English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm writing a book

I'm writing a book translate Turkish

164 parallel translation
I just finished writing a book, Warren.
Bir kitap yazdım Warren.
I'm writing a book on folk dancing.
Halk dansları üzerine bir kitap yazıyorum.
I told you he was writing a wonderful book.
Sana anlattığım gibi harika bir kitap yazıyordu.
I'm writing a book.
Ben bir kitap yazıyorum.
No, I'm writing a book called Presentations of Dramatic Art.
Hayır, Tiyatro Sanatının Sahnelenmesi adında bir kitap yazıyorum.
I'll end up writing a book on the virtues of ancient Egypt.
Eski Mısır ahlakı üzerine yazdığım kitabı, yeni bitirdim.
I'm writing a book on Mattei.
Mattei ile ilgili bir kitap hazırlıyorum.
I'm thinking of writing a book about my family.
Sülalemle ilgili bir kitap yazmayı düşünüyorum.
To me? No, I'm writing a book.
- Hayır, bir kitap yazmaya başladım.
Isn't this book I'm writing nothing but a detailed list? "
Bu yazdığım kitap sadece ayrıntılı bir liste değil mi?
I'm curious because I'm writing a book.
Bunu size soruyorum çünkü bir kitap yazıyorum.
I'm not capable of writing a second book.
Ben ikinci bir kitap yazamam ki.
My editors and I have been wondering if you'd consider writing a book for us.
Ed ¡ törler ¡ m ve ben b ¡ z ¡ m ¡ ç ¡ n b ¡ r k ¡ tap yazar misiniz d ¡ ye merak ed ¡ yorduk.
I was at a party and a guy said he read an advance chapter of a book my wife was writing, and it was hot stuff.
Seni takip etmem gerekmiyor. Bir partide herifin biri..... karımın yazmış olduğu bölümlerden birini okuduğunu söyledi.
Are you writing down in that book that I'm a pirate?
Kitaba benim korsan olduğumu mu yazıyorsun?
Yes, i'm writing a book on nightlife, as a matter of fact.
Evet, insanların gece hayatı üzerine bir kitap yazıyorum.
I'll put it in a book I'm writing.
Yazdığım bir kitap için gerekli.
I'm writing a book on kite construction.
Uçurtma yapımı üzerine bir kitap yazıyorum.
I'm writing a book on contract bridge.
Briç hakkında bir kitap yazıyorum.
I'm building a man-flying kite and writing a book on contract bridge.
Büyük uçurtmalar yapıyor ve briç üzerine bir kitap yazıyorum.
I'm Director of Undergraduate Studies in Philosophy at a women's college, although right now I'm on leave of absence to begin writing a book.
Ben çok iyi bir kadın üniversitesinde Felsefe Bölüm Başkanı olarak çalışıyorum. Ama şu anda bir kitap yazmaya başlamak için izindeyim.
I'm-I'm-I'm writing a book for-for a rabbi.
Bir haham için, kitap yazıyorum.
- Jerry, did I tell you that I'm writing a book, an autobiography?
- Jerry, sana bir kitap.. .. yazdığımı söylemiş miydim? Bir otobiyografi.
And I'm off to the Far East, writing a new book :
Ben uzakdoğuya gidiyorum. Yeni kitabımı yazmaya.
I've been writing a book about my life... an autobiography of my days with the Civil Rights movement and other cases.
Hayatım hakkında bir kitap yazıyorum. İnsan hakları hareketinde ve diğer davalarda geçirdiğim günler hakkında.
I've started writing a book about our experiences.
Kesinlikle. Aslına bakarsan deneyimlerimizi yazmaya başladım.
I saw you... writing in that book at the embsssy in Cairo... when I had thumbs and you had a face... aaamnnddd aaam nnaaamrmmeeeu.
Seni gördüm. Kahire'de elçilikte o kitaba bir şeyler yazıyordun. Benim başparmaklarım ve senin de bir yüzün vardı.
Oh, I need a health plan while I'm writing my first book.
İIk kitabımı yazarken sağIık sigortasına ihtiyacım vardı.
I'm writing a book.
Bir kitap yazıyorum.
I'm writing a book :
Bir kitap yazıyorum :
If I was writing a book, you'd be in it.
Ben bir kitap yazsaydım, sen içinde olurdun.
- I'm writing a book.
- Bir kitap yazıyorum.
I'm down in Montaigne by the beach writing a new book.
Şimdilik Montaigne de kalıyorum. Sahilde yeni bir kitap yazıyorum.
So I made a polite telephone call to this publisher, telling him and others that I was in the process of writing a second book.
Nazik bir şekilde o yayıncıyı aradım... ona ve diğerlerine... ikinci bir kitap yazmakta olduğumu...
- I'm thinking of writing a book.
- Bir kitap yazmayı düşünüyorum.
I'm just writing a little warning in the Book about Anton.
Kitaba Anton hakkında küçük bir uyarı yazıyorum.
LUKE : I'm writing a book.
Bir kitap yazıyorum.
- I'm thinking of writing a book... - A book?
Kitap yazmayı düşünüy0rum.
I'm thinking of writing a children's book.
- Çocuk kitabı yazmayı düşünüyorum.
I'm thinking about writing a book of politics, you know.
Politik konuda kitap yazmak istiyorum.
I think he's writing a book.
Sanırım bir kitap yazıyor.
Yes, I'm writing a book about Bach's Passion of St. John.
Evet, Bach'ın St. John tutkusu üzerine bir kitap yazıyorum.
I'm thinking of writing a book about them and their native habitat.
Onlar hakkında bir kitap yazacağım.
I had a meeting with the dean, my syllabus for summer school's due and I'm writing the foreword for a book.
Dekanla bir toplantım vardı, yaz okulu için program özetim bugüneydi. Bir kitaba da önsöz yazıyorum.
Also, I'm writing a book now that's set in Russia
Ayrıca ben de şimdi Rusya'da geçen bir kitap yazıyorum.
I've never read a whole book, so writing one...
Bir kitabı baştan sona hiç okumadım... yazmadım da...
You know, I'm thinking of writing a book.
Kitap yazmayı düşünüyorum.
Oh, yeah. Just- - I'm thinking about writing a book.
- Kitap yazmayı düşünüyorum da.
We walked through the deserted backlot of the studio and I confessed that I wasn't Bonnie Trout. That I was writing a book about Vince Collins.
Stüdyonun ıssız sokaklarında dolaşırken ona Bonnie Trout olmadığımı ve Vince Collins hakkında kitap... yazdığımı itiraf ettim.
I'm writing a book.
Ben kitap yazıyorum.
It's fine! I'm just writing a book!
Sadece bir kitap yazıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]