I'm really sorry to hear that translate Turkish
64 parallel translation
I'm really sorry to hear that.
Bunu duyduğuma çok üzüldüm.
I'm really sorry to hear that.
Bunu duyduğum için gerçekten üzgünüm.
I'm really sorry you had to hear that.
Bunu duymak zorunda kaldığın için üzgünüm. - Affedersin.
I'm really sorry to hear that, Pace.
Bunu duyduğuma gerçekten üzüldüm, Pace.
Ohh, I'm really sorry to hear that.
Aa, geçmiş olsun ya.
I'm sorry to hear that. When you called I was really excited and happy to hear about your new film. Anyway.
Öyle mi, çok üzüldüm aslında beni aramanızdan çok yeni bir film yapıyor olmanız beni çok heyecanlandırmıştı ve mutlu etmişti ama sağlık olsun...
I'm sorry to hear that, but it really doesn't concern me any more.
Duyduğuma üzüldüm ama artık gerçekten beni ilgilendirmiyor.
Lady, I'm really sorry to hear about that... but it's the middle of the night- -
Bayan, bunu duyduğum için gerçekten çok üzgünüm ; ama gecenin yarısı oldu.
I'm really sorry to hear that.
Bunu duyduğum için üzüldüm.
I'm really sorry to hear that.
- Öyle mi? Çok üzüldüm.
Well, I'm really sorry to hear that!
Üzgünüm!
I'm really sorry if that's weird for you to hear, but I needed you to hear it.
Bunu duymak sana tuhaf geldiyse özür dilerim ama,... artık söylemek zorundaydım.
Um, I'm really sorry to hear that.
Bunu duyduğuma cidden üzüldüm. Gerçekten mi?
I'm really sorry to hear that.
Bunu duyduğuma üzüldüm.
Well, I'm really sorry to hear that.
Bunu duyduğuma çok üzüldüm
Would you mind terribly just handing me that... ( GROANS ) I'm really sorry to hear that, Margo. Hey, listen.
Bir de Pazar gel, bugün yataktan zar zor kalktım.
Really, I'm terribly sorry to hear that.
Sahi mi, bunu duyduğuma çok üzüldüm.
I'm really sorry to hear that, Adrian.
Bunu duyduğuma gerçekten üzüldüm Adrian
I'm really sorry to hear that, pop.
Bunu duyduğuma çok üzüldüm, baba.
I'm really sorry you had to hear that.
Bunları duyduğun için gerçekten üzgünüm.
I'm really sorry to hear that.
Bunu duyduğum için çok üzgünüm.
I'm really sorry to hear that.
Buna çok üzüldüm.
I'm really sorry to hear about that.
Bunu duyduğuma gerçekten üzüldüm.
Well, I'm really sorry to hear that.
Öyle mi? Bunu duyduğuma üzüldüm.
You know papi, I'm really sorry to hear that.
Çünkü para yoksa, minibüs de yok.
I mean, I'm really sorry to hear about that, but is there a reason that you guys are telling me all of this?
Bence de. Annenin hastalığına çok üzüldüm ama bana bunları anlatmanızın özel bir nedeni var mı?
I'm really sorry to hear that.
- Bunu duyduğuma çok üzüldüm.
I'm really sorry to hear that, Jonah.
Çok üzüldüm Jonah.
Well, I'm really sorry to hear that.
Bunu duyduğuma çok üzüldüm.
I'm really sorry to hear that.
Bunu hatırlattığım için üzgünüm.
I'm really sorry to hear that.
- Bunu duyduğuma üzüldüm.
I'm really sorry to hear that.
Bunu duyduğuma gerçekten çok üzüldüm.
I'm so sorry to hear about that. Really?
Bunu duyduğuma çok üzüldüm.
Oh, uh, I'm, I'm really sorry to hear that.
Bunu duyduğuma gerçekten üzüldüm.
Look, I'm very sorry to hear that Mrs. Bynes is dead, but I really don't see how I can help you.
Bayan Bynes'ın öldüğünü duyduğuma çok üzüldüm. Ama nasıl yardımcı olabilirim bilmiyorum.
Yeah, well, I'm really sorry to hear about the murder of that young woman.
Evet, o genç kadının öldürülmesine gerçekten çok üzüldüm.
I'm really sorry to hear that, Greg, but...
Bunu duyduğuma üzgünüm, Greg, ama...
Oh, I'm really sorry to hear that.
Bunu duyduguma cok uzgunum.
Oh, wow, I'm really sorry to hear that, Meg.
- Bunu duyduğuma üzüldüm Meg.
I'm sorry to hear that, John. I really am.
Bunu duyduğuma üzüldüm John.
I'm really sorry to hear that. I hope she gets better soon.
Duyduğuma çok üzüldüm, umarım yakında iyileşir.
I just want to say that I'm really sorry to hear of your recent misfortune. Huh?
- Sadece geçenki talihsizliği duyduğuma çok üzüldüğümü söylemek isterim.
Well, I'm really sorry to hear that.
Bunu duyduğuma gerçekten üzüldüm.
I'm really sorry to hear that.
Çok üzüldüm.
I'm really sorry to hear that.
- Çok üzüldüm.
I'm really sorry for what I'm about to say, and I want you to know that I'm not trying to be mean, but I think that you should hear it from me.
Birazdan söyleyeceklerim için çok üzgünüm. ve bunu söylerken kaba olmaya çalışmıyorum. ama sanırım bunu benden duymalısın.
'I'm really sorry to hear that, Trev.'
Bunu duyduğuma üzüldüm Trev.
I'm sorry to hear that. I got us a really good bottle of wine.
Bunu duyduğuma üzüldüm, güzel bir şişe şarap almıştım.
I'm really sorry to hear that, Bud.
Bunu duyduğuma üzüldüm dostum.
I'm really sorry to hear that.
Bunu duyduğuma gerçekten üzüldüm.
Oh, I'm really sorry to hear that.
Bunu duyduğuma üzüldüm.