I'm sure they do translate Turkish
275 parallel translation
I was certain sure they wasn't gonna do nothin'.
Hiçbir şey yapmayacaklarından adım gibi emindim.
I'm sure they do.
Bildiklerinden eminim.
I'm sure they do, Norval.
Bundan şüphem yok Norval.
So they made me do things with my right hand, and now I'm not sure anymore.
Sağ elimi kullanmamı zorlamışlar onlarda, ve şimdi artık emin değilim.
I'm sure they would respect my vocation... and do me no harm.
Eminim dinsel kimliğime saygı gösterirler, ve bana birşey yapmazlar.
I'd like to have a report from the president of the class, Ted Carter. Miss Thornton, I've arranged for all the necessary committees... and if they all do their jobs, I'm sure we'll have a fine graduation. Okay.
Sınıf başkanı Ted Carter bilgi verebilir mi?
I'm sure they do.
Eminim öyle düşünüyorlardır.
No, they hold you under house arrest... until after the war is over... and then they give you a fair trial, as they do in England, I'm sure.
Hayır, eminim İngiltere'de olduğu gibi savaş sona erene kadar ev hapsinde tutup sonrada, adil bir mahkemede yargılarlar.
- I'm sure they do.
- Eminim vardır.
I'm not sure how they'll try to do it, but they can get you drunk, drug you or knock you out.
Kesin bir şey söyleyemem, ama sarhoş edebilirler, uyuşturucu verebilirler ya da bayıltabilirler.
I'm not sure I had to fight when they're picking on me Go now I'm not going This isn't a show I do realise
Bilmiyorum zorlamalardı dövüşmezdim hadi git gitmek istemiyorum burda gösteri yapmıyoruz biliyorum ama arkadaşımı böyle arkada bırakamam
I'm sure they do, they just don't have enough men.
Değildir, ama yeterince adamınız yok.
- Once you've done time, you're never sure with yourself, even if I know I didn't do anything wrong, there's this crisis in the world they write a lot about it.
Bir kere sabıkalı oldun mu, senden hep şüphelenirler. Bir şey yapmadığımı biliyorum ama şu an dünyada bir kriz var. Herkes çok dikkatli.
Yes, I'm sure they do.
Evet, buna eminim.
which I'm sure they will now do.
.. ya da suçlu bulunmaları durumunda belirlenen para cezasını ödemekle..... ki öyle olacağından eminim.
I sure hope they do'cause I've had it.
Kesinlikle umutluyum, ben yaşadım.
News of your triumph arrived after my departure, but I'm sure they would wish me to do so
Zaferinizin haberi ayrılışımdan sonra ulaştı, ama eminim... öyle yapmamı isterlerdi.
What I need to do now is make sure that the big one knows that the little one is interested and I will be ping-ponging between the two of them until they bury me with a smile on my face.
Şimdi de kardeşinin benimle ilgilendiğini ablanın öğrenmesini sağlamak.Sonra ikisinin arasında pinpon oynamaya başlayacağım. Ta ki yüzümde bir gülümsemeyle gömülene dek.
I'm not sure they can do it.
Ah, aslında korkmadım.
Well, I'm sure they'll do just fine.
Başaracaklarına eminim.
And until I'm sure, I'm going to continue to do things the way I think they should be done.
Emin olana kadar işleri kendi uygun gördüğüm şekilde yaparım.
I don't know if you have any children or not, but if you do, and they inherit a lifetime of crippling debt, then I'm not so sure they'll be such nice guys anymore.
Çocuklarınız var mı bilmem ama, bu borçların yükünü onlar taşıyacaklar ve o zaman halleri iyi olur mu, pek bilinmez. - Baba!
I'm sure they could do something with it.
Eminim, bir şeyler yapabilirler.
I'm sure they do.
Muhakkak.
I'm not sure what to do so they don't shoot me.
