, I just wanna give her the tour. You know what I'm sayin'.
Sadece ona etrafı gezdirmek istiyorum.
Well as I was sayin', I tried and tried but my overturned car just wouldn't budge.
Evet, dediğim gibi, onu şahane ahşap sedirimize doğru çekmeye çalıştım.
- I'm just sayin'it's warm, Hero.
- Demek istediğim şey, orası sıcak, Kahraman.
I'm just sayin', maybe this is a good thing.
Sadece diyorum ki, belki bu iyi birşeydir.
- I'm just sayin'...
- Sadece söylediğim...
N-n-no, I'm--I'm just sayin
Hayır, ben... Ben...
I'm just sayin'.
Sorayım dedim.
I'm just sayin'.
Öyle işte.
I'm just sayin'.
Sadece söylüyorum.
- [Groans] - I'm just sayin'.
Öylesine diyorum.
I'm just sayin we gotta stay tight here.
Sadece, sağlam durmamız gerektiğini düşünüyorum.
I'm just sayin this is a real priority for the borough president right here.
Sadece bunun ilçe başkanı için bir öncelik olduğunu söylüyorum.
Why ya gotta say a thing like that, man? - I'm just sayin'...
Neden böyle bir şey söyledin?
I'm just sayin', maybe I should take her out.
- Neden böyle bir şey söyledin? Öylesine söyledim işte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]