English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm not angry

I'm not angry translate Turkish

964 parallel translation
For not knowing your heart, and for getting angry at you... I'm so sorry, Yoon.
Bana karşı hissettiklerini bilmeden sana kızdığım için özür dilerim.
I'm not angry.
Kızmadım.
I'm not angry with mademoiselle.
Matmazele kızgın değilim.
No, I'm not angry.
Hayır, kızgın falan değilim.
I'm not gonna be angry with you.
Kızmayacağım.
I'm not angry in the least.
Hiç kızmadım.
- No, I'm not angry.
- Hayır, kızgın değilim.
No, Monkeyface, I'm not angry.
Hayır, Maymunyüz, kızgın değilim.
I'm not really angry.
Aslında kızmadım.
I'm not angry, but it's very discouraging.
Kızgın değilim, ama bu gerçekten üzücü.
I'm not angry.
Kızgın değilim.
No, I'm not angry.
Hayır, değilim.
I'm not angry, just tired.
Huysuz değilim, sadece yorgunum.
Don't be angry, but I'm not the way you dreamed.
Kızma, ama düşlediğin gibi biri değilim.
No I'm not angry, I just can't understand.
Sana kızdığım yok, sadece anlayamıyorum.
No, I'm not angry.
Hayır, kızgın değilim.
I'm not even angry about George, just sorry.
George için bile kızgın değilim, sadece üzgünüm.
I don't approve of your not consulting the advertising department but with this tremendous response on the part of the public I can't be angry with you.
Öncelikli olarak reklam bölümüne danışmamanızı... onayladığımı söyleyemem... ama halkın bu olağanüstü ilgisini görünce... size kızamıyorum.
- I'm not angry, my dear.
- Kızmıyorum hayatım.
I'm not angry.
Ben sinirli değilim ki.
I'm not angry at you, Lieutenant.
Size kızgın değilim, Teğmen.
You're not angry with me for what I said at the tribunal?
Mahkemede söylediklerim için bana kızmadın mı?
You know I'm not supposed to get angry.
Bana heyecan yasak, biliyorsunuz.
Listen, I'm not angry with you, and I don't take you for a drunk.
Dinle, sana kızgın değilim. Sonra seni bir sarhoş olarak görmüyorum.
Don't tell me you're not angry after what I did to you.
Sana yaptığım şeyden sonra bana kızmadığını söyleme sakın.
I'm not angry.
Kızmıyorum.
- Oh, I'm not angry. I...
- Kızgın değilim.
I did not think you could have been so angry.
Bu kadar kızabileceğini sanmazdım senin.
You must not be angry. I knew what I was doing.
Ben ne yaptığımı biliyordum.
I'm not angry with you.
Sana kızgın değilim.
It's not flattering. I'm not angry.
Bu pek teşvik edici değil.
I'm not angry, Pat.
Kızmadım Pat.
Karen, I'm not angry.
Karen, kızgın değilim.
Believe it or not, commander, I'm not angry yet.
İster inanın ister inanmayın daha kızgın değilim.
I'm not angry with you.
Sana kızmadım.
- Please don't be angry... but I'm not going to New York with you.
- Sara... - Lütfen kızma... ama seninle New York'a gitmeyeceğim.
- I'm not angry.
- Kızgın değilim.
No, I'm not angry.
Hayır. Kızgın değilim.
I'm not even jealous anymore, but our neighbor is angry.
Artık kıskanmıyorum bile ama komşu çok kızgın.
I'm afraid our gods were angry, not so powerful as yours.
Bizim Tanrılarımız çok öfkeli ve sizinkiler kadar güçlü değil.
I'm not angry even if my heart is broken
Kızgın değilim sana kalbimi kırsan da
I'm not angry, my eternally lost friend.
Ve bu yüzden, ebediye kaybettiğim dostum, hiç kızgın değilim sana.
I'm not angry with you, I know everything.
Sana kızgın değilim. Her şeyi biliyorum, anlıyorum.
I must try not to get angry.
Kızmamalıyım.
I mean, when I say I'm not angry, I'm not angry.
Demek istediğim, eğer kızgın değilim diyorsam, kızgın değilimdir.
I hope you're not still angry, miss.
Hala kızgın olmadığınızı umuyorum, hanımım.
I'm not angry, my dear friend.
Kızmadım aziz dostum.
- I'm not at all angry with him.
- Ben ona hiç kızmıyorum.
- I'm not angry.
- Asabi falan değilim.
- I'm not going to be angry.
- Kızmayacağım.
I swear, I'm not angry.
Yemin ederim, kızgın değilim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]