English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm so sorry for you

I'm so sorry for you translate Turkish

537 parallel translation
For not knowing your heart, and for getting angry at you... I'm so sorry, Yoon.
Bana karşı hissettiklerini bilmeden sana kızdığım için özür dilerim.
Oh, I'm so sorry for you both.
Oh, ikiniz için de üzgünüm.
I'm sorry to disturb you so early but I have this for you
Macbeth'ten bir alıntı.
I'm so sorry for you.
Ben senin için üzülüyorum.
So sorry. I'm afraid I don't understand. For you... 600!
Çok üzgünüm, korkarım sizi anlamıyorum.
Well, if you don't mind my saying so... I'm very sorry for you too, Mr. Amberly.
peki, izin verirseniz... sizin için de üzgünüm, Mr.Amberly.
- Poor man, I'm so sorry for you.
- Zavallı adam, senin için çok üzgünüm.
I'm sorry it ended so tragically for you.
Gezinizin böyle trajik bitmesine üzüldüm.
I'm sorry for having caused you so much trouble.
Verdiğim sıkıntıdan dolayı özür dilerim.
Well, I'm sorry that it will be so long for you.
Üzgünüm bu senin için çok uzun olacak.
I'm sorry you have to rest so often for our sake.
Kusura bakma, size de ayak bağı oluyoruz.
I'm very sorry because it's so important for me, for you...
Konuşsana, bu benim için çok önemli. - Bizim için, senin için...
" Dear Rosy, I'm sorry I frightened you so... but it was the only way for me to get you to reconsider... your decision that caused me such pain.
" Sevgili Rosy, seni korkuttuğum için özür dilerim ama bana çok acı veren kararını tekrar düşünmen için başka çarem yoktu.
I'm sorry to have been an eyesore to you for so long.
Bu kadar süredir sizin gözünüze battığım için özür dilerim.
I'm sorry it was so painful for you.
Bu kadar zorlandιğιn için üzgünüm.
I'm sorry it's so difficult for you.
Üzgünüm, senin için zor bir durum.
I'm crying because I feel so sorry for you.
Ağlıyorum, çünkü senin için çok üzülüyorum.
I'm sorry I kept the truth from you for so long.
Gerçeği senden bu kadar uzun zaman sakladığım için üzgünüm.
Believe me I am so sorry for you.
İnanır mısın sana acıyorum.
I didn't plan on feeling something for you, it just sort of happened. So I'm sorry about that.
Sana karşı bir şey hissetmeyi planlamamıştım, bir anda oluverdi bunun için özür dilerim.
I'm so sorry for you.
Üzüldüm.
So sorry, but I think you say for room, and I do it, for I am not one to know it easily.
Üzgünüm, ben oda için dediniz sandım... odayı gösterdim, kolayca anlamayan birisi olduğumdan.
I'm so sorry for you that you don't like me like this.
Beni bu şekilde sevmediğiniz için çok üzgünüm.
Now, Violet... I'm very sorry... but you might've ruined a whole day's work for me, so you should be sorry, too.
Bak, Violet... çok üzgünüm... ama bütün günümün çalışmasını mahvedebilirdin.
Mr. Monk, I just want to tell you that I'm so sorry for leaving you here this morning.
Mr. Monk, bunu sana söylemek istiyorum Bu sabah seni burada bıraktığım için çok özür dilerim. Bir daha yapmayacağım.
I'm so sorry, Miss Eva, so very sorry - for you, of course... and for Mieze.
Çok üzgünüm, Bayan Eva. Sizin için de elbette Mieze için de üzgünüm.
I felt so sorry for you.
Sana acıdım.
I'm so sorry for setting you up with Mr. Segoshi.
Sizi Bay Segoshi ile görüştürdüğüm için çok üzgünüm.
- For 15 years, you see, they hid the will. - Oh, I'm so sorry.
Vasiyeti 15 yıl sakladılar.
Dex, I'm so sorry for the way you found out.
Dex, bu şekilde öğrendiğin için çok özür dilerim.
Don`t think that because you had abortion so secretly that I would feel sorry for all the rest of my life I won`t!
Gizlice gidip kürtaj oldun diye hayatım boyunca buna üzüleceğimi sanma! Çünkü üzülmeyeceğim.
I'm so sorry for what happened to you.
Başına gelenler için çok üzgünüm.
If you hated the meat business so much for 20 years then I'm sorry, but stop blaming me.
Et işinden 20 yıldır nefret ettiysen üzgünüm, ama beni suçlama artık.
I'm sorry for giving you and Yasuko so much trouble.
Sana ve Yasuko'ya bu kadar sorun çıkardığım için üzgünüm.
I'm sorry I tormented you for so long.
Uzun zamandır sana eziyet ettiğim için üzgünüm.
I'm so sorry you all had to come out at such an hour for such a silly thing.
Bu satte böylesine çirkin bir iddia üzerine geldiğiniz için üzgünüm.
I'm so sorry for what I've done to you.
Sana yaptığım şey yüzünden çok üzgünüm.
I'm so sorry... for the way I left you... and then for the way I said hello.
Seni o şekilde terk ettiğim... ve sonra o şekilde... merhaba dediğim için çok özür dilerim.
Mrs. Boggs, this is Sabrina Peterson with the Chicago Globe. I'm sorry to call you so late, but I was wondering if, by any chance... you're related to the Ray Boggs that works for Midrail.
Bayan Boggs, ben Chicago Globe'dan Sabrina Peterson geç saatte rahatsız ettiğim için özür dilerim ancak merak ediyordum da Midrail'de çalışan Bay Boggs ile bir yakınlığınız var mı?
I'm so sorry if it's not enough for you.
Sana yetmiyorsa, üzgünüm.
I'm sorry for keeping you so long.
Seni tuttuğum için üzgünüm.
But from the way I'm seein'things, at least... I think you're startin to feel so sorry for yourself, it's damn near crippled you.
Ama en azından gördüğüm kadarıyla... kendini o kadar çok üzüyorsun ki bu seni nerdeyse sakat birine çevirdi.
I'm sorry for leaving you alone for so long for not being able to get word to you.
Seni bunca zamandır yalnız bıraktığım sana haber veremediğim için üzgünüm.
I'm so sorry, I really don't mean to bother you but I would like to talk to you for a minute.
Sizi rahatsız etmek istemezdim ama sizinle biraz konuşmak istedim. - Programınızı seviyorum.
Look, I'm sorry it took so long for me to come around, but you were right.
Gelmem uzun sürdüğü için özür dilerim ama sen haklıydın.
I'm so sorry for what I said to you up there.
Sana söylediklerim için özür dilerim.
And I'm supposed to feel sorry for you because you're so poor?
Böyle fakir olduğun için ben de sana acırmıyım sanıyorsun?
So, I'm sorry for you, but I need this guy.
Senin için üzgünüm ama bu adamı istiyorum.
I ´ m sorry for being on top of you like this, but I ´ m so revitalised by the idea of sniffing around Casualty tonight.
Sürekli sana yüklendiğim için üzgünüm. Ancak bu akşam Acil'de dolaşmak fikri hiç de hoşuma gitmiyor.
I'm so busy feeling sorry for myself I haven't even thanked you for all your help.
Kendim için üzülürken sana yardımın için teşekkür etmeyi unuttum.
I'm sorry, but I'm so happy for you.
Üzgünüm, ama senin için seviniyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]