English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm pumped

I'm pumped translate Turkish

178 parallel translation
I pumped air into your lungs to keep you alive in the water below me.
Sen daldığında, hava pompalayıp nefes almanı sağlardım.
Listen, I was going to tell Sims that I pumped Steve and that he wouldn't tell me anything'cause he didn't know anything about you.
Dinle, Olanları Sims'e anlatacaktım. Steve'in ağzından laf almak istedim ama o bana hiçbirşey söylemek istemedi. Senin hakkında birşey bilmiyordu.
I pumped another quart of whisky into her... threw away her dress, threw away her shoes and gave her a fair chance... to work her way home.
Bir litre viski daha içirdim... elbiselerini, ayakkabılarını attım ve evin yolunu bulması için... ona bir şans verdim.
I've enriched the oxygen content of his blood and pumped in a strong stimulant.
Kanındaki oksijeni arttırdım, uyarıcı bir madde verdim.
I pumped a lot of cash into his campaign.
Kampanyasına epey nakit pompalamıştım.
I guess we won't find anything until after the shaft is pumped out, but... - everything looks fine.
Bacadaki su dışarı pompalanmadan bir şey bulacağımızı sanmıyorum ama her şey yolunda görünüyor.
I pumped my own gas in Long Beach.
Long Beach'de arabama benzin aldım.
we should be there at any minute thank goodness I'm pumped halt, in the name of great rebelion!
Çok az kaldı. Tanrıya şükür. Şişmiştim.
I'll send you home with an "l-just-pumped-the-neighbor's-cat" look on your face.
Evine giderken, "az önce komşunun kedisini pompaladım" bakışınla... sırıtıyor olacaksın.
She open those legs and I pumped, Pump!
Bacaklarını araladı, ben de pompaladım. Pompa!
I'm pumped.
İyice gaza geldim.
I actually held his heart and pumped it for him.
Kalbini tuttum ve pompaladım.
I still have time to have my stomach pumped. But you don't!
Benim hala zamanım var, ancak senin yok!
I'm too pumped.
Enerji yüklüyüm.
I'm pumped, man.
Olmaz, adamım.
And I suppose that pumped-up, overadrenalized, male macho bullshit is. Excuse me.
Ama sanırım şu şişirilmiş, aşırı adrenalin yüklü, erkek maço zırvalığı değil.
I figured what you were up to involved plants so I pumped your water tanks with herbicide.
Bitkilerinle ne yapmaya çalıştığını çözdüm ve su tanklarına bitki ilacı pompaladım.
I'm pumped, I'm psyched and I just swallowed an entire twist of lemon.
İstekliyim, sarhoşum ve az önce bütün bir limon yuttum.
I'm pumped. Let's let the healing begin.
İyileştirme başlasın.
Instead, I'm getting wide and pumped.
Ama geniş ve şişkin görünüyor.
I was pumped up eight G's.
Sekiz bin dolar kazandım.
Daniel, I'm guessing here,..... but I think we're in an advanced recreation..... being pumped into our minds by those machines.
Daniel, tahminde bulunuyorum,..... ama sanırım biz o makineler tarafından zihnimize pompalanan,..... ileri bir animasyondayız.
I ran until my muscles burned and my veins pumped battery acid.
Kaslarım yanmaya ve damarlarım sülfürik asit pompalamaya başlayana dek koştum.
HEY, IF I EVER WON A BLUE RIBBON... I'D BE SO PUMPED.
Bunlardan birine sahip olsaydım, baya gaza gelirdim.
Sorry, it's been awhile since I pumped a keg.
Kusura bakma, uzun zamandır fıçı birası almamıştım.
I'm not gonna rest until I've pumped everybody in there for information, okay?
Burdaki herkesin bildiklerini son kelimesine kadar öğrenmeden de durup dinlenmiyeceğim, anladın mı?
I'm not gonna get myself all pumped up about something.
Kendimi bu şey için paralamayacağım.
I'm pumped, you know.
Yerimde duramıyorum.
I mean, I was so pumped!
Çok heyecanlanmıştım!
I pumped so I could drink tonight, because I wanna drink tonight.
Pompayla sütümü boşalttım. Çünkü bu gece içmek istiyorum.
No, I'm just pumped.
Hayır değilim!
Have I ever told you about the night I pumped Helen Hayes'stomach?
Helen Hayes'ın midesine boşalttığım geceden bahsetmiş miydim?
If you know what I'm sayin He got a sister smilin'like she just got a thousand-dollar credit increase on her gas card and ready to get pumped!
Kardeşinizin sanki bankada binlerce dolar kredisi varmış gibi mutlu olmasını sağladı.
I was just more pumped that my family was there.
DANNY KASS 2002 OLİMPİYAT GÜMÜŞ MADALYA SAHİBİ Ailem orada olduğu için çok heyecanlıydım.
- I'm pumped.
- Gaza geldim.
I am so pumped about this.
Havaya girmiş durumdayım.
I'm telling you, man, they're physical, they're pumped, they're flush with cash.
Bak, bu adamlar sağlam, iri yapılı, paraları da var.
I'm just super pumped about prom.
Sadece balo için süper gaza geldim.
I'm getting cytotoxic chemicals pumped into my bloodstream and you're worried about the price of putting.
Benim kanıma zehirli ilaç veriliyor sen golf masrafı düşünüyorsun.
I had her stomach pumped.
Midesini yıkattırdım.
I'm so fucking pumped!
Çok fena gaza geldim!
So, listen, man, I'm fucking pumped about this U-Lock thing.
Neyse dinle adamım, U-Lock işi konusunda çok heyecanlıyım.
I pumped nine of my bullets in his motherfucking chest!
Orospu çocuğunun göğsüne Dokuz kurşun sıkmıştım!
I'm too pumped.
Çok şişirildim.
I'm getting pumped.
Gaza geliyorum.
- Don't worry, I'm pumped.
- Meraklanma, gaza geldim.
I pumped you full of serum.
Sana tüm serumu pompaladım.
They pumped me full of antibiotics, stitched me up, gave me painkillers, so... so I'm good to go.
Beni paketlediler, antibiyotik bastılar, diktiler ve ağrı kesici verdiler. Yani gayet iyiyim.
I'm pumped for the formal!
Sana şöyle bir önerim olacak.
I just wanted to come by, Tara's in the truck, I gotta split but I wanted to tell you I'm super pumped.
Bir uğrayayım istedim, Tara arabada, kaçmam gerek ama çok heyecanlı olduğumu söylemek istedim.
I'll be here quarter to eight. I'm pumped.
Çok heyecanlıyım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]