I'm on my way home translate Turkish
339 parallel translation
I'm on my way home after dropping Deputy Ahn off at the hospital.
Bayan Ahn'ı hastaneye götürdüm, şimdi de eve gidiyorum.
I'm picking the pictures up on my way home.
Eve giderken fotoğrafları alacağım.
I thought I was on my way home.
Evime döneceğimi sanmıştım.
I'm on my way home now.
Eve gidiyorum.
On the day I left home to make my way in the world, my daddy took me to one side.
Kendi yolumu çizmek için evden ayrıldığım gün babam beni bir kenara çekti.
Call her back. Tell her I'll stop by on my way home.
Onu arayıp, eve dönüş yolunda uğrayacağımı söyle.
I'll stop by on my way home.
Eve dönerken uğrarım. Sağ ol.
Well, I didn't have time to stop then... but I came back on my way home that night... to see if I could get to the bottom of this.
O anda vaktim yoktu. İşin esasını öğrenmek için akşam eve dönerken tekrar uğradım.
I'm on my way home.
Eve gidiyordum.
It was on my way home, so I dropped him off.
Eve dönüyordum, o yüzden onu bıraktım.
Seven more missions, and I'm on my way home.
Yedi uçuş kaldı, sonra evimin yolunu tutacağım.
In fact, I'm on my way home now.
Aslında, ben tam da eve gidiyordum.
I'm on my way home, I shall put them in safe keeping.
Eve gidiyorum, onları kasaya koyacağım.
On my way home I dropped by to see Dr Cobb He was the referral psychoanalyst, and we discussed the case
Dr. Cobb'a uğradım, tavsiyeli psikoanalist idi ve olayı tartıştık.
I was just out for a little walk on my way home.
Evime dönerken ufaktan bir yürüyüş yapayım dedim.
Would you do me a favour and call my wife... and tell her I'm on the way home?
Bir ricam olacak. Eşime telefon açıp geldiğimi söyler misiniz?
I'd rented the car for an afternoon date and was on my way home.
Arabayı öğleden sonra bir buluşma için kiralamıştım ve eve dönüyordum.
- I'm at the station in Aviano on my way home.
- Yolumun üstündeki Aviano istasyonundayım.
I'm on my way home to see my wife and children.
Karımı ve çocuklarımı görmeğe evime gidiyordum.
I'm on my way home after four hours at the police station.
Eve gidiyorum... Karakolda geçen 4 saatten sonra.
I was passing on my way home, sir.
Eve giderken uğradım efendim.
Last night I was lucky at the tables but on the way home... on the boardwalk, I was mugged by my own croupier!
Dün gece sizden epey para kazandım... masada şanslıydım ama eve dönerken... sahil yolunda kendi krupiyem tarafından soyuldum.
If I owned a piece of property like this and I kicked the bucket, my parents would start building condos on it on the way home from the funeral.
Burada arazim olsaydı ve bunlar canımı sıksaydı, ailem cenazeden sonra onların etrafını beton duvarla örerdi.
Luckily, I stopped by Henri's place on my way home.
Tesadüfen, eve giderken Henrie'ye uğradım.
I was on my way home from my friend Alice's apartment.
Arkadaşım Alice'in dairesinden evime dönüyordum.
Well, sir, on my way home I was attacked by the gang of roughs, who I believed had stolen the goose.
Sonra bayım, eve dönüş yolunda kazı çaldıklarına inandığım o belalı çetenin saldırısına uğradım.
I'm on my way home.
Hemen eve geliyorum.
i'm sorry to drop in on you like this, but your house is on my way home, and i did want to clear up that little misunderstanding... between you and ms. larva.
Bu şekilde uğradığım için üzgünüm, Ama eviniz yolumun üstündeydi, Bayan Larva'la aranızdaki küçük yanlış anlaşılmayı çözümlemek için geldim.
I'm just a deskjockey who was on my way home when you rang.
Beni aradığında, evine doğru gitmekte olan bir masabaşı polisiyim, sadece.
I'd been over to see my friend to Oxton and I was on my way home, when a gentleman stopped me.
Oxton'daki bir arkadaşımı görmeye gitmiştim ve eve dönüyordum ki bir beyefendi beni durdurdu.
I thought I'd come by on my way home.
Geçerken bir uğrayım dedim.
It's like saying, "I don't wanna take up my important time at home. I'll get it out of the way on the street."
Bu aynı ; "Evde ki kıymetli zamanımı ayıramadım sana..,... yolda hallederim dedim" demeye benziyor.
You see, Lwaxana, I'm on my way home now..... to die.
Lwaxana, şu an evime geri dönüyorum,... ölmek için.
I'm on my way home.
Anjali, garajınızdan bir araba alabilir miyim?
I'm gonna look for this guy on my way home and I'm gonna find him.
Eve giderken o herifi arayacağım ve onu bulacağım.
I'm on my way home.
Burası evimin yolu.
I'm on my way over to bring him back home.
Ben gidip onu eve getireçegim,
- If I could have my way.. I would've bought a home on the sky.
- Bana kalsaydı evi gökyüzünden alırdım.
I was on my way home from work and thought I'd drop by.
İşten eve giderken bir uğrarayım dedim.
I'm on my way home.
Ben de eve gidiyordum.
I was on my way home and I thought I saw...
Eve gidiyordum ve birden bir şey gördüm sandım.
- * * - I'm on my way home.
Eve geliyorum.
I'm on my way home. I hear you're seeing Thorn and I just don't want you to take it too seriously. He's only with you to annoy me.
Yakında eve döneceğim Senin Thorn'la görüştüğünü duydum ve ben onu ciddiye almanı istemiyorum O sadece beni kızdırmak için senle beraber.
If you'll excuse me, it's very late, and I'm finally on my way home.
İzin verirsen, çok geç ve nihayet evime gidiyorum.
On my way home, I was pulled over for speeding by a very pretty policewoman, who let me off.
Çok hoş bir bayan polis, hız yaptığım için aracımı kenara çektirdi ve gitmeme izin verdi.
I was on my way back to my home colony, but it's a long journey and my condition got worse.
Kendi kolonime doğru yola çıktım, ama yolculuk ve benim durumum biraz kötüye gitti.
I'm just on my way home.
Eve doğru gidiyordum.
My cards are bought by men on their way home... who give them to their wives who give them a bollocking... for leavin'the price on the back... and they never even read what I've written inside.
- Benim kartlarımı işten eve dönen erkekler alıp karılarına veriyor. Kadınlar da fiyat. etiketini unuttuğu için adamların canına okuyor. Ve içinde yazdıklarımı da asla okumuyorlar.
- I'm on my way home.
- Peter? - Eve gidiyorum.
So I'm on my way out the door. And she goes make sure you're home before midnight.
İşte ben böyle kapıdan çıkıyorum, dedi ki "Gece yarısı olmadan evde ol!"
Well, I'm on my way home.
Hadi, ben eve gidiyorum.