I'm the same way translate Turkish
877 parallel translation
Yes, i must say, i feel the same way myself.
Evet, benim de beklemekte zorlandığımı söylemeliyim.
I've felt the same way.
Ben de aynı hisleri taşırdım.
You must imagine that I'm looking at you in the... same way as the water with which you wash yourself... or the air you move in or the light that shines on you.
Bakışlarımı, yıkandığın su gibi içinde hareket ettiğin hava gibi seni aydınlatan ışık gibi düşün.
" You must imagine I look at you in the same way as the water... you wash yourself with or the air you move in... or the light that shines on you.
"Bakışlarımı, yıkandığın su gibi..." "... içinde hareket ettiğin hava gibi... " "... ya da seni aydınlatan ışık gibi düşün. "
I guess we all feel the same way about it.
Sanırım hepimiz bu konuda aynı şeyleri düşünüyoruz.
I hope you gentlemen will feel the same way.
Sizlerin de aynı şekilde düşündüğünüzü umarım.
I bought these horses in good faith. I aim to sell them the same way.
Bu atları dürüst bir şekilde aldım ve aynı şekilde satmayı amaçlıyorum.
I'd feel the same way if I were up against Cohan.
Cohan'ın karşısında olsaydım ben de seninle aynı durumda olurdum.
For the first time, I saw a way to get clear of the whole mess I was in... and of Phyllis, too, all at the same time.
İlk defa içine battığım pislikten kurtulma fırsatı bulmuştum Ve Phyllis'ten, bir taşla iki kuş.
I feel the same way, which is why I'm writing.
Ben de aynını düşünüyorum, o yüzden sana bu mektubu yazıyorum.
oh, excuse me - i'm a stranger in belgrade, but i played bezique in germany, and i'm wondering if you play it the same way in this country. Bezique is bezique.
Pardon ~ ben Belgrad'ın yabancısıyım, Almanya'da bezik oynamıştım burada da ayni şekilde mi oynanıyor, merak ettim.
I'm thinkin'the same way you are.
Ben de seninle aynı fikirdeyim.
I guess I'd still be the same way if it hadn't been for... someone who kept talking to me and made me feel I wasn't alone.
Eğer o olmasaydı herhalde hala aynı olurdum. O benimle hep konuştu ve yalnız olmadığımı hissettirdi.
If you really cared for Leona the way I do... you'd have done the same thing in my place.
Eğer sen de benim kadar Leona'yı düşünseydin benim yaptığımın aynısını yapardın.
In a way, I'm a thief just the same as you are.
Bir bakıma ben de senini gibi bir hırsızım.
Up to last night, I figured the same way you fellas did.
Dün geceye kadar düşündüm, arkadaşların, düşündüğü şeyi yaptım.
What do I do about it... start the same thing all over again and wind up the same way?
Ne yapayım her şeye en baştan başlayıp kendimi yine aynı noktada mı bulayım?
I'm gunning just the same way for your Major Callaghan.
- Öyledir. Yüzbaşınız Callaghan ile bazı konularda biraz atıştık.
The same way the boys felt, I'm sure.
Eminim çocuklar da öyle düşünüyor.
I was broke when I came, and I'm going to leave the same way.
Geldiğimde beş parasızdım. Ve aynen öyle gideceğim.
The same way I got it from old Steve!
Ben de yaşlı Steve'den aynı şekilde aldım.
I mean, do we have to play every number the same way every time?
Yani, her seferinde her şarkıyı aynı mı çalmak zorundayız? Evet öyle.
I might have felt the same way if it had been my brother.
Benim ağabeyim olsaydı ben de öyle davranırdım.
I feel the same way when I'm on the water.
Şu an denize açıldığımdaki hislerle doluyum.
He probably got into trouble the same way I did.
Herhalde o da benim yaptığımı yapmış.
And I guess I got to feel the same way, but, once in a while a fella's got to lie if it'll make it easier on someone else.
ve sanırım, Ayni şekilde hissettim... bir zamanlar, Yalan söylemekten başka bir... çaresi kalmayan bir adam için.