Ne yapacağımı bilmiyorum. Umarım beni vurmazlar.
- l'm sure you do. And I'll bet they're very nice names.
- Eminim vardır..... ve eminim ki hepsi de çok sevimli isimlerdir.
You're very pretty and I'm sure you do marvellous things to his dick, but believe me, they will never leave their wife and kids.
Çok tatlısın ve eminim onun penisiyle harika işler yapıyorsundur ama inan bana, asla eşlerini ve çocuklarını terk etmezler.
- Darling, I'm sure they've got... better things to do than listen to you chattering on about the Greeks.
- Sevgilim, senin Yunanlarla yapacağın geyiği dinlemekten daha önemli işleri vardır sanırım.
I'm sure they're gonna love it as much as I do.
Onların da en az benim kadar sev eceklerinden eminim.
I'm sure they'll do it tomorrow.
Eminim yarın sabah kapatırlar.
I'm sure they had something to do with that heist last week. - What?
Eminim geçen hafta olan olaylarla da ilişkilerileri vardır.
I'm sure they do, but I can't read the serial numbers here, so if you could read me...
Eminim öyledirler fakat seri numaralarını okuyamıyorum.
I'm sure they do.
Eminim öyledir.
I'm sure you care about Addison, but so do I, so do they.
Addison'ı önemsediğinden eminim ama ben de önemsiyorum. Onlar da.
I'm sure they'll do whatever Benjamin Sisko recommends.
Benjamin Sisko'nun tavsiyesine uyacaklarına şüphem yok.
If they deserved to die, I'm sure you could do it.
Eğer ölmeyi hak etselerdi eminim yapabilirdin.
I'm sure it had more to do with the trial. I still can't believe they haven't settled.
Daha çok bu duruşmayla ilgili olduğundan eminim.
I'm sure they do.
Bundan eminim.
And i hope they forgive me and i'll never do it again, that's for sure.
Umarım beni affederler bir daha yapmayacağım, orası kesin.
I hope they do somebody some good someday... ... because they sure as hell didn't do us any good, did they?
Umarım günün birinde bir işe yararlar çünkü bize bir faydaları dokunmadı.
I'm sure they'll feel the same about you as I do.
Eminim benim senin için hissettiklerimi onlar da hissedecekler.
I'm sure they're just trying to do what's best for you.
Senin için en iyisini düşündüklerinden eminim.
I'm sure they do look, smile, shoot sideways glances, maybe even fantasize about her.
Eminim ona bakmışlardır, Onu süzmüşlerdir, hatta onunla ilgili fanteziler bile kurmuşlardır.
Everyone loves it. - I'm sure they do.
Bayıldıklarına eminim.
I'm sure they do, but we don't even talk about sex.
Bildiklerine eminim ama seks hakkında hiç konuşmadık.
but I'm pretty sure they're not supposed to do that.
Ama gayet eminim ki böyle olmaması lazım.
Oh. they do hate the sound of that horn. don't they? but I'm sure you'll land on your feet- - unlike those people you hit. Well.
O karganın sesinden nefret ediyorlar, değil mi?
I'm sure they do.
Eminim vardır.
I'm not sure they do, Elaine.
Baktıklarından emin değilim, Elaine. Gerçekten çok iyiydi.
I'm sure they'll do great.
Eminim mükemmel olacaklardır.
I'm sure they'll let you know as soon as they do.
Bitirir bitirmez sana haber vereceklerinden eminim.
i'm sure 2891
i'm sure you are 126
i'm sure you will 140
i'm sure you're right 87
i'm sure of it 474
i'm sure that 41
i'm sure you do 212
i'm sure i will 55
i'm sure you can 67
i'm sure it's fine 69
i'm sure you are 126
i'm sure you will 140
i'm sure you're right 87
i'm sure of it 474
i'm sure that 41
i'm sure you do 212
i'm sure i will 55
i'm sure you can 67
i'm sure it's fine 69