I'm not sure i know what you mean translate Turkish
38 parallel translation
Why, I'm not sure I know exactly what you mean.
Ne demek istediginizi anladigimi sanmiyorum.
I'm not sure if you know what I mean
Ne demek istediğimi anladığınızdan emin değilim.
I know not what you mean by that, but I am sure Caesar fell down.
Ne demek istediğini anlamadım, ama Sezar bal gibi düştü yere.
WHAT WOULD YOUR WISH BE? I'M NOT SURE I KNOW WHAT YOU MEAN.
Eve dönecek olan bir gemide olmak isterdim.
- I'm not sure I know what you mean.
- Ne demek istediğini anlamadım.
Do you know what I mean? Well, I'm not sure.
- Ne demek istediğimi biliyor musun?
I'm not sure I know what you mean, Mama.
Ne demek istediğini anladığımı sanmıyorum, anne.
I'm not sure I know what you mean.
Ne demek istediğini anlamadım.
I--I mean, I'm not sure what would have happened, but so far, all we've done is meet for dinner, you know?
Ne olurdu bilmiyorum ama şu ana dek sadece buluşup yemek yedik ve konuştuk.
After six months in Amsterdam, you're not sure if you've been there 20 minutes or years, if you know what I mean.
Amsterdam'da altı ay geçirdikten sonra, insan orada 20 dakika mı, yoksa yıllarca mı kaldığını şaşırıyor.
I'm not sure if I know what you mean
Anladığıma emin değilim.
- I'm not sure I know what you mean.
- Ne demek istediğini anladığımdan emin değilim.
I'm not sure they're really friends, if you know what I mean.
Gerçekten arkadaş olduklarından emin değilim, ne demek istediğimi anlıyorsundur.
I'm not sure I know what you mean.
Bununla neyi kastettiğini tam olarak anlamadım.
I'm not sure I know what you mean.
Bu söylediklerin ne anlama geliyor?
I'm not sure I know what you mean.
Anladığımdan emin değilim.
Uh... I'm not sure I know what you mean by that.
Bununla neyi kastettiğini tam olarak anlamadım.
I'm not sure I know what you mean. Why?
Neden bahsettiğinizden emin değilim.
I'm not sure I know what you mean. Well, I mean...
- Ne kastettiğini pek anlayamadım.
I'm not sure if I know what you mean.
Ne demek istediğini biliyorum. Fakat emin değilim.
- I'm not sure I know what you mean.
Ne demek istediğini pek anlayamadım.
I'm not sure I know what you mean.
Ne demek istediğini anladığımdan emin değilim.
How does that sound? - I'm not sure I know what you mean.
Ne demek istediğini anladığımdan emin değilim.
But I'm not sure if I know what you mean.
Ama ne demek istediğinizi anlayamadım.
I'm not sure I know what you mean.
- Ne demek istediğini anlamadım.
I'm not sure I know what you mean.
Neden bahsettiğini bilmiyorum.
I'm not sure I know what you mean.
Ne dediğinizi anladığımdan emin değilim.
I'm not sure... I know what you mean.
Ne demek istediğinizi anlamadım.
I'm not sure what I just said, but you know what I mean?
- Ne dedim bilmiyorum ama anladınız siz.
I'm not sure I know what you mean.
Ne demek istediğini bildiğimden emin değilim.
Okay, you know what? I... I'm not sure what's going on between you two, but I do know this, if we lose focus on how precarious our situation is, just for a moment, we lose everything, and I mean everything!
Yetti artık, aranızda neler dönüyor bilmiyorum ama şunu biliyorum eğer şu anki durumumuzun dengesizliğine olan dikkatimizi bile kaybedersek, her şeyimizi kaybederiz.
- I'm not sure I know what you mean by that.
- Kastettiğin şeyi anladığımdan emin değilim.
I'm not sure I know what you mean.
Ne demek istediğinizi anladığımı sanmıyorum.
I'm not sure I know what you mean by that.
Bununla ne demek istediğini anladığımdan emin değilim.
I'm not sure I know what you mean.
Ne demek istediğini bildiğinden emin değilim.
I'm-I'm not sure I know what you mean.
Ben ne demek istediğinizi anlayamadım.