English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm out of my mind

I'm out of my mind translate Turkish

685 parallel translation
That night, I was almost out of my mind.
O gece aklım başımda değildi.
I had a frightful dream a few nights ago, and I don't seem to be able to get it out of my mind.
Birkaç gece önce korkunç bir kâbus gördüm. Bunu bir türlü aklımdan çıkartamadım.
What the hell that woman means by her attitude towards you, I... when i saw her there today, i had all my work out but to give her a bit of my mind.
O kadın sana karşı davranışlarıyla ne demek istedi? Bugün onu orada gördüğümde ona aklımdan geçenleri söylemek için elimden geleni yaptım.
is this 1931 or am I out of my mind?
1931'de miyiz yoksa aklımı mı kaçırdım ben?
Darling, I'm simply out of my mind.
Sevgilim, aklımı kaçıracağım.
I'm expected to listen to Ernest, business, and headaches... when I'm half out of my mind.
Aklımı kaçıracak haldeyken Ernest'i, iş konularını... baş ağrısını dinlemem gerekiyor.
I wondered if I was still out of my mind.
Aklımı mı kaçırdım acaba diye merak ediyordum.
I've been out of my mind, just hoping.
Ümitlenerek aklımı kaçırmış olmalıyım.
I expect I could make head or tails out of it, if I set my mind to it.
Kafamı kitaba verebilirsem işin içinden çıkarım sanırım.
If I dream things when I'm awake... I'm going out of my mind.
Eğer uyanıkken bile hayal görüyorsam aklımı kaybediyorum demektir Elizabeth.
Can't you see I'll go out of my mind if I have to sit by and watch other people make love?
Burada oturup diğer insanların sevişmelerini izlemek zorunda kalırsam aklımı kaçıracağımı anlayamıyor musun?
I've been out of my mind for 24 hours.
24 saat aklımı oynatacaktım.
I couldn't get her out of my mind.
Onu kafamdan atamadım.
I'm out of my mind, Mr. Holmes.
Aklımı yitirdim Bay Holmes.
I'm out of my mind.
Aklımı yitirdim.
He said there was no letter, that I was going out of my mind!
Mektup filan olmadığını, aklımı kaçırdığımı söyledi!
I kept thinking of those two laughing and talking... laughing and talking about us, and I couldn't get them out of my mind.
Sürekli şu ikisini bize gülerken, ve bizim hakkımızda konuşurlarken düşündüm, onları aklımdan çıkaramadım.
As it isn't a dream this time, I must be going out of my mind.
Eğer bu defa rüya değilse aklımı kaçırıyorum demektir. Tabi.
I must have known it all along but I kept pushing it out of my mind.
Başından beri bilmem gerekirdi. Ama aklımdan çıkarmaya çalıştım.
They figure you don't want me around, you don't want to see me, and if I go away for a while, maybe I'll get all this out of my mind.
Beni etrafında istemediğini, beni görmek istemediğini ve kısa süreliğine uzaklaşırsam tüm bunları aklımdan çıkaracağımı düşünüyorlar.
- I must have been out of my mind.
- Aklımı kaçırmış olmalıyım.
I've been out of my mind.
Aklımı kaçırmak üzereyim.
I must be out of my mind to do this.
Bu yaptığım tam bir çılgınlık.
I know it's no excuse, but I couldn't get the magazine out of my mind.
Bu bir bahane değil biliyorum ama dergiyi aklımdan çıkaramadım.
─ I was out of my mind to go with you.
- Sana katılmamalıydım.
I couldn't get you out of my mind all day.
Eminim bana inanmayacaksınız ama tüm gün sizi aklımdan çıkaramadım.
I was out of my mind.
Aklımı kaçırmıştım.
I was out of my mind with fear.
Korkudan ne yaptığımı bilmiyordum.
I'm not out of my mind, son.
Aklımı kaçırmadım oğlum.
I'm counting the days till I go back to work so I can get you out of my mind.
İşe dönmek için günleri sayıyorum böylece seni aklımdan çıkarabileceğim.
I must be out of my mind.
Aklımı kaçırmış olmalıyım.
Ever since I met him, I can't get him out of my mind.
Onunla karşılaştığım andan beri aklımdan hiç çıkaramıyorum.
I'm half out of my mind... thinking something's happened to Curt.
Curt birşey olduğuna dair... içimde bir his var.
I'm just going out of my mind.
Aklımı yitiriyorum.
All the time I was nursing you, nearly going out of my mind with worry, you've been planning to get me arrested for trying to kill you.
Sana baktım, neredeyse endişeden aklımı yitiriyordum. Sense, beni cinayetten tutuklatmaya çalıştın.
I'm out of my mind with fear!
Korkudan kafayı yedim!
- I never could get you out of my mind.
- Seni hiçbir zaman aklımdan çıkaramadım.
Why am I going out of my mind?
Neden aklımı kaçırıyorum?
I'm not going out of my mind.
- Aklımı kaçırmadım.
I go right out of my mind.
Şimdi çıldıracağım.
WHAT I WOULD LIKE... TO GO OUT OF MY MIND.
Aklımın kalmaması!
You're the one keeps me up all night with worry, so as I can't sleep. Going out of my mind.
Bütün gece endişeden uyuyamamamın, aklımı kaçıracak gibi olmamın nedeni sensin.
I'd go out of my mind.
Ve çıldırırım.
Yeah, I'd like to burn it out of my mind.
Evet, kafamdan söküp çıkarasım var.
I'll never get it out of my mind.
Asla aklımdan çıkaramıyacağım.
You think I'm out of my mind.
Aklımı kaçırdığımı düşünüyorsun.
I must've been out of my mind!
Aklımı kaçırmış olmalıyım.
I must have been out of my mind!
Çıldırıyor olmalıyım!
I was almost out of my own mind last summer.
Geçen yaz ben neredeyse kendi aklımı kaçırıyordum.
I been roasting to death out there and... well, i like to go out of my mind, george... george?
Orada ölümle cebelleştim ve zihnimi boşaltmam lazım George. George?
You may find me facetious but if I didn't make some bad jokes, I'd go out of my mind.
Beni sulu bulabilirsiniz ama kötü espriler de yapmasam, aklımı kaçırabilirim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]