I'm really sorry translate Turkish
8,403 parallel translation
Man, I'm really sorry about everything.
Dostum, yaşananlardan dolayı senden özür dilerim.
I'm sorry, I really am. But I won't testify to anything unless you help me get my friends off this ship.
Gerçekten üzgünüm ama bu gemiden dostlarımı çıkarmama yardım etmediğiniz sürece hiçbir şeye şahitlik etmeyeceğim.
I'm really sorry.
Çok üzüldüm.
I'm sorry, I really can't do this If you're not gonna sit still.
Üzgünüm, sabit durmazsan bunu yapamam.
I'm really sorry.
Çok üzgünüm.
I'm really sorry I have to go.
Gerçekten üzgünüm, gitmeliyim.
Tyler, I'm really sorry about the other...
Tyler, şey hakkında gerçekten çok üzgünm...
I'm really sorry, guys, but the blazers need to go.
Çok üzgünüm, çocuklar, ama blazer ceketler gidiyor.
Guys, I'm really sorry.
Beyler, çok üzgünüm.
I'm really sorry that I can't go an hour without seeing you,'cause I'll just miss you too much.
Seni görmeden bir saat bile dayanamadığım için üzgünüm, çünkü seni çok özlüyorum.
I'm very sorry, but there's really nothing I can do.
Çok üzgünüm ama bu konuda size yardımcı olamayacağım.
I'm really sorry. Wait.
Gerçekten üzgünüm.
I'm really sorry that I brought it up.
Bunu sana hatırlatttığım için çok üzgünüm.
I'm really sorry.
Özür dilerim.
And I know I've hurt you... and I'm really, really sorry.
Seni incittiğimi biliyorum ve çok özür dilerim.
And I'm really sorry about what happened to your dad.
Ve babana olanlar için çok üzgünüm.
I'm really sorry, but you have good grades.
Diplomanız gerçekten çok iyi ama üzgünüm.
Look, I'm really, really sorry about what you're going through.
Bakın, nasıl zor bir durumda olduğunuz için ben gerçekten, gerçekten üzgünüm.
Alright I'm sorry. Okay, I really am, I'm sorry. But this is all in your head.
- Özür dilerim, çok özür dilerim, ama her şey kafanın içinde.
- What? - Look, you guys, I'm really sorry. I'd love to help out, but I got mouths to feed, you know this.
Bakın gerçekten yardım etmek istiyorum ama bakmam gereken boğazlar var, biliyorsunuz?
I'm really sorry.
Gerçekten üzgünüm.
I'm really sorry.
Gerçekten üzgünüm, Neelu.
I'm really sorry I didn't fuck you before but I really, really wanna fuck you now.
Seni daha önce sikmediğim için çok özür dilerim ama şu anda sikmeyi gerçekten çok istiyorum.
That sucks. I'm really sorry to hear about your restaurant, but I need to figure out how I'm gonna be able to afford to take a girl I like on a fancy date to show her how I feel.
Bunu duyduğuma üzgünüm ancak şu an hoşlandığım bir kıza hissettiklerimi yansıtmak adına, havalı ve paramın yeteceği bir randevuya nasıl çıkarabileceğimi çözmek durumundayım.
I'm sorry, Mr. Zalman, I really am.
Üzgünüm, Bay Zalman, gerçekten.
I'm sorry you had to get mixed up in this, because I'm sure you're a... good, honest girl, really.
Bütün bunlara karıştığın için çok üzgünüm çünkü çok dürüst ve iyi bir kız olduğundan eminim.
I'm sorry you had to get mixed up in this. 'Cause I'm sure you're a good, honest girl, really.
Bütün bunlara karıştığın için çok üzgünüm çünkü çok dürüst ve iyi bir kız olduğundan eminim.
I'm really sorry to have called you out. No...
- Buraya kadar çağırdığımız için gerçekten üzgünüm.
I'm really sorry, Krispin.
Gerçekten üzgünüm, Krispin.
I'm really sorry, honey.
Çok üzgünüm, tatlım.
- Well, I'm sorry, but if Fisk is really behind everything that has happened, then we need to do something.
- Affedersin ama her şeyin arkasında Fisk varsa bir şeyler yapmalıyız.
I'm really sorry about that... saying the thing about the losers. I don't mean that.
Gerçekten o ezikler konusunda söylediklerim için üzgünüm.
I'm sorry, Mrs. Underwood, I don't really want to be on TV or in the papers.
Üzgünüm Bayan Underwood, gazetelere ya da televizyona çıkmak istemiyorum.
I'm really sorry about everything.
Olanlar için çok üzgünüm.
I was having a moment, and... I took it out on you, and I am really so sorry.
Kötü bir anıma denk geldi, ve sinirimi sizden çıkarttım, ve gerçekten çok üzgünüm.
- Whoa, whoa. I'm really sorry.
- Gerçekten çok üzgünüm.
Look, I'm really sorry. - Great.
- Gerçekten çok özür dilerim.
No, Linda, I'm sorry, I really can't right now.
Olmaz Linda, özür dilerim. Şu anda hiç konuşamam. Tabii ki de konuşamazsın.
I'm sorry but if you really do love me, you'll let this end.
Üzgünüm. Eğer beni gerçekten seviyorsan bunun bitmesine izin verirsin.
Jasmine, I'm really sorry.
Jasmine, çok üzgünüm.
I'm really sorry about the other day.
Geçen gün için gerçekten özür dilerim.
You know I'm really sorry that I couldn't make it home for his funeral.
Babamın cenazesine gelemediğim için, ne kadar üzüldüğümü biliyorsun.
Hey, I'm really sorry about your brother.
Kardeşiniz için gerçekten çok üzgünüm.
- I'm sorry, I really am.
- Çok üzgünüm, gerçekten.
I--I'm really sorry I tested that neurotransmitter on you.
Seni nörotransmitter ile test ettiğim özür dilerim.
Sorry. I really wasn't thinking when I was packing.
Özür dilerim, paketlerken pek aklım başımda değildi.
I'm really sorry, mate, but I can't.
Çok üzgünüm ama düzeltemem dostum.
Really, i'm sorry.
Cidden. Kusura bakma.
I'm really sorry, Mom, and I'll make it up to you next time Candace Joplin is in town, but I have to go.
Gerçekten çok özür dilerim anne ve bunu telafi edeceğim. Sırada Candace Joplin şehre gelecek ama şimdi gitmem lazım.
I'm really sorry.
Çok özür dilerim.
- I'm really sorry.
- Çok özür dilerim.
i'm really sorry to hear that 26
i'm really sorry about last night 16
i'm really sorry about that 74
i'm really sorry about this 60
i'm really good at it 17
i'm really tired 107
i'm really happy 47
i'm really busy 47
i'm really busy right now 18
i'm really happy for you 111
i'm really sorry about last night 16
i'm really sorry about that 74
i'm really sorry about this 60
i'm really good at it 17
i'm really tired 107
i'm really happy 47
i'm really busy 47
i'm really busy right now 18
i'm really happy for you 111