English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm off the clock

I'm off the clock translate Turkish

93 parallel translation
I've got to get a crew off the clock.
Güzel bir iş. Boşta bir eleman bulmalıyım.
I hate to break up the great Latino gourmet debate... but we ain't off the clock yet.
Büyük Latin gurme konuşmalarından nefret ederim... Ama zamanımız var..
I dropped her off at the shoot around six o'clock.
Saat altı civarında onu çekime bıraktım.
I'm off the clock.
Nöbetim bitti.
Scorpy, I'm off the clock
Hortlak, zamanım kalmadı
Actually, I was going to ask you if you work off the clock.
Aslında çalışma saatleri dışında iş alıyor musun diye soracaktım.
- I'm off the clock.
- Çalışmıyorum. - Haydi.
I'm off the clock.
Mesaim bitti.
Uh, I think I'm finally off the clock.
Sonunda çalışma saatim bitti.
I'm off the clock.
Etmiyor. Hasta arkadaş.
I'm off the clock.
Şu an mesaide değilim.
I'm off the clock, okay?
Geç kaldım, tamam mı?
I'm off the clock, sir.
Mesai saatimin dışındayım, efendim.
I'm off the clock too.
Ben de mesai saatimin dışındayım.
You wanna time me, or should I just dazzle you off the clock? Ok.
Tamam, zaman tutmak ister misin yoksa gözlerini mi kamaştırayım?
I'm off the clock.
Vardiyam bitti.
I'm off the clock.
Benim mesaim bitti.
My alarm clock didn't go off today and that's why I was late and I've just been so stressed with the Greenberg Bar Mitzvah, but that's a whole...
Alarm saatim bugün çalmadı ve bu yüzden geç kaldım.. ve Greenberg Bar Mitzvah ile, çok strese girdim.. fakat bu tamamen...
I'm off the clock The pressure's off
Mesai bitti Baskı sona erdi
I'm off the clock.
Mesai saatleri dışındayım.
I want to pick this up right where we left off if there's any time left on the clock, okay?
Vaktimiz kalırsa kaldığımız yerden devam etmek isterim, olur mu?
Okay, I'm off to the bank to open a new account and then we've got a twelve o'clock appointment with the insurance agent.
Yeni bir hesap açmak için bankaya gidiyorum. Ardından saat on iki için sigorta şirketi ile randevumuz var.
– I'm off the clock.
- Mesaim bitti.
Yes, and the bomb is going to go off at ten o'clock tonight or if I let go of this trigger.
Evet. Bomba bu gece saat 10'da patlayacak şekilde ayarlandı. Ya da ben bu tetikten parmağımı çekersem.
I'm supposed to kill the Senator live on "T.V." by ten o'clock or the bomb's gonna go off.
Bu gece saat 10'a kadar, Senatörü canlı yayında öldürmem gerekiyor. Yoksa bombayı paylatacaklar.
All right, I'm off the clock. I'll swing by and check up on him on the way home.
Eve giderken yanına uğrayıp bir kontrol ederim.
Once the Rangers hit the ice, I'm off the clock.
... masamda olmasını istiyorum. Bu kadar.
You know what I do out of uniform is off the clock, general.
Biliyorsunuz general benim görev dışındaki hayatım özeldir.
Don't tell me that you've missed the same day delivery drop off time because I need it back for 5 o'clock tonight'cause my fabulous dress is in the dry-cleaning, huh, huh?
Sakın bana zamanı geçti diye gün içi teslimat yok deme. Çünkü saat 5'e bana lazım. Çünkü en sevdiğim elbisem kuru temizlemede.
Other than that, I'm off the clock.
Onun dışında mesai yapmam.
I'm off the clock for half an hour, then I'm leaving... with or without you.
Zamanımın bitmesine yarım saat kaldı, sonra basar giderim sizle ya da sizsiz.
I'm off the clock, Steve.
Mesaim bitti Steve.
i have a plan, sir, and the sooner i execute it, the faster we'll all be able to get off the clock.
Bir planım var efendim ve az sonra onu gerçekleştireceğim çabucak mesaiyi bitireceğiz.
No, it's just I'm off the clock, so later!
Hayır, yalnızca saatin farkına varmamışım. Geç olmuş.
I'm off the clock, April.
Mesai dışındayız April, "beyefendi" demene Iüzum yok.
Well, I'm off the clock, and in a way, you're my boss, so I guess I have to.
Mesaim bitti. Ancak bir açıdan da patronum sayılırsın. O yüzden kabul etmeliyim sanırım.
- I'm off the clock.
- İş başında değilim.
Sorry, I'm actually off the clock right now. So..
Kusura bakma, şu anda yardım edemeyeceğim.
I'm off the clock.
Benim saatim yok.
I've already told George I'm off the clock.
George'a çalışmayacağımı söyledim bile.
I'm off the clock.
Benim çalışma saatim bitti.
And I'm worrying, is it ticking, getting to a point where the clock's gonna go off?
Ve endişeliyim, ilerliyor mu acaba, anladım ne zaman duracağını öğrenmek istiyorsun?
I'm totally off the clock right now, Rachel.
Şu anda mesai bitti.
You seem like a very nice person, And when we're off the clock, I'm more than happy to talk to you
Çok hoş bir insana benziyorsun mesaimiz bittiğinde seninle konuşmaktan çok daha mutlu olurum.
I could have gone, I set the clock, but it was the wrong time So the alarm didn't go off.
Bişey yapmalıydım
I'm off the clock, Zippy.
Mesaim bitti Zippy.
Please, Scott, when I'm off the clock.
Lütfen, çalışmadığım zamanlarda, Scott.
I'm off the clock. Also not psychic.
Ben biraz sıra dışıyım ve medyum değilim.
If I'm off the clock, I would really like to see these people.
Eğer çalışmayacaksam, gerçekten bu insanları görmek isterim.
Zeke, I'm off the clock till next week.
Zeke, önümüzdeki haftaya kadar tüm mesaimi doldurdum.
I'm off the clock 10 minutes now.
Mesaim biteli on dakika oldu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]