I'm sure he will translate Turkish
385 parallel translation
I'm not sure, but whatever you folks were imagining about this magistrate, he will be less than that.
Bu yargıcı ne sandığınızı bilmiyorum ama öyle biri değil.
I'm sure he will.
Eminim gelecektir.
I'm sure that when Harvey comes back in the fall he will be a boy that we can all be proud of.
Eminim Harvey sonbaharda döndüğünde... hepimizi gururlandıracak bir çocuk olacak.
If he's really good, I'm sure master will reconsider and relent
Eğer gerçekten iyiyse, eminim usta bunu göz önünde bulundurur ve insafa gelir.
If you and young master give your permission, I'm sure he will manage
Eğer sen ve genç usta izin verirseniz, eminim bunu başarabilir.
I'm sure he will.
Eminim anlar.
I'm not sure about caught, but he will be damned.
Durand bir gün yakalanacak. Onu bilmem ama mutlaka lânetlenecek.
- I'm sure he will.
- Başaracağından eminim.
I'm sure the bishop will appreciate it when he sees it on me.
Eminim üzerimde gördüğü zaman piskopos çok beğenecek.
I'm sure he will.
Eminim bulacaktır.
I'm sure he will.
O'nunla konuşacağım.
Quite so. I'm not sure whether Mr. Keane will put you in the witness box or not, but if he does...
Bay Keane sizi sanık sandalyesine koyar mı bilmiyorum ama eğer yaparsa- -
I'm sure he will pass the exam, because he's our best pupil.
O sınavı geçeceğine eminim, çünkü o bizim en iyi öğrencimiz.
I'm sure he will like you.
Eminim, benim gibi o da seni sevecek.
- I'm sure he will.
- Eminim o gelecek..
And I'm sure your radio audience will excuse me... as well as Mr. Smollett here if he goes back to his post at the drill.
Bu yüzden eminim ki dinleyicileriniz beni ve sondajın başına gidecek olan Bay Smollett'i bağışlayacaktır.
I'm sure he will.
Eminim beğenecektir.
- I'm sure he will.
- Eminim öyle olacak.
But, Emiko, considering what Serizawa said, and the fact that this thing can be of help, I'm sure he will forgive you for this.
Ama Emiko, Serizawa'nın söylediklerini ve bu aletin yardım edebileceği şeyi düşünürsen bunun için seni affedeceğine eminim.
I will inform the brigadier, but I'm not sure he wishes to see anyone.
Haber veririm ama kimseyi görmek istediğini sanmıyorum.
I'm sure he will surrender to the United States government without resistance.
Birleşik Devletler hükümetine karşı koymadan teslim olacağına eminim.
Your Majesty, one guest is still present, but I will make sure that he'll disappear right away.
Majesteleri, odada bir kişi varmış hemen çıkmasını sağlayacağım.
Oh I'm sure he will.
Tabii ki yapacak.
- I'm sure he will.
- İyi olur, eminim.
I'm sure he will.
Eminim ki dönecek.
I'm sure he will learn how to behave.
Eminim aklını başına koyacaktır.
I'm sure he will make her happy.
Eminim ki onu mutlu edecek biridir.
And I'm sure that in time he will make it.
Eminim zamanında karar verecektir.
I'm sure he will be very disappointed
Eminim büyük hayal kırıklığına uğrayacaktır.
- I'm sure he will excuse you now.
- Eminim artık sizi mazur görecektir.
I'm sure he will come.
Eminim o gelecek.
I'm sure he will.
Eminim öyle olacak.
The others may not go home, but from what happened, I'm sure he will.
Belki diğerleri değil, ama her ne olduysa, eminim yapacaktı.
- I'm sure he will.
- Arayacağına eminim.
I'm sure he will work very closely with you, Leech.
Seninle yakın çalışacağına eminim, Leech.
- No, I'm sure the headwaiter he will want to apologize to you himself.
- Hayır, eminim şef garson bizzat özür dilemek isteyecektir.
And I'm sure he will not mind.
Eminim kabul eder.
Let's go, mama. I'm sure this gentle - man will do exactly what he promises.
Eminim bu beyefendi söylediklerini harfiyen yapacaktır.
You know, Georges, if Edgar had only known about the will, I'm sure he never would have left.
George, eğer Edgar'ın vasiyetten haberi olsaydı bizi bırakıp gitmezdi.
- I'm sure he will.
- Eminim.
I'm sure he will heed my advice.
Tavsiyeme uyacağına eminim.
If God, in his eternal mercy accepted me as His humble servant, I am sure that He will help us.
Eğer tanrı, ebedi merhametinde beni naçiz hizmetkarı olarak kabul ettiyse, eminim ki bize yardım edecektir.
While I'm sure he will, sooner or later.
Eminim olacaktır, er ya da geç...
I'm sure Tono will take it hard and he'll try to nail Ken.
Eminim Tono da bunu ciddi görecek ve Ken'i öldürmeye çalışacaktır.
- I'm sure he'll survive. - I'm sure he will.
- Eminim ki atlatacaktır.
Thrasyllus says he's sure I will be, which means he's not sure, he just thinks I will.
Kahin Thrasyllus tanrıça olacağımdan emin olduğunu söylüyor demek ki emin değil, olacağımı düşünüyor, o kadar.
I'm sure he has found some great power... that will control his armies.
Ordularını kontrol edecek müthiş bir güç... bulduğuna eminim.
I sure will if he is sincere.
Salak mıyım ben? !
# And I'm sure that he will understand #
# ve biliyorum ki anlayacaktır #
# Fantastic powers at his command # # I'm sure that he will understand #
# Hükmettiği inanılmaz güçleri var # # ve biliyorum ki anlayacaktır #
I'm sure he will take your advice.
Senin öğütlerini dinleyeceğine eminim.
i'm sure 2891
i'm sure you are 126
i'm sure you will 140
i'm sure you're right 87
i'm sure of it 474
i'm sure that 41
i'm sure you do 212
i'm sure i will 55
i'm sure you can 67
i'm sure it's fine 69
i'm sure you are 126
i'm sure you will 140
i'm sure you're right 87
i'm sure of it 474
i'm sure that 41
i'm sure you do 212
i'm sure i will 55
i'm sure you can 67
i'm sure it's fine 69