I'm telling you right now translate Turkish
331 parallel translation
And if you don't know, I'm telling you right now.
Eğer haberiniz yoksa, işte söylüyorum, öğrenin.
I'm telling you to fade or I'm turning you right in... now, to those cops.
Size gitmenizi söylüyorum yoksa sizleri şikayet ederim şimdi, şuradaki polislere.
- I'm telling you right now, Tom.
- Seni uyarıyorum Tom.
But I'm telling you all right now, don't go sneaking off in the middle of the night.
Fakat hepinize şimdi şunu söylüyorum, gecenin bir yarısı yılan gibi sinsice kaçmayın.
Now, we've been sitting here all night waiting for the guy with the shotgun and you wanna take it with your cap pistol and I'm telling you it's very un-fucking-professional, all right?
Bütün gece burada oturup tüfekle gelecek adamı bekledik ve sen şimdi bu işi oyuncak tabancanla yapmak istiyorsun ben de sana bunun lanet derecede amatörce olduğunu söylüyorum tamam mı?
I'm telling you right now, don't you put any more of that shit into him until you know a hell of a lot more about it!
Seni uyarıyorum, bu madde hakkında çok daha fazla şey öğrenmeden... Eddie'ye daha fazla vereyim deme sakın!
Right now, I'm telling you... to stay with your dates, stick by your friends.
Sizlere şu an sevgilinizin yanında kalmanızı, arkadaşlarınızdan ayrılmamanızı söylüyorum.
Crosby, I'm telling you right now... this little fart of a robot is beginning to give me red ass.
Crosby, sana diyeceğim şu ki... bu küçük robot bozuntusu tepemi iyiden iyiye attırdı.
I'm telling you, you're messing up the story. Now, get it right!
Sana hikâyeyi berbat ettiğini söylüyorum, şimdi düzelt bakalım!
Now, I have no right in telling this to you.
Şimdi, sana bunu anlatmaya hakkım yok.
Look, Hatch, You Haven't Been Here In A Long Time, And I'm Telling You, Trouble Is Tapping Us Both On The Shoulder Right Now, - And You Don't Want To Turn Around.
Bak Hatch, uzun zamandır burada yoktun bela şu anda omzumuza dokunuyor ama sen dönüp bakmıyorsun.
I'm telling you right now, I'm not going.
Tam şu anda söylüyorum. Gelmiyorum.
I'm telling you right now.
Peşinen söylüyorum.
I'm telling you right now, those kids fry, you're next!
Bak sana şimdi şunu söyleyeyim ; bu çocuklar elektrikli sandalyede kızaracaklar, daha sonra da sen...
But I'm telling you right here and now, any security you feel will be an illusion.
Ama sana şunu söyleyebilirim ;
I'm telling you right now.
Ben şimdi söylüyorum.
I love, I'm gonna tell you non-smokers something right now that I know for a fact you don't know and I delight in telling my brothers things they don't know, particularly when they're true, which this is.
Hemen şimdi siz sigara içmeyenlere hakikat bildiğim bir şeyi söyleyeceğim. Bilmiyorsunuz ve siz kardeşlerime bilmediğiniz şeyleri söylemekten zevk alırım. Özellikle de hakikat olduklarında, şimdiki gibi.
Yeah, but again, I'm telling you, oil, right now... is as close to a sure thing as we got in this business, and it's crazy to sell.
Ama tekrar söylüyorum, benzin şu an aldı başını gidiyor. Deli gibi artış var.
I'm telling you, if I had a gun on me right now... I'd go in that bank and take that place over.
Sana söylüyorum, eğer bir silahım olsaydı o bankaya gider, soyardım.
Okay, I'm telling you right now if you're kidding, I'm not gonna be able to be your friend anymore.
Tamam, şimdiden söylüyorum eğer şaka yapıyorsan, seninle bir daha konuşmayacağım.
If you are a waiter or a waitress and you see me in a restaurant I'm telling you right now, I don't wanna hear about the specials.
eğer garson ya da bayan garsonsan ve beni lokantadaa görmek istiyorsan sana söylüyorum. Spesyalleri duymak istemiyorum.
I'm telling you right now, if I get caught...
