English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm trying to work

I'm trying to work translate Turkish

606 parallel translation
I guess I'm a fine partner, trying to pull you away from your work.
Seni işten uzaklaştırarak iyi bir ortak olmuyorum.
I'm through trying to run your lives so stay away from the Santa Fe unless you want to work on it.
Hayatınızı düzeltmekten bıktım ve eğer yardım etmeyecekseniz Santa Fe'den uzak durun.
All day long, I've been trying to keep my mind on my work.
Bütün gün işime odaklanmaya çabaladım.
I guess she was trying to work out in her own mind why I ran and left her alone.
Sanırım neden öyle onu yalnız bırakıp kaçtığımı anlamaya çalışıyordu.
I'm trying to work it out.
Onu çözmeğe çalışıyorum.
- Tina, I'm trying to work.
- Tina, çalışmaya çalışıyorum.
I'm trying to work it out why I dislike her so.
Eski karılarımı niye reddettiğimi bulmaya çalışıyorum.
- Leave me alone, I'm trying to work.
- Beni rahat bırak!
I'm trying to find work as an assassin.
Suikastçı olarak iş arıyorum.
I'm trying to work.
Çalışmaya çalışıyorum.
I'm trying to make it work.
İşe yaraması için uğraşıyorum.
- Hey, I'm trying to work.
- Çalışmaya çalışıyorum.
I'm trying to work.
Çalışmak istiyorum.
Here I am, two small scenes, and I'm so worried, I'm so nervous, I was up all night trying to figure out how to make this damn thing work.
İki küçük sahnede varım, çok ürküyorum, sinirliyim, bu berbat işi nasıl yapacağımı düşünmekten bütün gece uyku tutmadı.
Trying to tame this piece of work, I'm his younger cousin, Kim Hee Won.
Gizli sırlarını bildiğim için kendimi tanıtayım. Ben kuzeni Kim Hee-won!
Bryan, I'm trying to work.
Bryan, gördüğün gibi çalışıyorum.
Yeah, which is kind of why I'm trying to get this model work.
Ben de bu yüzden bu modeli çalıştırmaya çalışıyorum.
I'm just trying to work out this birthmark. The three sixes.
Şu doğum lekesini çözmeye uğraşıyorum, üç tane 6.
- Please, Kassim, I'm trying to work!
- Lütfen Kasım, çalışıyorum burada!
Mr. Walker... I have spent a lifetime... trying to persuade the white man that he needn't fear us... that all we wanted was a chance to work... and prosper beside him... and enjoy with him the fruits of this great land.
Bay Walker... bütün ömrümü... beyaz adamları, bizden korkmalarına gerek olmadığına... tek istediğimizin iş bulup... onlarla birlikte refaha kavuşmak ve bu yüce toprakların nimetlerinden... onlarla birlikte yararlanmak olduğuna ikna etmek için harcadım.
Me neither, but I'm trying to work my way up to one.
Benim de olmadı. Ama bir tane bulmaya çalışıyorum.
I sent a kid out with a C-note, he comes back with this I'm trying to blow my brains out, I don't even know how to work it.
Bir çocuğa 100 dolar verdim, bununla geri geldi. Kafamı uçurmaya çalışıyorum, nasıl kullanacağımı bilmiyorum.
I'm trying to work this out here on the computer.
Şuna bilgisayardan bakmaya çalışıyorum.
I spent six or seven years after high school trying to work myself up.
Liseden sonra altı, yedi yılımı harcadım sırf kendimi geliştirmek için.
I'm trying to work here.
Çalışmaya çalışıyorum burada.
I'm trying to be a sculptor and she's my work of- -
Çünkü bir heykeltıraşım. Heykeltıraş olmaya çalışıyorum.
I was trying to work things out, and I couldn't explain in a letter.
İşlerle uğraşıyordum ve mektupta açıklayamazdım.
I was in here last week trying to work on it.
Geçen hafta romanım üzerinde çalışmak için buradaydım.
I'm trying to get some work done.
Bazı işleri bitirmeye çalışıyorum.
I'm trying to work on my "A" in English Lit.
Edebiyat'tan "A" almak için çalışıyorum.
Hey, guys, I'm trying to work here, do you mind?
Hey beyler, burada çalışmaya çabalıyorum, umurunuzda mı?
- I'm trying to work.
- Çalışmaya çalışıyorum.
I'm trying to figure out how to work it.
Nasıl çalıştıracağımı anlamağa çalışıyorum.
Did it dawn on you I'm trying to work things out... recording adventures before a life of monogamy?
Tek eşli olmadan önceki maceralarımı kaydederek işleri halletmeye çalıştığımı ne zaman anlayacaksın?
It's just I was trying to work.
Sadece çalışacaktım ondan.
- I'm trying to finish my work. - You've actually started some?
Gerçekten başladınız mı?
I just spent more and more time at the diner, trying to make the place work.
Restoranla meşgul olup işlerin yürümesini sağlamaya çalıştım.
Can't you see that I'm trying to work?
İş yapmaya çalıştığımı görmüyor musun?
I'm in a hotel trying to get some work done for tomorrow.
Bir oteldeyim. Yarına bazı işleri, yetiştirmeye çalışıyorum.
I've eaten everything in the place, and I'm trying to work it off before morning.
Yemediğim şey kalmadı baksana ve sabah olmadan bunlardan kurtulmam gerek.
I was just sitting here trying to work exactly how I ruined my life.
Sadece buraya oturmuş ve hayatımı nasıl mahvettiğimi düşünüyordum.
Well, I used to work in personnel, but now I'm just sort of trying to figure out my life.
İnsan Kaynakları'ndaydım. Şimdiyse hayatımı çözmeye çalışıyorum.
i'm trying to make this work.
- Biliyorsun.
I was trying to scream more where it hurt less... a little trick, but it didn't work.
Canımı az yaktığı zaman bile çok fazla bağırırdım kandırmak için, ama olmadı.
Excuse me, I'm trying to work.
Tamam. İşimi yapmaya çalışıyorum.
I'm still trying to pay for this dental work.
Hala dişçimin ücretini ödemeye çalışıyorum.
I'm still trying to work out his biology.
Hâlâ biyolojik yapısını çözmeye çalışıyorum.
I thought I asked you out only because I was trying to work out some unresolved issues about my father or something.
Ben de kendimle ilgili meseleler yüzünden sana çıkma teklif etmiş olmaktan korktum. Aman Tanrım. Bilirsin işte babamla çözemediğim meseleler yüzünden.
I'm trying to work here!
Burada çalışmaya çabalıyorum!
After going door-to-door all day, I was back again at Joppy's bar trying to figure out where to look for work the next day.
Bütün gün Kapı Kapı dolaştıktan sonra, Joppy'nin barına geldim. Ertesi gün iş için nereye bakacağımı düşünüyordum.
I'm trying to work.
Çalıştığımı görmüyor musun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]