I'm sorry i lied translate Turkish
352 parallel translation
- I'm sorry I lied.
Yalan söyledim.
I'm sorry I lied about going to a nice place.
Sana güzel bir yere gideceğiz diye yalan söylediğim için affet.
I lied to you because I didn't want you and Hilary to turn against me... and I'm sorry.
Size yalan söyledim çünkü senin ve Hilary'nin bana dönmenizi istemedim... ve üzgünüm.
I'm sorry I lied to you about so many things.
Sana söylediğim yalanlar için özür dilerim.
- and I'm sorry I lied to you.
-... ve yalan söylediğim için üzgünüm.
I shouldn't have lied. I'm sorry.
Ben gerçekten sanatçıyım.
- I'm sorry I lied to you, Charlie!
- Sana yalan söylediğim için üzgünüm, Charlie!
I'm sorry I lied to you. But you lied too.
Size yalan söyedim... fakat sende bana yalan söyledin!
I'm sorry. I lied when I said, "For better or worse."
Üzgünüm, "iyi günde ve kötü günde" derken yalan söylemişim.
I'm sorry, ma'am. I lied to you.
Affedersiniz bayan, çok üzgünüm ama yalan söyledim.
I'm sorry I lied to you about being a prince.
Ah, prens olduğum konusunda sana yalan söylediğim için özür dilerim.
I'm sorry I lied to you.
Sana yalan söylediğim için üzgünüm.
I'm sorry I lied.
Özür dilerim.
I'm sorry I lied.
Özür dilerim yalan söyledim.
" Dear Roxanne, sorry I lied, but I'm not really going to the Powerline concert.
Sevgili Roxanne... Yalan söylediğim için üzgünüm. Powerline konserine gitmiyorum.
- I'm sorry I lied.
Özür dilerim, yalan söyledim.
I'm sorry I lied to you.
Yalan söylediğim için üzgünüm.
I'm sorry I lied about the gun, but I've made a commitment to this case.
Silahla ilgili, size yalan söylediğim için özür dilerim ama ben kendimi bu davaya adadım.
I'm sorry I lied to you about the chairs.
Sandalyeler konusunda özür dilemem gerek.
I'm really sorry that I lied to you.
Sana yalan söylediğim için gerçekten üzgünüm.
I'm sorry I lied to you, Mark.
Sana yalan söylediğim için üzgünüm Mark.
I'm sorry I lied to you.
Sana yalan söylediğim için özür dilerim.
I'm sorry I lied to you, Marge... but this gun had a hold on me.
Sana yalan söylediğim için özür dilerim, Marge ama bu silah bana bağlandı.
Well, I'm sorry I lied, but you've gotta help me I'm in a bad way, I'm taping "guiding light" man
- Evet. tabii. - Teşekkürler. Ofisime geçelim.
I'm sorry I lied about Hawaii.
Hawaii hakkında yalan söylediğim için.
I'm sorry that I lied to you before.
Sana yalan söylediğim için üzgünüm.
I'm sorry that I lied to you, but I liked thinking of me and Greg as divorced.
Yalan söylediğim için özür dilerim. Ama Greg'le boşanmış olma fikrini seviyorum tamam mı?
I'm so sorry, I lied to you this day and I'm not there with you today.
Çok üzgünüm, ben bu gün sana yalan ve seninle Bugün orada değilim.
I'm sorry I lied to you when I shouldn't have... but I only did it because I didn't want to see... that look on your face that you got right now.
Söylememem gereken zamanda yalan söylediğim için üzgünüm... ama bunu sadece yüzündeki şu an oluşan ifadeyi... görmek istemediğim için yaptım.
I'm sorry I lied to you.
Özür dilerim. Sana yalan söyledim.
And I don't know why I said that. I don't know why I lied, but I'm sorry that I did.
Neden öyle söyledim bilmiyorum, neden yalan söylediğimi bilmiyorum ama söylediğim için üzgünüm.
I'm sorry I lied to you.
Size yalan söylediğim için üzgünüm.
I'm sorry I lied to you, but I'm not sorry I met you.
Yalan söylediğim için üzgünüm, Ama seninle tanıştığım için üzgün değilim.
I'm sorry, I lied to you about being a reporter.
Özür dilerim, gazeteci olduğum hakkında sana yalan söyledim.
I'm sorry I lied to you, Gwyn.
Sana yalan söylediğim için üzgünüm Gwyn.
I'm sorry I lied to you, but I cannot refuse a direct order from him, even if I want to.
Sana yalan söylrdiğim için üzgünüm ama direkt olarak aldığım emri red edemem Yapmak istesem bile
Cordy, I'm sorry I lied. It was just...
Cordy, yalan söylediğim için üzgünüm.
- I'm sorry I lied, Beck.
- Yalan söylediğim için özür dilerim, Beck.
Maybe you're right, Dad, and I'm sorry I lied.
Belki de haklısın, baba, ve ben yalan söylediğim için özür dilerim,
WELL, I WANT YOU TO KNOW THAT I'M SORRY THAT I LIED.
Şunu bilmeni isterim ki yalan söylediğim için çok üzgünüm.
I'm sorry I lied to you, Waylon.
Sana yalan söylediğim için özür dilerim, Waylon.
I'm sorry I lied.
Yalanım için özür dilerim.
I'm sorry I lied to you.
Üzgünüm, sana yalan söyledim.
I'm sorry I lied to you when I said I didn't have any kids. I'm sorry.
Üzgünüm, sana hiç çocuğum yok dediğimde yalan söyledim. Üzgünüm.
I'm sorry I lied to you.
Sana yalan söylediğim için özür dilerim. Yapmamalıydım.
I'm sorry I lied to you.
Sana yalan söylediğim için çok özür dilerim.
Look. I'm sorry I lied.
Yalan söylediğim için özür dilerim.
Look, I'm sorry I lied.
Bak, üzgünüm, yalan söyledim.
I'm sorry I lied.
Yalan söylediğim için üzgünüm.
Claire I'm so... I'm sorry that I lied to you I'm sorry
Claire, ben ben sana yalan söylediğim için üzgünüm. Özür dilerim.
I'm so sorry, Gilson. I lied to you.
Çok özür dilerim Gilson, sana yalan söyledim.
i'm sorry i lied to you 60
i'm sorry 82539
i'm sorry to bother you 274
i'm sorry for your loss 289
i'm sorry i'm late 336
i'm sorry to hear that 634
i'm sorry to disturb you 87
i'm sorry you feel that way 75
i'm sorry for you 57
i'm sorry about yesterday 47
i'm sorry 82539
i'm sorry to bother you 274
i'm sorry for your loss 289
i'm sorry i'm late 336
i'm sorry to hear that 634
i'm sorry to disturb you 87
i'm sorry you feel that way 75
i'm sorry for you 57
i'm sorry about yesterday 47