English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm so embarrassed

I'm so embarrassed translate Turkish

512 parallel translation
Going off stealing things Mom, I'm so embarrassed to death because of you.
Konuş benimle. Aptal gibi çalıyorsun.
so that you won't be embarrassed, I'll act as if I didn't see or hear anything. You're good.
Ben hiçbir şey duymamış ve görmemiş gibi yapacağım.
Yes, I've been so embarrassed about what happened... in front of your guests I couldn't get out of there soon enough.
Evet, konuklarının önünde olanlar beni öyle mahcup etti ki oradan kaçar gibi ayrıldım.
I never was so embarrassed in all my life.
Hayatımda hiç bu kadar utanmamıştım.
I'm still so embarrassed.
Çok utanıyorum.
I'm so embarrassed.
Çok mahçup oldum.
I was so embarrassed and...
Çok utandım ve...
I was so embarrassed, I almost threw up.
Çok utandım, neredeyse kusacaktım.
I'm so embarrassed.
Çok mahcup oldum.
- I'm so embarrassed.
- Çok utanıyorum.
Well, if they're coming, I'm not going to be there, because they're gonna just act awful, and I'll be so embarrassed.
Pekala, onlar gelirse ben katılmayacağım... çünkü hiç hoş davranmayacaklar ve yerin dibine gireceğim.
And I'm so embarrassed.
Çok mahcup oldum.
I was never so embarrassed in my life.
Hayatım boyunca hiç bu kadar utanmamıştım.
I have never been so embarrassed in my life.
Ömrümde o kadar utanç duymamıştım.
Oh, Mike, I'm so embarrassed.
Mike, çok utanıyorum.
I'm so embarrassed you had to see this, Master Ichi.
Bunu görmüş olmanız benim adıma utanç verici Usta Ichi.
I'm embarrassed to say so, but yes.
Bunu söylemek çok utanç verici fakat evet, tanıyorum.
I'm so embarrassed.
Son derece utandım.
So, I wouldn't be on to what they were and get embarrassed... which later I definitely did refuse to do it.
Ne olduklarını anlayıp utanmayayım diye. Zaten sonradan bunu yapmayı kesinlikle reddettim.
I'm so embarrassed...
Çok utanıyorum..
I was embarrassed, so I took your book.
Utandığım için kitabınızı aldım.
( Sybil ) I'M SO WORRIED ABOUT BEING EMBARRASSED.
İhtiyacın kalmayıncaya dek, seni koruyacak.
We go back a Iong, long time- - so long that I'm a little embarrassed to tell you- - and he's here with us tonight.
Biraz eskilere gideceğiz o kadar eskiye gideceğiz ki sizlere söylemeye utanıyorum kendisi bu akşam bizlerle birlikte.
I'm so embarrassed by this.
Bundan utanç duyuyorum.
- I'm so embarrassed, I couldn't even face him.
- Çok utandım. Yüzüne bile bakamam.
I'm so embarrassed.
Çok mahcubum.
Such a minor thing, gosh, I'm so embarrassed.
Ufak bir şey. Utandım şimdi.
I'm so embarrassed!
Çok utanıyorum.
I have never been so embarrassed.
Hiç bu kadar utanmamıştım.
I'm so embarrassed for you to see it like this.
Etrafı bu şekilde görmenden çok utandım.
I was too embarrassed to ask Doris for a favour after I'd tried to strangle her... So I went to the next name in my little black book.
Onu boğazlamaya çalışıp üstüne bir de iyilik beklediğim için utandım bu yüzden kara kaplı kitaptan başka isim bulmaya gittim.
I'm so embarrassed, Zack.
Çok utanıyorum, Zack.
God, I was so embarrassed!
Düşünsene. Öyle utanmıştım ki.
I am so embarrassed.
Çok utandım.
Honestly, darling, I'm so embarrassed.
Gerçekten hayatım, çok mahcup oldum.
I'm so embarrassed and ashamed and tired. I'm very tired.
Çok mahcup oldum ve utandım ve yoruldum. Çok yoruldum.
I came out of the bedroom and I was so embarrassed with how I was dressed. Come in here.
Yatak odasından çıktım ve giydiğim kıyafetten dolayı çok utandım.
oh, i'm so embarrassed.
Çok özür dilerim.
I'M SO EMBARRASSED TO STUMBLE IN FRONT OF MY FORMER PROFESSOR.
Eski hocamın önünde hata yapmaktan çok utandım.
But to be upset about Stan. I'm so embarrassed.
Biliyorum ama Stan için üzülmek çok utanç verici.
I'm still so embarrassed, especially around Al.
Hâlâ çok mahcubum, özellikle Al'ın yanında.
God, I'm so embarrassed.
Tanrım, çok utandım.
God, I'm so embarrassed.
Çok utandım.
I'll be so embarrassed.
Çok utanırım.
I'm talking about the out-takes or mistakes that we here in television land get so embarrassed about.
Kamera arkasındaki hatalardan bahsediyorum. Hani şu biz televizyoncuların çok utandığı hatalar.
I'm so embarrassed.
Çok utanç verici.
I'm so embarrassed.
- Çok utandım.
Oh, God, I'm so embarrassed.
Aman tanrım, çok utandım.
I'm so embarrassed.
Kusura bakmayın.
I'm so embarrassed. I...
Çok utanıyorum.
Oh, God, I'm so embarrassed.
Çok utandım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]