English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm sure of it

I'm sure of it translate Turkish

2,559 parallel translation
He helped bring down a law that tried to find a cure for cancer. I'm not sure about cancer, after all... when people are dying of cancer, they think more of God, is not it?
Ben pek emin değilim, insanlar ölüyor ve Tanrıyla ilgili bu
I'm sure it hasn't taken you long to... understand the implications of this sale on your relationships with your counterparties and, as a result, on your careers.
Eminim bu satışın, karşınızdakilerle olan ilişkilerinizi ve kariyerlerinizi nasıl etkileyeceğini anlamanız çok sürmemiştir.
And to make sure I hadn't heard it wrong, I clarified this with Secretary of State Hull. And he said, and I quote, "You go ahead and investigate those cocksuckers."
Yanlış duymadığımdan emin olmak için bunu bir de dışişleri bakanıyla paylaştım ve dedi ki "Git ve o amcık ağızlıların her şeyini araştır."
He's gonna be in town for a while though, so I'm not sure what's gonna come of it.
Bir süreliğine şehirde kalacak ama sonu neye varır bilemem. Ona güvenmiyorum.
I'm just not sure I can handle the whole emotional triage of it all.
Sanırım bunun duygusal yükünü kaldırmaya hazır değilim.
I'm sure of it.
Bence öyledir.
It's ancient history- - I'm sure it happened before the two of you even got together.
Olay geçmiş bitmiş. Eminim sizi ikiniz birbirinizi tanımadan önce olmuştur.
If I could do it again, I'd use a Mac-10 next time, make sure I take even more of them out.
Eğer tekrar yapacak olsam Mac-10 kullanırdım, böylece hepsini haklardım.
I'm sure of it.
Bundan eminim.
Although I'm sure he's spinning it to all his boys as if I'm the Wicked Witch of the West.
Ayrıca eminin ki tüm elamanlarına benim Batı'nın Kötü Cadısı olduğumu söylüyordur.
I'm sure of it.
Öyle olduğundan eminim.
The world is made up of a billion little mysteries, but it's not words that explain them. Of this, I'm sure.
Dünya milyarlarca gizem var ama bazı sözler onları açıklar, işte buna eminim.
Well, I've always considered myself to be an atheist. But if heaven does exist, I'm pretty sure... Adele Stackhouse would be like the president of it.
Kendimi ateist olarak gördüm hep ama cennet varsa eminim ki Adele Stackhouse oranın başkanı gibi bir şeydir.
#'Cause I'm a little sick of it # # don't care what the doctor said # # sure miss your company # # so blow your nose and stomp with me #
# Çünkü ona hastayım # # Doktorun ne dediği umrumda değil # # Eminim arkadaşlarını özlerim #
I'm sure I've heard of it.
Duyduğuma eminim.
I'm sure the judge will understand that it takes a little time to read 10 years worth of clinical trials.
Eminim yargıç, on yıl değerindeki klinik denemelerini okumanın az bir zaman alacağını anlayacaktır.
If we make love, I'm sure we'll have proof of it.
Sevişerek bunu kanıtlamış olacağız.
I'm sure a year of celibacy was tough on you, but as the person who benefited from it, all I can say is...
Eminimki 1 yıllık bekarlık senin için zordu,... ama bundan yararlanan kişi olarak söyleyecebileceğim tek şey...
I'm sure of it.
Buna eminim.
The code we've been listening to, it's DNA, I'm sure of it now.
Dinlediğimiz kod DNA, artık eminim.
It's just I'm not sure if people want to hear about the random sex life of strangers.
Sadece insanların, yabancıların sıradan seks hayatını duymak istediğinden emin değilim.
I'm sure pressure from amnesty international to confirm the health and well-being of Christopher Harlowe had nothing to do with it, either.
Uluslararası Genel Af Örgütü'nün Christopher Harlowe'un sağlığının ve genel durumunun iyi olduğunu onaylaması için baskı yapmasının bile yardımı olmayacağını biliyorum.
I'm sure it would have struck you like a bolt of lightening.
Eminim aklına şimşek gibi çakmıştır.
War might break out in Europe, and I'll be in a perfect position to make sure we stay out of it.
Avrupa'da savaş çıkabilir ve ben de bu işin dışında kaldığımızdan emin olmak için harika bir konumda olurum.
I'm sure you'll still find a way of putting it in.
Eminim onu bulaştırmaya çalışıyorsunuz.
I'm not sure I can stay ahead of it.
Ben emin değilim uzat onu muaftır.
