I'm not sure why translate Turkish
598 parallel translation
Why, that's not our garbage, I'm sure.
Bizim çöpümüz değildir o. Buna eminim.
Why, I'm not sure I know exactly what you mean.
Ne demek istediginizi anladigimi sanmiyorum.
Why have they used every dirty method to make sure I'm not elected treasurer?
Sayman seçilmemem için niye her türlü kirli yönteme başvurdular?
Now you know why I'm not sure.
Şimdi neden emin olamadığımı biliyorsun.
I'm sure you will understand why I do not join you in that hope.
Seninle aynı umudu neden paylaşmadığımı anlayacaksın.
I'm not sure I understand why.
Fakat nedenini anlamış değilim.
If you're so sure that I'm Kodos, why not kill me now?
Kodos olduğumdan o kadar emin isen beni neden hemen öldürmüyorsun?
I'm also not sure just why I do what I'm doing.
Yaptığım şeyi neden yaptığımdan da emin değilim.
I'm not sure why.
Sebebini ben de merak ediyorum.
I'm not sure I feel right about getting back into surgery, Sidney. - Why not?
- İki damar kıskacı lazım ve atar damar dikişi.
I'm not sure that I do. That's why it's a very difficult decision to make.
Bu nedenle karar vermek çok zor.
I'm not sure I want to leave and I'm not sure why.
Gitmek istediğimden emin değilim sebebinden de emin değilim.
I'm not sure why.
Nedeni konusunda emin değilim.
I said, sure, you know, why not, so I get up to go with her, trip over garden hose, bang my eye and fell over tea kettle down the hill and into the barney, come up covered wit rubbish.
Ben de, "elbette", dedim, biliyorsun, "neden olmasın". Bunun üzerine onunla gitmek üzere ayağa kalktım, ayağım bahçe hortumuna takıldı, ayağımı çarptım ve çaydanlığın üzerine düşerek tepeden aşağıya yuvarlandım ; sonunda çöpe bulandım.
I'm not really sure why these words came to me.
Bu sözleri neden hatırladım emin değilim.
I'm not sure why I called.
Neden aradığımı bilmiyorum.
Because...'cause I'm not sure why, exactly.
Çünkü... çünkü nedeninden tam emin değilim.
That's why I'm not sure it's wise to burden you with my fight.
Bu yüzden, sizi savaşıma katmanın akıllıca olacağından emin değilim.
- I'm not sure if I should. - Why not?
- Söylemeli miyim, bilmiyorum.
I ´ m not sure why.
Ama pek emin değilim.
I'M NOT SURE JUST WHERE YOUR FATHER IS RIGHT NOW, BUT WHY DON'T I TRY AND FIND HIM
Baban nerede şu an emin değilim ama,
I'm not really sure why I kept this,
Gerçekten emin değilim neden bunu sakladım,
I'm not really sure why I did, but I know it wasn't money.
Neden evlendim bilmiyorum, fakat para için olmadığı kesin.
I'm not sure why I came.
Neden geldiğimi bile bilmiyorum.
Sometimes I'm not sure why I wear a mask with you.
Bazen senin yanında neden maske taktığımı anlamıyorum.
I'm just not sure why.
Nedeninden emin değilim ama.
- I'm not sure why, but I've always wanted to see what was out there over the next hill.
- Neden bilmem ama karşıdaki tepenin ardında neler olduğunu hep görmek istemişimdir.
Uh-huh. I'm not really quite sure why I came.
Neden buraya geldiğimden çok emin değilim.
I'm not even sure why.
Neden olduğuna bile emin değilim.
I'm not sure why I was born.
Neden doğduğumdan emin değilim.
I'm not sure why you were born.
Senin neden doğduğundan emin değilim.
I'm also not sure of why I felt a pair of breasts on my back when you took those keys out of my pocket.
O anahtarları arka cebimden alırken, sırtımda neden bir çift göğüs hissettim, ondan da emin değilim.
I'm not sure why,
Neden gitmedi bilmiyorum.
I'm not sure why.
- Nedeninden emin değilim.
I am not sure I understand why you have to try this all stuff too.
Ben de tüm bunları neden denemek zorunda olduğumu bir türlü anlayamadım.
Mike, they're making some noise down here and I'm not sure why.
"Mike, aşağıdakiler neden gürültü yapıyor"
Look, Mrs. Hall, or whatever your name is I'm not exactly sure why you're here.
Bakın Bn. Hall, ya da adınız her neyse neden geldiğinizi bilmiyorum.
Why, I'm not sure.
Neden, emin değilim.
I'm not sure why that information is necessary.
Bu bilginin gerekli olduğundan, pek emin değilim.
I'm not sure why exactly.
Nedenini tam bilemiyorum.
I'm not sure I understand why.
Ama neden olduğundan tam emin değilim.
Why? I'm not sure.
Bilemiyorum.
I'm not sure why.
Neden böyle olduğundan, emin değilim.
Well, I think I know why your other prototypes failed, but... I'm not sure I know what to do about it yet.
Peki ala, sanırım yaptığınız prototipte neden başarısız olduğunuzu buldum, ama... ne yapacağım konusunda, hala emin değilim.
I'm not sure why, but I thought you might be in a position to help me.
Emin değilim ama bana yardım edebileceğinizi düşündüm.
I'm not sure why, but that summer went by very fast.
Nedendir bilinmez yaz, su gibi akıp geçti.
I'm sure that's not why he left.
Eminim bunun babanın gitmesiyle hiçbir ilgisi yoktu.
I'm not sure why.
Nedenini bilmiyorum.
I'm not sure. Why don't we just start with a history and a physical?
Hastalık öyküsü ve fiziki muayene ile başlasak?
I'm not sure why I came.
Neden geldiğimi bilmiyorum.
Well, Mr. Seinfeld, I'm not sure I understand why you want a job here.
Bay Seinfeld. Anlayamıyorum. Burada çalışmak mı istiyorsunuz?
i'm not sure 2759
i'm not 8792
i'm not perfect 83
i'm not good enough 20
i'm not gay 270
i'm not lying 421
i'm not talking to you 216
i'm not hungry 746
i'm not interested 449
i'm not crazy 409
i'm not 8792
i'm not perfect 83
i'm not good enough 20
i'm not gay 270
i'm not lying 421
i'm not talking to you 216
i'm not hungry 746
i'm not interested 449
i'm not crazy 409
i'm not gonna lie 224
i'm not ready 311
i'm not lying to you 65
i'm not stupid 389
i'm not angry 208
i'm not saying that 218
i'm not afraid anymore 37
i'm not leaving 338
i'm not here 238
i'm not here for you 43
i'm not ready 311
i'm not lying to you 65
i'm not stupid 389
i'm not angry 208
i'm not saying that 218
i'm not afraid anymore 37
i'm not leaving 338
i'm not here 238
i'm not here for you 43