English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm out of money

I'm out of money translate Turkish

534 parallel translation
After I earn a lot of money, I'm moving out of this house just to avoid hearing about her.
Biraz daha paramız biriksin bu evde bir saniye bile kalmam. O kadından da kurtuluruz.
Got out of my car, I walked over and I took the money.
Arabamdan indim, yürüdüm ve parayı aldım.
Money that I ground out of this province by the sweat of my brow?
Bu eyalet için alın terimle kazandığım paranın, ha?
Say, any money I'd make would be coming out of your pocket.
Kazandığım para senin cebinden çıkar.
When Phil was trying to get money out of him... I found we spoke the same language.
Phil ondan para koparmaya çalışırken... anladım ki aynı şeyin peşindeymişiz.
I'm going to make a money out of you, Lazy Legs.
Seni küçük düşüreceğim Tembel Teneke.
The secret of where that money is doesn't walk out of here unless I walk out with it.
Ben o parayla dışarı adımımı atamadıktan sonra sakladığım yeri hiç kimseye söylemem. Sır olur gider.
No, I'm afraid he ran out of the money.
Hayır, korkarım parasız kaldı.
I'm gonna get that truck and gouge your money out of Figlia's carcass.
O kamyonu alıp San Francisco'ya gideceğim ve paranı Mike Figlia'dan... - söke söke alacağım.
My friend, according to the boys, all takes are easy but as a lawyer, I make lots of money getting them out of jail.
Dostum, çoluk çocuğa kalsa, tüm işler kolaydır... Oysa bir avukat olarak paranın çoğunu hapisten adam çıkartmaktan kazandım.
And I'm out of drinking money.
Ve içki param bitti.
Honey, first thing I'm gonna get you out of that reward money is the biggest steak in Kansas, for that cheek.
Tatlım parayı aldığım ilk gün Sana mükemmel bir ziyafet vereceğim
I understand you can run out of money pretty fast in Paris.
Anladığım kadarıyla Paris'te insan hızla sıfırı tüketiyor.
- I see what I can get out of them, either their money or their character, or both.
- Bu son derece doğal. - İnsanlardan ne alacağımı anlarım. Ya paralarını, ya ruhlarını, ya da her ikisini de.
The rich farmer has lost two sons so a ceremony s out of the question now ut don't worry'll try to earn money for the repairs and then I'll return home
Çiftçi iki oğlunu yitirmiş..... o yüzden ayin söz konusu değil. Ama merak etme. Tamirat için biraz para kazanmaya çalışacağım ondan sonra eve döneceğim.
Sheriff, I'd sure appreciate it if you'd get my money out of there, wipe it off and put it back on the bar.
Şerif, paramı o tükrük hokkasından çıkarıp barmene uzatsaydınız size çok müteşekkir kalacaktım.
I was gonna take a PhD, but I ran out of money.
Doktora da yapacaktım, ama param bitti.
I just want to get the reward money, and then I'm getting out of here.
Sadece ödül parasını almak istiyorum. ve daha sonra buradan çıkıp gideceğim.
When I think of the money we laid out to get him into the best school, I can just die.
O okul için harcadığımız parayı düşündükçe,... ölesim geliyor.
I've asked Mr Fumble here to help us find out why money is being wasted by some 3,000 employees of Paramutual Pictures.
Bay Fumble'dan bize burada Paramutual Pictures'ın 3000 çalışanı tarafından paranın nasıl heba edildiğini bulmak için yardım etmesini istedim.
I'm out of money, by the way.
- Ayrıca, Baba param kalmadı..
I'm going to put out a good deal of money on this and you have certain occupational hazards... Give him 50 G as a deposit.
Bu işe büyük para yatıracağım tabii sizin de bazı mesleki riskleriniz olacak... 50 Bin kapora verin.
I'd run out of money in Shinshu and hadn't had anything to eat.
Shinshu'dayken bütün param bitti ve yiyecek hiçbir şey bulamadım.
Once I'm yours, I'll squeeze as much money out of you as I can.
Seninim daha fazla para sokarım seni ben gibi.
I put out a lot of money for that wagon.
O arabaya çok para yatırdım.
I'm getting out of here, and to hell with the money!
Ben gidiyorum, paraya da lanet olsun.
I'll come up with the money to get you out of here, so please...
Para bulup geri dönceğim ve seni buradan çıkaracağım, o yüzden lütfen...
