English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm sure you can

I'm sure you can translate Turkish

2,801 parallel translation
Can you at least be in the room to make sure I'm okay?
En azından orada olur musun?
It was a terrible fuss getting the ball up the stairs, as I'm sure you can imagine.
Topu yukarı çıkarana kadar canım çıktı tahmin edebileceğin üzere.
Well, I'm sure there are a couple things on that list we can tackle though, you know?
Güzel, eminim listede bunlarla başa çıkmak için birkaç şey vardır, biliyor musun?
I'm sure you can understand what a man goes through.
Eminim bir erkeğin neler çektiğini anlarsınız.
Well... if you let me talk to him, agent Lisbon, I'm sure we can clear all this up.
Onunla konuşmama izin verirseniz, Dedektif Lisbon eminim ki tüm bunları çözebiliriz.
I sure hope you can prove that.
Umarım bunu kanıtlayabilirsin.
I'm sure Zoey has some single friends she can fix you up with.
Eminim Zoey'in sana ayarlayabileceği bekar arkadaşları vardır.
But first, I'm sure you remember this and the pain it can inflict.
Ama öncelikle, eminim şunu ve yaşattığı acıyı hatırlarsın.
But if you can find the humor in it, I'm sure it'll make it easier.
Ama komik bir yönünü bulabiliyorsan işinin kolaylaşacağından eminim.
You are strong. You can handle it. I'm sure.
Güçlüsün bunun altından çıkabilirisn
I'm sure that Millicent couldn't keep up with you on your runs. So, now, you can go full speed again.
Eminim Millicent seni koşularında yavaşlatıyordu ; ama şimdi tekrar daha hızlı koşabilirsin.
I'm sure you can.
Eminin verirsin.
Well, you can't go to your new one until I read your CT and your labs and make sure you don't drop dead before you walk out of here.
Tomografine ve laboratuar sonuçlarına bakmadan hiç bir yere gidemezsin. Seni bırakmadan önce riskli durumu atlattığından emin olmalıyım.
Sure, I won't do your homework, but I can give you some hints.
Elbette, ödevin konusunda yardım etmem ama sana birkaç ipucu verebilirim. - Hangisi? - Şu.
But I'm sure you can do it.
Ama eminim ki bunu yapabilirsiniz.
I'm sure you can understand.
Anlayışınıza sığınıyoruz.
I'm pretty sure you can handle a little public speaking.
Eminim ki bu küçük konuşmayı, halledebilirsin.
Well, I'm sure you reassured her by way of consolation that we're doing everything we can, right?
Eminimki elimizden geleni yaptığımızı söyleyerek teselli etmişsindir, değil mi?
I can't discuss details of the bids, I'm afraid, but I'm sure you can imagine there's been considerable interest in the site.
Korkarımki tekliflerin detaylarını konuşamam. Ama oldukça büyük ilgi olduğuna eminim.
And I could tell you to go to hell... But having lived there the past 20 years, I'm pretty sure you can't handle it.
Sana cehenneme git ve orada yaşa demek istiyorum ancak 20 yıldır orada yaşayan biri olacak eminim ki sen bunun altından kalkamazsın.
Sure I can't interest either of you two in a glass of wine?
- Bir bardak şarap isteyen var mı? - Olur.
I can't say that I'm thrilled to hear this, but I'm sure you're being safe, and I hope that you'll feel free to talk to me about this anytime.
Durumdan hoşnut olduğumu söyleyemeyeceğim ama umarım korunmuşsundur. Bunu başka bir zamanda konuşmaktan mutluluk duyarım.
And sure enough, at the last minute, I pulled the reserve chute, which you can't steer, and I ended up landing in a field which contained only a dead horse.
Ve yeterince eminim ki, son dakikada, yönlendirme sisteminin olmadığı yedek paraşütü açtım ve macera ölü atların olduğu bir alanda bitti. Bunun neye alamet olduğunu bilmiyorum.
But I'm sure you have friends there who can arrange something for you. What you have hidden.
Ama eminim ki dışarıda postunu kurtarmak için aralarında para toplayacak arkadaşların, ailen falan vardır.
I'm not sure if you guys can tell, but he's covering his little ears.
Siz anlayabilir misiniz emin değilim ama o elleriyle küçük kulaklarını kapatıyor.