If you still feel the same way in the morning... you come back, we'll go to the bank... and I'll see that you get everything that's coming to you.
Sabah aynı fikirdeysen... geri gel, bankaya gidip... payına düşeni alman için gerekeni yaparım.
I'm a little drunk, but even dry I'm the same way.
Biraz sarhoşum, ama ayık da olsam aynı davranırım.
As far as I can make out, they used it to condition and test their young...... in much the same way as we employed finger-painting among our children.
Sanırım çocuklarını koşullandırmak ve sınamak için kullanmışlar. Bizim çocuklarda kullandığımız parmak boyamaya benziyor.
I'd only disillusion her just the same way I disillusioned all her people.
Onun hayallerini yıkarım aynen kendi insanlarına yaptığım gibi.
The same way I lost them, I'll get them back again.
Onları nasıl kaybettiysem, o şekilde geri kazanacağım.
Let's go! Look, I feel the same way!
Bak, bende aynı durumdayım!
I checked into the case the same way I always do.
Hep yaptığım gibi davaya müdahil oldum.
I suppose it's because you never felt the same way about Jessie as I did.
Sanırım, nedeni Jessie konusunda benim hissettiklerimi sen hiç hissetmemen.
I'm sure Eddie feels the same way.
Eminim Eddie de aynı şeyi hissediyordur.
"I obey without objecting to orders and in the same way I die."
"Emirlere sorgusuz sualsiz, canım pahasına uyarım."
I know him much in the same way as I know the Prime Minister.
Başbakanı tanıdığım gibi tanırım.
Years later, I paid him back the same way.
Yıllar sonra, aynısını ona yaptım.
The way I figure, you operate outside the law, same as those cowboys.
Anladığım kadarıyla da, siz de yasaların işlemesinden yanasınız.
I guess I'd feel the same way, too, if I suddenly found myself in Indiana.
Kendimi bir an Indiana'da bulsaydım, ben de öyle hissederdim.
I remember, but... not quite the same way you remember.
Hatırladım, fakat... senin hatırladıklarınla aynı şey değil.
I must have heard that same whistle on the way to Breslau...
Aynı düdüğü Breslau'ya giderken de duymuş olmalıyım.
I'm the same way myself.
Ben de farklı biri değilim.
And in 10 years I will live in the same way.
On yıl sonra da aynı şekilde yaşıyor olacağım.
If we're gonna play on the same team, I call the signals, I carry the ball, and that's the way it is.
Aynı takımda oynayacaksak işaretleri ben veririm topu ben taşıyacağım ve böyle olacak bu.
No offence, princess, but the way I look at it is women gets old and fat but money always stays the same.
DarıIma, prenses, ama benim bakışım kadın yaşIanır ve şişmanlar ama para her zaman aynı kalır.
I guess sometimes the wind blows a certain way, and that makes everyone prefer the same bet.
Sanırım bazen bir fırtına oluyor..... ve bütün herkes aynı bahse giriyor.
I was the same way before I began.
Ben de bu işlere başlamadan önce senin durumundaydım.
I'm going down this hill the same way I came up it.
Nasıl çıktıysam öyle ineceğim.
Please don't take this the wrong way... but when my fiancée left 10 years ago, I felt the same twinge in my heart.
Lütfen bu söylediğimi yanlış anlamayın ama nişanlım da 10 yıl önce çekip gittiğinde kalbimde aynı sızıyı hissetmiştim.
I have a friend that talks about Earth the same way that you do.
Yeryüzü hakkında senin gibi konuşan bir arkadaşım var.
i'm the devil 24
i'm the boss 113
i'm there 209
i'm the king of the world 16
i'm the queen 23
i'm the lucky one 30
i'm the best man 19
i'm the only one 38
i'm the one who's sorry 33
i'm the best 59
i'm the boss 113
i'm there 209
i'm the king of the world 16
i'm the queen 23
i'm the lucky one 30
i'm the best man 19
i'm the only one 38
i'm the one who's sorry 33
i'm the best 59