You can be sure of that. I am going to marry Horace Vandergelder and send his money out into the world doing all the things you taught me.
Horace Vandergelder'le evlenip paralarına dünya turu yaptıracağım, bana öğrettiğin her şeyi yapacağım.
In fact, our circulation ought to hit about 40,000 next month, but that won't take us out of the red. Money is still the main problem.
Aslında, tirajımız gelecek ay 40,000'i vuracak, ama bu yine de bizi borçtan kurtarmayacak.
I had the job of checking out that woman, and I had to investigate her possible responsibility for the plane crash which resulted in a lot of money.
Bu kadını soruşturma işini almıştım arkasında bolca para bırakan uçak kazasıyla olası ilişkisini soruşturmam gerekiyordu.
I'd never have got out of Greece with the money.
Yunanistan'dan asla parayla ayrılamazdım.
But I ran out of money.
Parasız kaldım.
If you help me, I'll pay back the money he stole out of my own pocket.
Bana güvenir. Yardım edersen, çaldığı parayı kendi cebimden öderim.
And I'm out of money.
Param da bitti.
I guess I'll have to take my money out of the Pontchartrain project.
Sanırım Pontchartrain projesinden paramı almalıyım.
Do you know how much money I would've made out of it?
Bu işten ne kadar para kazanacaktım biliyor musunuz?
Mister, I got hoods beating the shit out of me. If I'm beat up for money and drugs, I want the money and drugs on me.
Kabadayılar gelip paralarını ve uyuşturucularını... almak için bana dayak atacaksa... paranın ve malın bende olmasını isterim!
Salome I didn't want to... but we need money to get out of here.
Salome bunu senden istemezdim ama buradan gitmek için paraya ihtiyacımız var.
I see myself eventually growing out of graf and getting married and living the lifestyle, you know, and making good money, like that.
Nihayet kendimi graffiti yapabilirken evlenirken yaşam tarzımı yansıtırken görebiliyorum, bilirsiniz, ve de iyi para kazanmak, bunun gibi.
I'll get out of the desert alive and get the money.
Çöldeki parayı ben alacağım.
They'll know that if he didn't take the money from out of our safe... that maybe I whacked my partner, jules, took the dough and blamed it on him.
Onun kasamızdan para çalmadığını ortağım Jules'u benim öldürüp parayı alarak, onun üstüne attığımı anlayacaklar.
I know all of you work very hard during the day... and I'm sure that you could think... of some more exciting ways to spend your evenings... but remember that the degree that you earn in here... can spell more money for you out there.
Biliyorum bütün gün çok fazla çalışıyorsunuz ve eminim akşamlarınızı daha eğlenceli şeyler yaparak geçirmek istersiniz ama unutmayın burada kazandığınız dereceler dışarıda size daha fazla para kazandırabilir.
You should also know that I've never fucked a customer out of his front money.
Siz de bilmelisiniz ki, peşinat aldığım hiçbir müşterime kazık atmadım.
Well, no, no, no. I got the money out of my savings account.
Bileti biriktirdiğim paralarla aldım.
- No, I have no money. - I want you out of here, okay?
— Buradan çıkmanı istiyorum, tamam mı?
I've got to have that money tomorrow morning by 9 o'clock or I'll be thrown out of my room and you're gonna be in trouble and I'm gonna be in trouble.
O parayı yarın sabah 9'da almalıyım yoksa telefonu odamdan çıkartırım. Sonra ikimizin de başı belada olacak.
I just need to borrow some money so I can get this guy back to LA and I'm out of this miserable fucking business forever!
Sadece biraz borç istiyorum. Bu herifi Los Angeles'a götürüp bu rezil işten tamamen kurtulacağım.
I'm nicer, I make more money... and I only hang up on one out of seven.
Daha iyiyim, daha zenginim ve yalnızca yedi kişiden birinin yüzüne telefon kapadım.
So go ahead, kill me. But I'm not getting out of this car without my money!
Pekâlâ devam et, beni öldür, ama paramı almadan bu arabadan inmeyeceğim.
I took all my money out of the bank and I put a bet on myself.
Bankadaki bütün paramı çekip, kendime oynadım.
You earn more money so you can make the decisions and I'm out of here.
Daha çok kazanıyorsun diye kararları sen veriyorsun. - Ben de gidiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]