Um, actually, she stepped out for the moment, but I'm sure we can answer any questions you have.
Aslında, kısa bir süreliğine dışarı çıktı,... ama eminim sormak istediğiniz soruları biz de cevaplayabiliriz.
But said, uh, I'm sure you can see that my team is a little out of sync at the moment.
Eminim takımın an itibariyle biraz uyumsuz olduğunu görüyorsundur.
I'm sure you can, boy.
Bunu yapabileceğine eminim, delikanlı.
It's gonna be rough for a whe, but when the dust settles, I want you to know I'm gonna do everything I can to make sure that you receive the proper commendation.
Zorlu bir süreç olacak ama bu olay çözüldüğünde hak ettiğin ödülü alman için elimden geleni yapacağımı bilmeni istiyorum.
I'm a businessman, a small businessman, and I'm sure you can understand that.
Ben bir işadamıyım, küçük bir işadamı ve eminim bunu anlayabiliyorsunuz.
I'm sure I can probably work that out for you.
Bu kıyağı sana yapabilirim.
I'm sure the landmark committee can survive a month without you.
Bunu biliyordun. Eminim Eserleri Koruma Derneği sensiz bir ay dayanabilir.
Can't give you all the details,'cause it's above my pay grade, but I'm sure it's gonna be... Awesome.
Sana tüm detayları veremem, bu benim rütbemi aşar ama eminim harika bir yer olacaktır.
Oh, I'm sure you can.
Yerindedir tabii.
I'm sure you can find one over near the plus sized in them.
Eminim orada bir yerde daha büyük boyutlu birilerini bulabilirsin.
I'll be back. as soon as I can, and I'm sure the Kennishes have got you covered.
Elimden geldiğince erken gelmeye çalışırım. Eminim Kennsihler gereken desteği sana verirler.
How can you be so sure? I'm sure.
Eminim.
I'm... I'm sure you probably can't, but...
Ben... eminim yapamazsın, ama...
I'm sure you guys can live without coffee and bagels.
Kahve ve simit olmadan yaşayacağınıza eminim çocuklar.
You know, I'm sure if you ask nicely, we can get the senator here to show off some of the dance moves he's been sporting lately.
Nazikçe sorarsanız senatörün buraya gelip son zamanlarda geliştirdiği dans hareketlerini göstermesini sağlayabileceğinize eminim.
I'm sure you know Respiratory muscle paralysis can be life threatening.
Biliyorsunuzdur ama solunum kaslarında felç hayati tehlike oluşturabilir.
I'm sure you can.
- Eminim bulursun.
I'm gonna quietly run this by some people in private security just to make sure it checks out, but, Will, you're the only one who can get corporate to make this wire transfer.
Bu konuyu yaygara çıkarmadan özel güvenlikten birkaç kişiye sorup doğruluğunu onaylatacağım ama Will senden başka kimse şirketin böyle bir havale yapmasını sağlayamaz.
I just want to make extra sure that you got this message so you can call me back to talk about the whole Kyle - -
Mesajımı aldığından emin olmak istemiştim. Beni geri arayabilirsen seninle Kyle ile ilgili konuşmak...
Well, then I'm sure that you can quiet the monkey-mind chatter all by yourself...
O zaman o maymun hareketlerini tek başına... yapabilirsin.
Well, I'm sure you can imagine.
Sanırım tahmin edebilirsin.
Look, I don't want Loren or Cally going in there, so can you make sure you shut after you?
Loren ya da Cally'nin oraya girmesini istemiyorum,... bu yüzden arkandan mutlaka kapatır mısın?
For you, and I'm pretty sure it's good because it's from a place I can't pronounce and it has a cork.
Senin için, güzel olğuna eminim çünkü bunu teleffuz edemem ama iyi bir tıpası olduğuna eminim.
Besides, I'm sure you'll find that all these little problems will prove to be interconnected in ways that you can't possibly...
Ayrıca, eminim ki bütün olanların anlayamayacağın bir şekilde birbirleriyle bağlantılı olduklarını-- -
You know, they, um, they paid for my PhD, and I'm not sure that I can- - You can.
- Bırakabileceğime pek emin değilim. - Bırakabilirsin. Bilemiyorum.
Well, sure you can visit me where I'm living now.
Tabii ki şimdiki yaşadığım yere gelebilirsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]