English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm sure he's fine

I'm sure he's fine translate Turkish

198 parallel translation
Captain Ritchie's a very fine administrator, and I'm sure he just wanted to expose me to some modern techniques.
Başkomiser Ritchie çok iyi bir yöneticidir, ve eminim, saadece bazı modern teknikleri görmemi istedi.
I'm sure he's fine, I just can't understand why he replaced Wells.
Hayatta olduğuna eminim, Wells'in yerine niye kendi gitti anlayamadım.
I'll call you as soon as I learn anything. I'm sure he's fine.
Bir bilgi alır almaz sizi arayacağım İyi olduğuna eminim.
I'm sure everything will be fine once he's adjusted.
Buna alıştıktan sonra eminim her şey daha iyi olacak.
I'm sure he's fine, sir.
Eminim iyidir, efendim.
OH, I'M SURE HE'S FINE.
- Eminim bir şeyi yoktur. - Biliyorum.
I'm sure he's fine.
Eminim bir şeyi yoktur.
- I'm sure he's fine.
- Eminim iyidir.
Well, I'm sure he's fine, honey.
eminim bir şeyi yoktur.
I know Kevin's fine. I'm sure he is.
Biliyorum Kevin iyi.
- I'm sure he's anything but fine. - Really, he's okay.
- Hiç de iyi olduğunu sanmıyorum.
Oh, I'm sure he's gonna be fine.
Eminim, iyi olacaktır.
Well, I'm sure he's fine.
Ona birşey olmaz.
- I'm sure he's fine.
- Eminim zararsızdır. Nerede kalkmıştım...
Now, Regina, I'm sure whatever happens, he's going to be just fine.
Bak, Regina. Her ne olursa olsun, eminim üstesinden gelecektir.
Yeah, he's fine, Mom... but I'm not so sure I am.
Evet, iyi. Anne... fakat benim iyi olduğumdan emin değilim.
I'm sure he's fine.
Bir şeyi yoktur.
I'm sure he's fine up in Jurassic Park.
Eminim ki Jurassic Park'ta iyidir.
I'm sure he's fine.
Eminim o iyidir.
No, I "m sure he" s fine.
Hayır, eminim iyidir.
I'm sure he's fine.
Eminim iyidir.
- I'm sure he's fine.
- Hayır, eminim öyle daha mutludur.
- I'm sure he's fine
Bak, iyi blduğuna eminim.
That shows that you love him, and I'm sure he appreciates it. Everything's fine.
Demek ki onu seviyorsunuz ve eminim o da bunu çok takdir ediyor.
Well, in my opinion, Michael's only slightly behind the other children, and I'm sure he'll be fine to move on to kindergarten.
Bence Michael diğer çocukların biraz gerisinde ve anaokuluna devam etmeli.
I'm sure he's fine...
Çok iyi
I'm sure he's fine.
İyi olduğuna eminim.
I'M SURE HE'S FINE. I'M SURE HE'S FINE.
İyi olduğuna eminim.
I'm sure he's fine.
Gayet iyi.
I'm sure he's fine He's fine
Eminim iyidir. İyidir.
- No, I was just- - - I'm sure he's fine physically.
- Eminim fiziği iyidir.
Look, I'm sure he's fine.
Şimdi izniniz olursa 21.
I'M SURE HE'S A FINE PERSON.
Eminim güzel bir insan.
Ro, I'm sure he's fine.
Ro, eminim iyidir.
He's fine I'm sure this is no big deal
O çürüklerin önemli bir şey olduğunu sanmıyorum.
Knowing him, I'm sure he's fine, but... Let's head to Nikko immediately.
Hayır, Shingen şimdilik bedenine hükmediyor, henüz bedeni ele geçiremedi.
- I'm sure he's fine, sweetie.
- Eminim iyidir tatlım.
I'm sure he's fine
Eminim, iyidir.
I'm sure he's gonna be fine.
Merak etmeyin, iyileşecektir.
- I'm sure that's fine. - He's always dressed like Zorro.
- O her yere Zorro kıyafetiyle gider.
And, uh, and he's, and I'm sure he'd be fine with-with your other dogs.
Ve o, eminim o diğer köpeklerinizle iyi anlaşacaktır.
I'm sure he's fine.
- Yarın görüşürüz.
Yeah I'm sure he's fine.
Evet, eminim iyidir.
I'm sure he's fine...
Eminim iyidir...
I'm sure he's fine. - Fine?
İyi mi!
Look, I'm sure he's going to be fine.
Bak, eminim iyileşecektir.
I'm sure he's fine.
- Bence iyidir.
I'm sure he's fine, honey.
Eminim iyidir, tatlım.
- Yeah, yeah, I'm sure he's fine.
Evet, evet.
They're not done yet, but I'm sure he's fine.
Daha çıkmadı ama eminim iyidir.
His pulse seems a little slow, but i'm sure he's fine.
Nabzı hayli yavaş gibi, ama eminim ki iyidir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]