I'm sure it's an entity of its word.
Eminim, sözünün eri bir varlıktır.
I'm sure it's all to do with being buggered at school or something, but for the record, a good father doesn't call his daughter a whore in front of her first boyfriend.
Eminim, okulda aşağılık biri olmaktan başka bir şey öğrenmemişsindir. Ama unutma ki iyi bir baba kızına ilk erkek arkadaşının yanında fahişe demez.
That's so weird,'cause I'm pretty sure it was you who helped me come up with my chapter of "Fathers Are Antiquated."
Bu çok tuhaf çünkü şundan kesin eminim "Babalar işe yaramaz antikalardır" adlı bölümü yazma fikri senden esinlendim.
Sure it's frowned upon, but, you know, I just picked up a new box of Milkscreen strips, so it's all good.
Pek uygun görünmese de, bilirsiniz yeni bir süt sağma aleti aldım, iyi oluyor böyle.
Hey, I'm sure it's great, but if you don't like what you wrote, you can always just tell us a story about Julian, something that reminds you of him.
Eminim son derece güzeldir. Ama eğer yazdığını sevmediysen. Her zaman Julian ile olan bir hikayeni anlatabilirsin.
And, um, when I'm asking you the questions, if you're not quite sure of an answer, that's OK - - we can fix it up later, so don't worry about that.
Ve sana sorularımı sorduğumda cevaptan emin değilsen sorun değil sonra hallederiz. Yani, sorun etme.
After we get it off of him, I'm sure he's gonna - -
- Koşumu sırtından çıkarttığımızda, eminim...
Maybe I can't stop it, but I sure as hell won't be a part of it!
Belki bunu durduramayabilirim ama bir parçası da olmayacağım!
You wanted me to go around it, I'm making sure it gets out of the way.
Onu geçmemi istedin ben de geçmeye uğraşıyorum.
No, I'm pretty sure it's if one of us tries to escape, we all get sent back.
Bence o, eğer birimiz kaçmaya kalkarsa başımıza gelecek şey.
I'm sure Peter's hating every second of it.
Eminim Peter her saniyesinden sıkıntı duyuyordur.
He didn't know what he was doing, I'm sure of it.
- Bunu - - Yapabilirim ve yapacağım. Bankaya yapacağım tek bir arama ve sonunda bunlar bitecek.
I'll have you know that I finished Curse of the Lost Pharaohs, and it's so good I'm sure to write another.
Kayıp Firavun'un Laneti'ni bitirdiğimi bilmeni isterim ve o kadar iyi ki bir tane daha yazacağım.
I'm sure you had it so rough, Lord Gutless of Nobsburg!
Hoyratlık etmişsiniz Züppekent'li Lord Yüreksiz!
I'm sure of it.
Bundan oldukça eminim.
He didn't tell me, but I'm pretty sure it's one-of-a-kind, so...
Bana söylemedi ama eminim ki bu türünün tek örneği.
Well, we did forget to close the blinds, so I'm sure my creepy neighbor caught most of it.
Perdeleri çekmeyi unutmuşuz,... -... eminim ürkütücü komşum hepsini izlemiştir.
I just wanted to make sure, if you don't make it, The last image you have Was of me.
Eğer masada kalırsan gördüğün son şeyin suratım olduğundan emin olmak istedim.
Well, I'm sure it's going to piss you off again, but I'm just concerned that I was such a- - a- - such a failure as a father that Bernard is some kind of weird freudian substitute.
Yine seni çok kızdıracağına eminim ama endişelendiğim bir şey var, ben o kadar o kadar kötü bir babayım ki Bernard da bir nevi benim yerime koyduğun Freudyen bir yedek gibi.
Look, I know it's tough to face, but I'm sure a small part of you has always known that.
Bak biliyorum kabul etmek zor, ama eminim küçük bir parçan bunu her zaman biliyordu.
This fragment is made of galvanized steel- - similar to what they use in battleships- - and I'm not quite sure what it was doing in the oven yet.
Bu metal parçası, galvanizli çelik. Savaş gemilerinde kullanılanlara benzer. Ve bu parçanın, fırında ne aradığını hala bulamadım.
- I'm sure of it.
- Bundan eminim.
Whoever killed Faso came and went the same way, I'm sure of it.
Faso'yu her kim öldürdüyse, bu yolla gelip gitti, bundan eminim.
I'm not sure I want to see it end because of some old score.
- Eskiden olmus birseyler yuzunden, bittigini gormek istedigimden emin degilim.
I'm sure of it.
Eminim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]