I'm the president translate Turkish
2,274 parallel translation
Mr. President, I'm willing to believe he's the best man since Pinkerton, but are you sure about this?
Sayın Başkan, Pinkerton'dan beri en iyi adam olduğuna inanmak istiyorum ama bundan emin misiniz?
Well, if you feel so strongly that we're moving in the wrong direction, General, I'm sure the President would be willing to accept your resignation.
Yanlış yaptığımızı düşünüyorsanız General Başkan'ın istifanızı geri çevirmeyeceğinden eminim.
Before I'm out the gate, Mr. President.
Ben daha kapıdan çıkmadan Sayın Başkan.
The President meant a lot to me, sir, and I will miss him for the rest of my life.
Sayın Başkan benim için çok değerliydi hayatım boyunca onu özleyeceğim efendim.
Mr. President, as chairman of the Southern Caucus, I am appalled and outraged that we in the South are being unfairly targeted as the purveyors of all that is evil.
Sayın Başkan, Güney Eyaletleri Kurultay Başkanı olarak Güney'deki tüm bu fenalığın nedeni olarak insafsızca hedef gösterilmemizden dehşete düşmüş ve çileden çıkmış durumdayım.
I changed the dose slightly, Mr. President, so if you experience discomfort, please contact me.
Dozajı birazcık azalttım Sayın Başkan. Rahatsızlık hissederseniz beni arayın.
I just have to tell you, Mr. President, it's humiliating to me. that you had to come down here in the first place,
Sayın Başkan, şunu belirtmek zorundayım ki daha en başta, buraya gelmiş olmanız beni küçük düşürüyor.
But I'm the President.
Fakat ben Başkan'ım.
I think one of the, uh, first- - I'm sorry, Mr. President.
- Özür dilerim Sayın Başkan.
International communist conspiracy or what it is, but I think it's important that we have a President, so I was wondering if it'd be all right with you if I took the oath of office before we get in the air.
Uluslararası bir suikastçıyı mı yoksa başka birini mi ama bence önemli olan şey bir Başkan'ımızın olması yani senin için sakıncası yoksa kalkış yapmadan önce yemin etmek isterim.
If elected, I welcome the challenge of serving as president and of defending that freedom in its hour of maximum danger.
Ben seçilirsem, Başkan olarak hizmet etmeyi kabul edip ve en zor zamanlarda bile o özgürlüğü koruyacağım.
I'm about to vote for myself for president of the United States.
Birazdan Birleşik Devletler Başkanlığı için oylanacağım.
What do I tell the president, that you sent it back to the club?
Müdür beye ne diyeyim, parayı kulübe geri yolladı mı diyeyim?
I'm on a top-secret mission for the President.
Başkan için çok gizli bir görev üzerindeyim.
But I'm a president at the beginning of his time.
Ama ben devresinin başında olan bir Başkan'ım.
I should talk to the President about how we'll contain the damage.
Zararı kontrol altına nasıl alacağımız konusunu başkan ile konuşmalıyım.
My name is Max Cooperman, I am President of the BFC.
Adım Max Cooperman, Beatdown Dövüş Şampiyonası'nın Başkanıyım.
Against my better judgment, I wake up the president of the United States.
Yanlış olduğunu bildiğim halde, Birleşik Devletler Başkanını uyandıracağım.
I'll take care of all security details for the Provisional President.
Cumhurbaşkanımızın güvenlik detaylarını ben hallederim merak etmeyin.
I'm exactly where I'm supposed to be, but thanks for the concern, president Powell.
Tam olarak olmam gereken yerdeyim yine de ilginiz için sağ olun başkan Powell.
I bet the president couldn't set up such a big party so fast.
İddiaya varım, Başkan bile böylesine bir partiyi bu kadar çabuk organize edemezdi.
To shed some light on this growing crisis, we're joined by one of the leading supporters of Egypt's President, Mr Naguib Hafiz.
Büyümekte olan bu krize biraz olsun ışık tutabilmek için Mısır Başkanı'nın öncü taraftarlarından Bay Naguib Hafiz'i huzurunuza çıkarıyoruz.
I am also the president and CEO and owner and proprietor of Better Lawn Service and Pool Cleaning.
Aynı zamanda Çim ve Havuz Bakımı'nın başkanı, yönetim kurulu başkanı, sahibi ve yatırımcısıyım.
Did you make a copy of that file I gave to the President, Eric?
Başkan'a verdiğim dosyanın kopyasını aldın mı, Eric?
The president's very busy. I can't guarantee he'll have time for you.
Genel Başkanımız epey meşgul, sizinle görüşeceğine dair bir garanti veremiyorum.
I am the president of the Presidium of the City National Council.
Şehir Ulusal Konseyi Başbakanlık Heyeti Başkanı'yım.
You know, I'm shaking his hand. It's the vice president. Then I suddenly realize...