Size şu anda söylüyorum, eğer yakalanırsam...
You need to see him sitting out in the hall right now...'cause, I'm telling you, I've never seen anything like him.
Şu an holde oturuyor, görmelisin onu. dediğim gibi, böyle birşey görmedim ben.
You should know I have men at the centaur village right now telling them the same thing I'm telling you.
Bilmelisin ki şu anda Centaur köyünde de adamlarım var... sana söylediğim şeyin aynısı onlara söylüyorlar.
No, well, I was told to call you, and I'm telling you right now that I picked up on some activity.
Hayır, sizi aramamı söylediler ve ben de size söylüyorum... sismik hareketlenme hissettim.
Well, I'm telling you something right now... I don't suck dick.
Pekala, baştan söyleyeyim, ağzıma almam, o tür biri değilim.
I'm telling you right now, Elaine this guy's gonna dangle that dress in front of you like a dirt farmer dangles a carrot in front of a mule.
Sana şimdiden söylüyorum, Elaine o adam fakir bir çiftçinin eşeğin önüne havuç koyup onu dolaştırması gibi seni de o giysi için dolaştıracak.
If you can't tell your father, then I'm telling your mother... she's gotta go home right now'cause I can't take this anymore.
Eğer babana söyliyemediysen, ben annene söylüyorum.. Artık evine dönmeli çünkü ben dayanamıyorum.
Listen, I'm telling you, send someone in there right now.
Bakın hemen oraya birini yollayın...
I'm telling you, she's got me, like, on these antidepressants right now, and I'm like... I'm sailing, man.
Sana söylüyorum, bana öyle bir anti depresan verdi ki sanki... sanki uçuyorum adamım.
I'm telling you right now, man,
- Sana söylüyorum adamım,
- If you don't do what I'm telling you right now, you can forget about dessert.
Eğer söylediğimi yapmazsan, Tatlıyı unutabilirsin.
I just--I'm telling you... my head's kind of a mess right now.
Ben sadece diyorum ki kafam şu anda çok karışık.
I'm telling you, you get off this right now.
Bırak artık bunu. Tamam mı?
And, God, I'm telling you right now...
Ve Tanrım sana söylüyorum...
I'm just telling you right now, I can't give you all the engines.
Ama şimdiden söylüyorum, benden tam performans bekleme.
Now, I am your father, and I am telling you... to put that goddamn gun down right now!
Şimdi, Ben senin babanım, ve ben sana... o Allahın cezası silahı bırakmanı söylüyorum hemen şimdi!
I'm telling you right now, the brakes are shot!
Kapar mısın çeneni?
I'm telling you right now.
Sana şimdi söylüyorum.
I'm telling you right now, British women do not age well.
Sana söylüyorum, İngiliz kadınlar kötü yaşlanırlar.
I'm telling you right now. I'm through.
Bu iş bitti.
- I'm telling you, right now- -
- Sana söylüyorum- -
I know how you feel about telling our side of the story first. But right now there is no time for that.
Hikayeyi önce bizim açımızdan anlatmak için isteklisin biliyorum, ama vakit yok.
If you wanna know, I'm telling you, it's too hard for me right now.
Bilmek istiyorsan söyleyeyim, şu an benim için çok zor.
I want you to know right now, nobody blames you for telling him, all right?
Ama ona söylediğin için kimse seni suçlamıyor tamam mı?
Virgil, I'm telling you right now, we will fire Destiny, and we need to do so as quickly as possible, and if you're still there, you will be destroyed.
Virgil, size Kader'i ateşleyeceğimi söylüyorum. Eğer hala orada olursanız, ölürsünüz...
Well, I'm telling you right now, Timothy.
tamam, Sana şimdi söylüyorum, Timothy.
I'm just telling you right now.
Sana şimdi anlatıyorum.
I'm telling you right now.
Sana şu anda söylüyorum.
I'm telling you right now, she cares more about your lives than you will ever know.
Ve şimdi size söylüyorum ki, sizin hayatlarınıza sizin sandığınızdan çok daha fazla değer veriyor.
I'm telling you right now, straight up, I had nothing to do with this.
Açık açık söylüyorum işte, benim olayla hiçbir ilgim yok.