I'm really excited translate Turkish
464 parallel translation
But I'm really excited about this.
Ama şu an bunun için çok heyecanlıyım.
I'm really excited.
Çok heyecanlıyım.
I'm really excited by the idea, but...
Gerçekten tahrik edici bir fikir, ama..
I'm really... excited that you proposed to me.
Evlenme teklifin... beni gerçekten heyecanlandırdı.
I'm really excited that he agreed to do the interview.
Röportajı kabul ettiği için ben de çok heyecanlandım.
I'm really excited about this.
Çok heyecanlıyım.
I'm really excited about this.
Bunun için gerekten çok heyecanlanıyorum.
I am really excited.
Ben gerçekten heyecanlıyım.
I mean, I was... I was very excited about this offer, but, you know, I don't think I really thought about what it meant, and you see,
Teklif için çok heyecanlanmıştım ama ne anlama geldiğini düşünmedim.
I'm really excited to be working with you, Mr. Gomez.
Sizinle çalışmak gerçekten çok heyecanlı, Bay Gomez.
I'm really excited about it, and I'd hate to see you miss out.
Çok heyecanlıyım ve sizin kaçırmanızı görmek istemiyorum.
I am really excited.
Göreceksin. Çok heyecanlıyım.
Ah, this is a find I'm really excited about.
Ah, bu gerçekten beni çok heyecanlandıran bir buluş
Oh yeah, I'm really excited, man.
Evet, gerçekten heyecanlıyım, dostum.
I'm all right. I'm really excited about this place.
Chicago'daki olayı burada tekrarlamamamı istedi.
Indeed, you know, Mrs. Rifkin, I'm always so excited to hear your views, but really, dear, I've got to run.
Gerçekten. Sizi dinlemeyi her zaman çok seviyorum. - Ama gerçekten, benim gitmem gerek.
I'm really excited at this point.
o an gerçekten çok heyecanlandım.
Can't you see, Peg? I'm actually really excited about something.
Göremiyor musun Peg, gerçekten bir şey beni heyecanlandırıyor.
I am really excited about signing onboard the Icarus next week.
Gelecek hafta Ikarus'un ekibine katılacağım için çok heyecanlıyım.
People would be coming up, "Between you and me I'm really excited about the Ring Dings and the Pepsi."
İnsanlar bana gelip, "Aramızda kalsın ama Ring Dings ve Pepsi için çok heyecanlıyım." dedi.
I gotta say, I'm really glad you feel that way, and I'm excited to be working with you.
Söylemeliyim, böyle hissettiğine sevindim. Seninle çalışacağım için heyecanlanıyorum.
I am really excited about signing "onboard the" Icarus "next week."
Haftaya İkarus'ta işe başlayacağım için gerçekten çok heyecanlıyım.
I'm really excited to show you my laboratory where I design things.
- Ahbap! Öldü! Seni akşam yemeğine çağırıyorum, Joe.
I was really excited about tonight.
Bu gece için çok heyecanlıydım.
So yesterday after you totally busted up my nose with that basketball the cheerleaders were being really friendly towards me, and you know, bandaging up my nose and hugging me and stuff. And I got a little excited.
Peki dün sen basketbol topuyla suratımı patlattıktan sonra ponpon kızlar benimle oldukca yakından ilgilendiler, ve bilirsiniz burnumu bandajladılar sarıldılar falan. ve ben biraz etkilendim
I'm really excited!
Çok heyecanlıyım!
I'm really excited about this, okay?
Bu konuda gerçekten çok heyecanlıyım.
- I'm really excited about meeting you.
- Sizinle tanışmak bir onur.
I'm really excited about tonight.
Bu gece için gerçekten çok heyecanlıyım.
I get really excited when I discover a pattern, but I need more data to confirm it...
Aynı kalıp bir ses keşfettiğimde çok heyecanlandım, ama bunu onaylamak için daha fazla veriye ihtiyacım var...
It's something I'm really excited about.
Bu düşünce beni çok heyecanlandırdı.
I'm really, really excited.
Gerçekten çok heyecanlıyım.
I am. I'm actually really excited to check out this new revolution.
Vereceğim. Aslında bu yeni devrime alıcı gözüyle bakacağım için çok heyecanlıyım.
And they said, " Oh, it's.. uh, we're really excited, I think things are going well.
Ve onlar da, " Aaah, bu... aah, çok heyecanlıyız be işler yolunda sanırım
No, I'm just really excited about all the underwear and rampant sex.
İç çamaşırları ve vahşi seks beni heyecanlandırdı.
I'm, like, really excited to be here.
Biraz heycanlıyım burada olmaktan.
I'm really excited to see it. And then, you know, afterwards, if we're hungry, we can go find someplace, get a bite to eat.
Ve oyundan sonra acıkmış olursak gidip bir yerlerde bir şeyler yiyebiliriz, ne dersin?
So I was really excited... and I was gonna get home early and surprise you.
Çok heyecanlanmıştım... ve eve erken gelip sana sürpriz yapmak istedim.
Sometimes, I'm really excited.
Kimi zaman ise, Çok coşkulu oluyorum.
I'm really excited to be a part of the team, here in HTA.
H.y.A.'nın bir parçası olduğum için gerçekten çok heyecanlıyım
I'm sorry, I'm just really excited.
Sonra buldum. Çok heyecanlıyım.
But, Mom, I'm really excited about this new flag design.
Ama, anne, Yeni bayrak tasarlam konusunda çok heyecanlıyım.
Well, I'm really excited to hear your stories.
Hikayelerini dinlemek isterim.
I want to be. You have no idea how much I want to be. I don't know why I'm excited, what it is I really feel.
Ama en azından bunu çok istiyorum ve beniheyecanlandırıyor.
I'm excited for you, really. I am.
Senin adına gerçekten çok mutluyum.
I'm really excited about going home and starting our lives together.
Ama, artık eve dönüp birlikte bir hayata başlamak istiyorum.
Man. You know, I got all excited when I first saw the plane but I'm really gonna miss this place.
Uçağı gördüğüm an çok heyecanlanmıştım ama bu yeri gerçekten özleyeceğim.
I'm really excited about our date.
Çıkacağımız için çok heyecanlıyım.
I'm really excited to live in this town and share all kinds of great experiences with you, my new friends.
Bu kasabada yaşamaktan ve bu deneyimleri sizinle paylaşmaktan çok mutluyum,... yeni arkadaşlarım!
But not really, because... I am so excited, I am so on fire, I am so guts-and-glory passionate about what I am about to show you.
Ama bu sizi yanıltmasın, çünkü çok heyecanlıyım, coşkuluyum ve size göstereceğim şeye karşı derin bir tutku duyuyorum.
I gotta tell you, I'm really excited about this. Really.
Sana bir şey söyliyeyim, Biraz heyecenlıyım.
i'm really sorry 2069
i'm really good at it 17
i'm really sorry to hear that 26
i'm really tired 107
i'm really busy 47
i'm really happy 47
i'm really busy right now 18
i'm really happy for you 111
i'm really grateful 18
i'm really nervous 48
i'm really good at it 17
i'm really sorry to hear that 26
i'm really tired 107
i'm really busy 47
i'm really happy 47
i'm really busy right now 18
i'm really happy for you 111
i'm really grateful 18
i'm really nervous 48