I'm so sorry about everything translate Turkish
45 parallel translation
I'm so sorry about everything I said.
Söylediklerim için özür dilerim.
I'm so sorry about everything.
Her şey için çok üzgünüm.
I'm so sorry about everything.
Olanlar için özür dilerim.
Mother, I'm just so sorry about everything.
Anne, çok üzgünüm herşey için.
Look, I'm so sorry about everything. Yeah, thanks.
Her şey için çok üzgünüm.
I'm so sorry about everything, man.
Herşey için çok üzgünüm, adamım.
So I'm sorry, I don't mean to pry about the pudding and the harmonium and everything...
Affedersin, burnumu sokmak istemedim. Puding, harmonyum ve bütün bunlar...
Oh my God, I'm so sorry about the nanny and everything.
Aman Tanrım, dadı için çok özür dilerim.
I'm so sorry, Marie, about everything.
Çok üzgünüm Marie, her şey için.
- I'm so sorry about everything.
- Herşey için çok üzgünüm.
Mom... I'm so sorry about everything!
Anne her şey için çok üzgünüm!
I'm so sorry to hear about everything.
Herşey için çok üzgünüm.
I'm so sorry about everything.
- Her şey için çok üzgünüm.
I'm so sorry, Liana, about everything I said.
Çok üzgünüm, Liana, söylediğim her şey için.
I'm so sorry about everything.
Her şey için özür dilerim.
I'm so sorry about everything I did.
Yaptığım her şey için çok özür dilerim.
I'm so sorry again about everything.
Tekrardan her şey için özür dilerim.
So, Sook I'm sorry about everything I ever done to you.
Bak, Sook. Sana yaptığım her şey için özür dilerim.
I'm so sorry about everything.
Her şey için özür diliyorum.
I'm so sorry about everything I said.
Yaptığım her şey için çok üzgünüm.
Ronnie, I'm so sorry about everything.
Ronnie, her şey için çok üzgünüm.
Ford can't afford that, so... I mean, I'm sorry about you and the lads and everything.
Ford bunun altından kalkamaz, dolayısıyla yani sen ve çocuklar için, her şey için üzgünüm.
So, listen, Dale, I'm, uh... I'm really sorry about everything that happened.
Dinle, Dale bütün bu olanlar için çok üzgünüm.
I'm so sorry, Rick, about the way everything happened.
Böyle olduğu için çok üzgünüm, Rick.
I'm so sorry about everything.
Her şey için çok özür dilerim.
I'm sorry for not telling you right away. I'm not yet so sure about everything.
sana şimdi söylediğim için üzgünüm bu olup bitenler hakkında herşeyden emin değildim
I'm so sorry about everything.
Ben çok üzgünüm tüm olanlar için.
- I'm so sorry about everything.
- Her şey için özür dilerim.
Andy, I'm so sorry about everything.
Andy, her şey için özür dilerim. Sorun değil.
I'm... so sorry... about everything.
Her şey için çok üzgünüm.
I'm sorry to be so crass about it and everything.
Bu konuda böyle dalgalakca konuştuğum için üzgünüm.
Wendy, um... I-I might owe you a little bit of an apology, so I'm sorry. Um, clearly, everybody here loves you, and I-I was wrong about everything.
Wendy sana bir özür borçluyum galiba.
Well, I'm sorry. I'm not the one who's so fucking uncertain about everything.
Özür dilerim ama her şey hakkında bu kadar kararsız olan ben değilim.
Dr. Garner, I'm so sorry about everything.
Dr. Garner, her şey için özür dilerim.
- Hey. - Hey. I'm so sorry about everything.
Her şey için çok özür dilerim.
I'm so sorry, Margaret, and I'm sorry for everything I did, every ugly word I said about Hank.
Çok üzgünüm Margaret, yaptığım her şey için Hank hakkında söylediğim her çirkin kelime için üzgünüm.
I'm so sorry about that, and just... and everything.
Olanlar için, her şey için üzgünüm.
Um, ginnie, I'm so sorry about everything.
Ginnie, her şey için çok özür dilerim.