English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm looking for

I'm looking for translate Turkish

17,229 parallel translation
I'm just looking for the big room.
- Büyük odayı arıyorum.
I'm looking for something that was lost in this city, and I bet your witch ancestors know where it is.
Bu şehirde kaybolmuş bir şeyi arıyorum ve eminim cadı ataların onun yerini biliyordur.
I'll gladly release you both once you find what I'm looking for.
Sen aradığım şeyi bulursan ikinizi de seve seve bırakırım.
I'm looking for a person.
Birini arıyordum da.
Hey. If you guys are looking for shine, I'm all out.
İçki arıyorsanız tamamen tükendi.
I've been looking around for some theater classes, you know, been practicing on my own.
Etrafa tiyatro kursu var mı diye bakınıyorum. Kendi kendime pratik yapıyorum.
Instead, I'm going through this stuff from Broussard's house looking for something that might help us.
- Keşke. Onun yerine Broussard'ın evinden aldıklarımızı araştırıp yardımı olacak bir şey çıkacak mı diye bakıyorum.
Thomas Biaggio, I'm looking for Father Lucas.
Thomas Biaggio. Peder Lucas'ı arıyorum.
Excuse me, I'm looking for a nurse named Claire?
Affedersiniz, Claire adında bir hemşireyi arıyorum.
I'm looking for a certain mutual friend of ours.
Ortak arkadaşımızı arıyorum.
No, I'm looking for this girl.
Hayır, bu kızı arıyorum.
I'm pretty sure that's not the cup you're looking for.
Bana sorarsan aradığın kupa o değil.
I'm glad people like him are looking out for Hell's Kitchen.
Onun gibi insanların Cehennem Mutfağı'nı koruması beni mutlu ediyor.
And I'm glad someone was looking out for him.
Ve beni de birisinin onu koruması mutlu ediyor.
Just a minute, I'm looking for my keys.
Bir dakika, anahtarımı arıyorum.
I'm looking for Wade Thompson?
Wade Thompson'ı arıyordum.
Just the girl I was looking for.
Tam da aradığım kız.
- No, I'm just looking for...
- Hayır, ben şeyi arıyordum...
I mean, the papers might not report it, but... some of us in Hell's Kitchen, we know who's really looking out for us.
Gazetelerde yazmıyor olabilir ama Hell's Kitchen'da bazılarımız bizi kimin koruduğunu biliyor.
If there is, I'm gonna come looking for you. I'm gonna kill you.
Olursa seni aramaya gelirim ve gebertirim.
- Yes, well, it wasn't just nesting dolls that I was looking for.
Aradığım şey yalnızca matruşka değildi.
I'm looking for something small, a little sexy... classy.
Küçük, biraz seksi, şık bir şey arıyorum.
I'm not looking for an I.D.
Kimlik aramıyorum.
I'm looking for a car.
Araba arıyorum.
Yeah, not quite the reaction I was looking for, but, uh, when in Rome.
Tam beklediğim tepki bu değildi ama ayak uydurmak lazım.
- Exactly the qualities I'm looking for.
- Tam da aradığım özellikler.
I don't know what I'm supposed to be looking for anymore.
- Artık ne aramam gerektiğini bilmiyorum.
I didn't trust him anymore, so I started looking around for reasons why.
Ona artık güvenmiyordum, o yüzden sebeplerini araştırmaya başladım.
- I'm looking for my son, Nick.
- Oğlum Nick'i arıyorum.
I'm just looking for now, thanks.
Şimidilik sadece bakınıyorum, teşekkür ederim.
I'm looking for Andries Riphagen.
Riphagen'ı arıyorum.
I'm looking for Andries Riphagen.
Andries Riphagen'ı arıyorum.
I'm looking for a woman.
Bir kadını arıyorum.
I don't know why you're looking for my daughter... but let me say one thing :
Kim aldı? Gelen tanıdığı biriydi. Kızımı niye aradığınızı bilmiyorum, ama şunu söyleyeyim.
Uh, I'm looking for an apartment and it sucks.
Bir daire arıyorum ve berbat.
Yes, I'm looking for Marshal Risdin.
Polis Risdin'i arıyorum.
Uh, my name is Henry. I'm looking for
Adım Henry.
But if you're looking for some fun while you're in town, and what I mean by fun is, uh, some company to lift your spirits.
Ama buradayken eğlenceli bir şeyler yapmak istersen eğlenceden kastım, moralini yükseltecek türden arkadaşlar.
Yeah, man, just tell me what you're looking for, I'll hook you up.
Evet, dostum, bana ne aradığını anlat ve ben de sana bulayım.
We're looking for my friend James.
Arkadaşım james'i arıyorum?
Fellas, I am not looking for any trouble, all right?
Fellas, başıma bela açmak istemiyorum, tamam mı?
There's the rousing vote of confidence I was looking for.
İşte aradığım büyük güven oyu buydu.
I'm looking for a Captain Rogers?
- Selam. - Yüzbaşı Rogers'ı arıyorum.
- Hi, I'm looking for...
- Selam, şeyi arıyorum...
I think you're looking for me.
Sanırım beni arıyorsun.
See, my problem was, I was looking for one cheater when I should have been looking for four, right?
Bak, benim sorunum dört hilekar arayacağım yerde bir tane aramak değil mi?
I'm looking for the mustard.
Hardalı arıyordum.
I said I'm looking for the mustard.
Söyledim ya hardala bakıyorum.
I'm not the guy you're looking for, all right?
Ben sizin aradığınız kişi değilim, değil mi?
I'm looking for the man who is driving this car.
Bu arabayı süren adama bakıyorum.
You know what, actually, I'm looking for something with a little more power.
Ne diyeceğim, aslında ben biraz daha güç verecek bir şeyler arıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]