English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm sorry about

I'm sorry about translate Turkish

11,436 parallel translation
I'm very sorry about Dr. Chun.
Dr. Chun'un başına gelenler için çok üzgünüm.
I'm sorry about your friend.
Arkadaşın için üzgünüm.
I'm sorry about your boat, Mr Turner, but I'm not sure what it's got to do with us.
Bay Turner tekneniz için üzgünüm ama olanların bizimle alakalı olduğuna emin değilim.
Yeah, I'm sorry about that.
Evet, bunun için üzgünüm.
Okay. I'm sorry I invited them, but who gives a shit about me?
Tamam davet ettiğim için özür dilerim.
I'm sorry about the way that I spoke to you in the car.
Arabada seninle öyle konuştuğum için özür dilerim. - Yok, yok.
I'm sorry, Officer. I just got to be a little more careful about who I hire.
Üzgünüm memur bey, bundan sonra kimi işe aldığıma daha çok dikkat ederim.
I'm so sorry about that. Hire William Davis, and your clients will rise above and...
Çok özür diliyorum, William Davis'i işe alın, müşterileriniz en iyisine ulaşsın.
Hey, Dad. I'm sorry about last week.
Baba, geçen hafta için özür dilerim.
I'm really sorry, dad, not to know about the father.
Babanın kim olduğunu bilmediğim için üzgünüm baba.
I'm sorry, I have no idea what you're talking about.
Üzgünüm ama ne dediğini anlamadım.
I'm sorry about lunch today.
Bugünkü öğle yemeği için özür dilerim.
I'm sorry about ruining the night, Jet.
Geceni mahvettiğim için üzgünüm, Jet.
Hey, man, I just wanna say that I'm really sorry about what Trevor and those guys did to you back then.
Hey, adamım, Trevor ve o heriflerin sana yaptıkları hakkında cidden üzgünüm.
Let me tell you what I'm sorry about.
Sana ne için üzgün olduğumu söyleyeyim.
I'm really sorry about your hand.
Elin için çok üzgünüm.
- Juan, I'm sorry about locking you out.
- Juan, seni kilitlediğim için üzgünüm.
I'm sorry, I saw your eyes, they got all glassy, like you were about to cry.
Üzgünüm, gözlerini gördüm. Ağlamak üzereymiş gibi dolu dolu oldu.
I'm sorry about Nikki.
Nikki'yle ilgili üzgünüm.
If we don't make it out of here, I just want you to know... I'm not sorry at all about punching you in the face.
Buradan çıkamazsak şunu bil ki suratına yumruğu bastığım için hiç pişman değilim.
I'm sorry about Ryan.
Ryan'a çok üzülüyorum.
I'm sorry about yesterday.
Dün için üzgünüm. Ben...
I'm sorry about my grandpa.
Büyükbabamın kusuruna bakmayın.
I'm sorry about your friend, Grandpa.
Arkadaşına üzüldüm, Büyükbaba.
Oh, I'm sorry you feel guilty for never caring about anyone but yourself.
Kendin dışında hiç kimseyi önemsemiyorsun diye suçlu hissettiysen üzgünüm.
Look, I'm sorry about everything.
Her şey için özür dilerim.
Look, I'm sorry, Tora, but... it's a small island and a group with the kind of power you're talking about... they just couldn't hide.
Bak, üzgünüm Tora, ama... burası küçük bir ada ve bahsettiğin şu güçlü grup saklanamazlar.
- I'm sorry. Who are we talking about?
- Üzgünüm.
I'm sorry about the glass, I'm trying to make a point.
bir noktaya gelmeye çalışıyorum.
But, I'm sorry, I'm like talking about another girl and...
başka bir kızdan bahsediyorum ve...
I'm sorry, I'm sorry about the camera, but, Sean...
Üzgünüm, kamera konusunda özür diliyorum ama, Sean...
I'm sorry about the camera, that was a shitty thing to do.
Kamera için de, özür dilerim. Gerçekten de, boktan bir girişimdi.
Uh, hey, so, I'm sorry about the other night.
Ah, hey, yani, geçen gece için, özür dilerim.
And I'm sorry about that.
Bunun için de özür dilerim.
I'm sorry about before.
Önceki davranışım için özür dilerim.
I'm so sorry about that, Tim.
Çok üzüldüm Tim.
I'm really sorry about the diatribe about the man, sperm, woman thing the other day.
Ben kanepede yatarım. Kız arkadaşım da çok çekicidir. - Kız arkadaşın kanepede yatabilir mi peki?
And I'm sorry about that.
Bunun için üzgünüm.
Gosh, yeah, I'm sorry about those contacts again.
Kostüm için tekrar özür dilerim.
I know, I know. I'm sorry about that.
- Biliyorum, biliyorum.
Oh, I'm... I'm sorry about the mess.
Dağınıklığın kusuruna bakma.
I'm sorry, what the fuck are you talking about?
Anlamadım, neden bahsediyorsun lan sen?
Kaitlyn, I'm sorry about that craziness last night.
Kaitlyn, geçen gece bu delilik için özür dilerim.
I'm sorry about your son, Mr. Hartmann.
Oğlunuz için üzgünüm Bay Hartmann.
I'm sorry about what I said at dinner.
Yemekte söylediklerim için üzgünüm.
I'm about to do do something crazy do something crazy do something wild rolling with the homies chicks by my side live for the moment all of the time turn up the music only good vibes sorry to throw the accent at you, bro.
Gerçek hikayeden uyarlama... Sayılır. Aksan için kusura bakma.
L'm sorry to lump you in with Mike... But if I only told your older brother to bring a date... He'd get all weird about it.
Seni Mike'la aynı kefeye koyduğum için kusura bakma... ama sadece ağabeyine kız getir desem... fena bozulurdu.
Oh, I'm sorry to hear about that.
Duyduğuma üzüldüm.
I'm sorry about the check.
Ona verdiğim para için özür dilerim.
I'm sorry about what I said before.
Daha önce söylediklerim için kusura bakma.
And I'm truly sorry about it.
Ve gerçekten çok üzgünüm.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]