English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm sure you did

I'm sure you did translate Turkish

658 parallel translation
Old Kong, I'm sure paying for what I did to you.
Yaşlı Kong, eminim ki sana yaptıklarımın cezasını çekiyorum.
I did so want to go boating I'm sure rowing is not as easy as you make it seem
Bugün bir sandal gezisine çıkmayı öyle çok istiyordum ki! Eminim kürek çekmek buradan göründüğü kadar kolay değildir.
- Oh, sure, sure. Why do you think I did it?
Pahalı takıp elbiseler giyerdi ama o takım elbiselerin altındaki hâlâ sokaklardaki Benny'di.
He did what I'm sure you wanted to do many times. - He smacked me. - He smacked you?
Bak, ikimizin de, yaşananları öylece unutamayacağının farkındayım.
You know I wasn't sure that the villagers weren't right and if it did turn out to be some sort of supernatural monster, well why should I involve you?
Biliyor musun kasabalıların haksız olduğundan emin değildim ve eğer o bir çeşit doğaüstü canavar çıksaydı, neden seni buna karıştıracaktım?
I'm sure you did all you could.
Elinden geleni yaptığına eminim.
It speaks a knowledge of the savage Indian which I am sure you did not acquire at the military academy.
Vahşi kızılderililer hakkında askeri akademiden edinmediğine inandığım birçok bilgi barındırıyor.
And I suppose it's all right now to tell you that I sure never did get much sleep,
Ve sanırım artık sana pek uyuyamadığımı söyleyebilirim.
Big Jule, I am sure that you did not misunderstand my kidding remarks.
Koca Jule yaptığım şakaları yanlış anlamadığını umarım.
I'm sure you did.
Eminim raporladın.
I'm almost sure it was him. What did you think?
Sen ne dersin?
I'm sure I did, with half of my clothes blown off in the explosion... and all you could do was laugh and say, "You're all wet."
Giysilerimin yarısı patlamada uçmuşken eminim öyledir. Tek yaptığın gülerek "Sırılsıklam olmuşsun" demek oldu.
- I'm sure you did, darling.
- Elbette öyledir, sevgilim.
Well, miss, I'm sure I'm very glad you did.
Anladım hanımım, geldiğiniz için şahsen çok memnun kaldım.
Did I hurt you? Sure you hurt me.
Canın yandı mı?
I'm sure you did what you could, sir.
Elinizden geleni yaptığınızdan eminim efendim.
I'm sure he'll take even better care of you than I did.
Eminimki o sana benim bakabildiğimden çok daha iyi bakacaktır.
I'm sure you all remember what he did to Big Ben, Iron Bill and Frank.
Iron Bill ve Frank'ın Big Ben'de yaptıklarını eminim hatırlarsınız.
I'm sure you did, I'm sure, corporal.
Yaptığına eminim onbaşı.
Did she also tell you that I once thought that I could write? Oh, I'm sure you could.
Bir zamanlar yazabildiğimi sandığımı da söyledi mi?
I'm not sure, but the girl did lose a fortune in gems when you were held up, and yet she did not go to the police.
Emin değilim, fakat senin yanında iken kız bir talihsizlik yaşamasına rağmen polise gitmedi.
I'm sure you did.
Verdiğinize eminim.
I'm sure she did, Captain, just as you received an order to bring me along.
Eminim almıştır. Tıpkı beni de getirmenizi söyleyen emir gibi.
I'm sure you did.
Eminim ki sen yaptın.
But I'm sure that you really did see the murderer's face that night.
Ama kesinlikle eminim ki o gece katilin yüzünü gördünüz.
I'm sure you did.
Evet, eminim öyledir.
I'm sure you did, son.
Eminim yapmışsındır, oğlum.
But you always kept feeling that they really hated us, which I'm sure they did.
Ancak her zaman, sizden nefret ettikleri hissiyatına sahiptiniz. Ki nefret ettiklerine eminim.
Parakeets don't happen to be my thing... but I sure would like to know... how you did the teamster local back in'68.
Muhabbet kuşları benim ilgi alanım değiller... ama 68'deki yerel örgüt olayını... nasıl yaptığını merak ediyorum.
I'm sure you did, madam.
Eminim öyleydi, madam.
Did you come out to make sure I didn't swim away?
Buraya yüzerek, kaçarım diye mi geldim?
Boomer, I'm sure you both did whatever you could but now we must get to Starbuck.
Boomer, yapabileceğiniz her şeyi yaptığınızdan eminim. Ama şimdi Starbuck'ı bulmalıyız.
I'm sure you did an excellent job.
Eminim mükemmel bir iş çıkarmışsındır.
I'm sure you did.
Oraya koymuştum. - Öyle diyorsan öyledir.
I'm sure they did. I mean, all right, now you're saying that people today wouldn't get it.
Şimdi diyorsun ki günümüzde insanlar bunu anlamazlar.
Just give us five minutes, Mr Poirot... and I'm sure we'll be able to work out how you did it.
5 dakika izin verin Bay Poirot. Belki biz de sizin nasıl yaptığınızı... bulabiliriz.
Now, I don't know what you did or who you dealt with and I'm sure I don't wanna know but you succeeded in days where we failed in years.
Kiminle anlaştığınızı bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum ama senelerce başaramadığımız şeyi birkaç günde yaptınız.
You did your best for her. - I sure did. The studio for example.
Umarım ona yaşamasına yetecek kadar bir şeyler vermişsindir.
I'm sure you did something.
Kim bilir ne boklar karıştırmışsındır yine.
I'm sure you did, old chap.
Buna hiç kuşkum yok, dostum.
I'm sure you did.
Senden düşmüş.
I'm sure you did your best.
Elinizden geleni yaptığınızdan eminim.
I'm not sure I'd tell you if I did!
Bilseydim bile sana söyleyeceğimden emin değilim!
I'm sure the prisoners wouldn't mind if you did.
Eminim mahkumlar buna aldırmazdı.
I'm sure glad you came along when you did.
Sana rastladığım için çok şanslıyım.
You probably hit on 30 girls a day. I'm sure at least one says yes, so by tomorrow... Did you say one for 30?
Zaten günde 30 kıza yavşıyorsundur.En azından biri evet der, o yüzden yarın şu saatlerde... 30 da 1 mi dedin?
I'm sure you already wish you did!
Bunu yapmayı dilediğinden o kadar eminim ki.
Oh, yeah, and I'm sure you didn't have anything to do with that, either, did you?
Oh, evet, ve eminim senin bununla yapacak birşeyin yoktur, değil mi?
I'm sure you did.
Eminim öyledir.
I assume you met my deputy, Mr. Pell? Sure did.
Yardımcım bay Pell'le tanıştınız mı?
No, I'm sure Alfie killed her, just like I'm sure he did this to you.
Alfie'nin onu öldürdüğüne eminim, bunu sana yaptığından da eminim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]