Başkan yardımcısının elini sıkıyorum ve birden adamın adını bile bilmediğimi fark ettim.
I'm Vice-President of the Miletti Corporation.
Miletti Şirketinin başkan yardımcısıyım.
I'm Rosemary Pernworth, vice president of the Fleetridge Homeowners'Association.
Ben Rosemary Pernworth. Fleetridge Ev Sahipleri Birliği Başkan Yardımcısı.
And next week when I become president of the Homeowners'Association, I will grab your stalk and rip it out with my own hands!
Gelecek hafta da Ev Sahipleri Birliği'nin başkanı olduğumda saplarını alıp kendi ellerimle koparacağım!
I'm Rosemary Pernworth, vice president of the Fleetridge Homeowner...
Ben Rosemary Pernworth. Fleetridge Ev Sahipleri Birliği Başkan...
I'm Dr. Ed Goodson, president of the Fleetridge Homeowners'Association.
Ben Ed Goodson. Fleetridge Ev Sahipleri Birliği Başkanı.
I'm here to bring you some things that you could find useful as the new president of the fleetridge homeowners'association.
Yeni Fleetridge Evsahipleri Birliği Başkanı olarak kullanışlı olabileceğini düşündüğüm bazı şeyler getirdim.
That I bribed someone, that I kissed the vice president.
Rüşvet aldığım ve yardımcı başkanı öptüğüm hakkında
Now whether it's President Carrington or myself in charge, I can assure you that Nigeria will always have a partner in stopping the devastation that- -
Yetkili ister Başkan Carrington, ister ben olayım seni temin ederim ki Nijerya gibi bir dost hiçbir zaman yıkılmanın eşiğinde- -
I'm calling because I've heard that the President has come into possession of a boy that, uh...
Seni arıyorum çünkü Başkanın bir torunu..... olduğunu duydum.
And when I am, I will make it a personal mission to insure that there are repercussions for both you and the President if you keep me from my son.
Ve geçirdiğim zaman, oğlumu benden saklarsanız hem senin hem de başkan için yankı uyandıracak özel bir sigorta görevi hazırlayacağım.
I'll be sure to pass it along to the President.
Başkanın bu işi görmezden geleceğine emin olacağım.
I am the Vice President, and that's the way it's going to stay.
Ben Başkan Yardımcısı'yım ve öyle de kalmaya devam edecek.
I know everything... that you helped Dempsey try to assassinate the President.
Her şeyi biliyorum. Başkan'a suikast için Dempsey'e yardım ettiğini biliyorum.
But now you get to meet the President of the United States because of what I wrote.
Ama şimdi, benim yazdığım şey sayesinde Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'yla tanışacaksın.
Well, as president of the film club, I think that...
Film kulübü başkanı olarak, sanırım...
You'd say you are either the American President or Microsoft owner... This... I like this about you!
Kimbilir bana Amerika başbakanıyım, yada Microsoft kurucusuyum dersin.... bu.. işte bu hoşuma gidiyor!
I'm going to the president and congress.
Ben başkana ve kongreye gidiyorum.
I'll make the president name me first minister for children.
Başkan'ın beni ilk çocuk bakanı olarak atamasını sağlayacağım.
I'm Tiffany, president of the sorority.
Ben Tiffany, kız yurdunun başkanıyım.
I understand that President Martinez's health has taken an unexpected, but welcome, turn for the better.
Anladığım kadarıyla Başkan Martinez'in sağlık durumunda beklenmeyen bir şekilde pozitif yönde bir değişim olmuş.
I am the President of the United States.
Ben Birleşik Devletler Başkanı'yım.
I'm sorry, Mr. Prime Minister. The Vice President...
Üzgünüm Sayın Başbakan, Sayın Başkan Yardımcısı meşgul.
I have been informed that the President's condition continues to deteriorate.
Başkan'ın durumunun kötüye gittiğine dair bilgi aldım.
When this recording will be played on the television the entire world will cry for this girl I will shout and tell everyone that I tried to save her till the last moment but the sleep of president of Pakistan was more important than this helpless girl's life.
Bu kayıt televizyonlarda gösterildiğinde tüm dünya bu kız için gözyaşı dökecek,... ben de yaygara koparıp son ana kadar bu kızın hayatını kurtarmak için çabaladığımı ama Pakistan Başbakanının uykusunun bu çaresiz kadının hayatından daha önemli olduğunu herkese anlatacağım.
i'm the devil 24
i'm the boss 113
i'm there 209
i'm the king of the world 16
i'm the queen 23
i'm the lucky one 30
i'm the best man 19
i'm the only one 38
i'm the one who's sorry 33
i'm the best 59
i'm the boss 113
i'm there 209
i'm the king of the world 16
i'm the queen 23
i'm the lucky one 30
i'm the best man 19
i'm the only one 38
i'm the one who's sorry 33
i'm the best 59