English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm on fire

I'm on fire translate Turkish

1,044 parallel translation
I just have to look at her, and everything's on fire.
Ortalığın kasıp kavrulması için ona bir bakışım yetiyor.
I was just going to set Matsu on fire.
Ben sadece Matsu'yu yakacaktım...
I'm not in the habit of throwin'kerosene on a fire.
Ateşe körükle gitmek gibi bir huyum yoktur.
I set all my notes and books on fire... and now I can't study for my exams.
Bütün kitaplarımı ve notlarımı ateşe attım... ve artık sınavlara çalışamayacağım.
Sorry, I'm having a pot on the fire. I will return.
Afedersin, fırının üstünde bir şey var, hemen dönerim.
She got so close to the stove her hair got on fire and I had to smother it.
Ocağa çok yakındı, saçı tutuştu ben söndürmek zorunda kaldım.
Excuse me, I have stuff on the fire. - Sure.
- Afedersin, Kıyafetleri yıkamalıyım.
Burgdorf and other officers, lit the coil e played I it on the bodies, that they had been set on fire in one instant.
Koniyi yaktım ve bedenlerin üzerine attım. Bir anda cesetler alev aldı.
Ah, take a seat. I'm sorry it's on fire.
Kusura bakmayın, yanıyor.
Should I set you on fire, or something?
Yakayım mı, onu mu istiyorsun? - Dene bakalım!
"... set men on fire. I have this power.
" Erkekleri yakarım, sonra parmağımda oynatırım
I'm on fire!
Seksiyim biliyorsun!
Somebody's gonna set your ass on fire, and I'm gonna be there to watch.
Birileri kıçını ateşe verecek, ben de bunu izlemek için orada olacağım.
I sure hope that fire's on the first floor.
Umarım yangın birinci kattadır.
Now either you all return to work immediately or I give the order to my men to open fire on you.
Şimdi, ya işinize dönüp çalışırsınız ya da adamlarım üzerinize ateş açarlar
- I'm on fire!
- Yanıyorum!
If he was on the staff, I'd fire him.
Kadrolu elemanım olsaydı onu kovardım.
I'm on fire!
Yanıyorum!
I'm not gonna sign it, but why don't you light it on fire and stick it up your ass?
İmzalamayacağım ama istersen o kağıdı yakıp kıçına sokabilirsin.
The only water hole I ever saw when I was a kid... was when we used to open the fire hydrant on 110th and Riverside with a monkey wrench.
Çocukluğum boyunca gördüğüm tek su kaynağı 110. sokakta arasıra açtığımız yangın musluğuydu. O musluğu da açması çok zordu.
I'm on fucking fire!
Yerimde duramıyorum!
Then I'll set the whole Shaolin Temple on fire,... and there won't be anything left but ashes.
O zaman, Tüm Şaolin Tapınağını yakarım... ve geriye külleriniz bile kalmaz
I want you pissing on every fire hydrant in Walnut Heights.
- Walnut Heights'taki her yangın musluğuna işemeni istiyorum! Anladın mı?
Come on, a bird can't fire me, I'm upper management.
Haydi ama, beni bir kuş kovamaz, ben üst düzey yöneticiyim.
We came downstairs, sir, expecting to find Mr. Cubitt up and about, chasing burglars or the house on fire, or- -
- Aşağıya indik efendim, Bay Cubitt'i sağ salim bulmayı ümit ederek, hırsız ya da yangın var mı diye kollayarak indik- -
I think I'm gonna throw another key on the fire.
Sanırım ateşe başka bir anahtar atacağım.
I think you're ready to take on the Camp Fire Girls All-Stars.
Bence artık Kamp Ateşi Kızları Takımını ile oynamaya hazırsın.
Right into us. I will be ready with fire at my front walls if necessary.
Gerekirse elimde ateşle ön duvarımda bekliyor olacağım.
I was sitting on Mama's lap around the fire.
Ben annemin kucağındaydım.
I'm on fire.
Yanıyorum.
Bring some to me too, I'm on fire!
Bardan. Birazda bana getir, yanıyorum!
On the count of three... I shall consider you mutineers and give the command to fire.
Üçe kadar sayacağım ve burada kalan isyancılara ateş emri vereceğim.
Now, I know that you did hit something on Route A-4 which was a little fire road off the I-90?
Şimdi, A-4 yolunda birşeye çarptığınızı biliyorum. I-90 dışında yangın yolunun orada mıydı? Evet.
You have to say, "I felt... moved alive... on fire".
Şöyle de : "Duygulandım canlandım... tutuştum."
I will not fire on helpless people.
Çaresiz insanlara ateş açmayacağım.
Otherwise I'll set the village on fire.
Eğer etmezsen, köyü yakarım.
I shall fire you all on the spot... and replace you with a board that will approve the merger. - What's this?
Denver-Carrington'ın ilgisi üzerinde kontrolüm olduğunu anlayın, sizi tek kalemde kovar ve yerinize bu birleşmeyi onaylayacak üyeler alırım.
M-M-Moramax... and I will not hesitate to fire y'all right here on the spot... and replace y'all with a board that will go along.
M-Moramax üstünde kontrol ve yetki sahibiyim ve hepinizi tek kalemde kovmaktan da asla çekinmem.
But every time I pitched, it was like throwing gasoline on a fire.
Topu her atışım sanki ateşe daha fazla benzin atmaya benziyordu.
I'm really gonna set myself on fire.
Kendimi gerçekten ateşe vereceğim.
I'm old enough to set the house on fire.
Evi ateşe verecek kadar büyüdüm.
I set it on fire.
Ben de onu yaktım.
Oh, when I was 7, our class had our picture taken on a fire truck.
Yedi yaşımdayken, sınıfımızla bir itfaiye kamyonunda resim çektirmiştik.
I run into these fucking buildings when they're on fire!
Bu lanet olası binalar alevler içersinde yanarken ben içlerine daldım!
I'll sic the fire chief on clark.
İtfaiye şefini de Clark'ın üstüne salacağım.
I'm going to spend some time and money on you and see if we can't put a match to this fire.
Sana biraz zaman ve para harcayacağım görelim bakalım bu ateşi tekrar yakabilecek miyiz?
And I wanted to ask you a few questions about the fire on the docks last night. Yeah, and I'm here to find a birthday present for the woman of my dreams.
Senin kıymetini bilip sevecek ve tapacak doğru insanla tanışmandan çok istediğim bir şey yok.
In an effort to salvage what little time we have left, let me smear this goo on you, and then I will build us a cosy little fire and we'll snuggle up with a blanket and talk about New York and all the great times we've had over the years,
Kalan dar vaktimizi kurtarma çabamızın bir parçası olarak bu bulamacı vücuduna sürmeme izin ver. Sonra da şöminede içimizi ısıtacak bir ateş yakıp bir battaniye alır, ateş karşısında New York ve oradaki güzel günlerimizden konuşuruz, ve haftasonunun kalanında M ile başlayan o kelimeyi hiç ağzımıza almayız. Tamam mı?
I should fire you on the spot!
Seni kovmalıyım.
I'm on fire!
Yanıyorum! Ayağım!
I'm on fire!
Tanrım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]