I'm your son translate Turkish
3,874 parallel translation
Seems to me the last time we saw each other, I was dragging your ass out of a firefight in Dagestan.
Son sefer görüştüğümüzde, Dağıstan'da senin kıçını kurtarmıştım.
But the department, I'm afraid they won't without some kind of an idea about your son's current status.
Ama dairemiz, korkarım ki oğlunuzun mevcut durumu hakkında bir fikirleri yok.
I'd like to help your son Hector.
Oğlunuz Hector'a yardım etmek istiyorum.
So, in a way... it's like I'm your son.
Yani öyleyse oğlunuz gibi olurum.
I'm not taking your last beer.
Son biranı içmem.
I'll set you ablaze, and bury your story forever.
Sana ışıl ışıl yanan bir bir son hazırladım.
Uh, I'll be the doctor operating on your son.
Oğlunuzun ameliyatını ben yapacağım.
Maybe I haven't been around much lately, but you know what I'm doing, and I don't expect any flak, because if I hadn't saved your life, you wouldn't even be here.
Belki son zamanlarda ortalıkta görünmedim, ama ne yaptığımı biliyorum ve şikâyet beklemiyorum. Hayatını kurtarmasaydım, burada olamayacaktın.
I took your family away, And now I can put an end to you,
Aileni elinden aldım ve şimdi de sana bir son vereceğim.
I took your family away and now I can put an end to you.
Aileni elinden aldım ve şimdi de sana bir son vereceğim.
I-I had a son, but, ah... he died. Did your wife get custody?
Vesayeti karında mı?
I'm the one who killed your son.
Oğlunuzu ben öldürdüm.
I hope you've had your fill of water today,'cause it's the last you're gonna get.
Umarım mideni su ile doldurmuşsundur, çünkü o içecegin son suydu.
I have recently learned that the super soldier serum coursing through your veins can cure me of my one and only weakness.
Son zamanlarda damarlarında akan süper asker serumunun benim tek zayıflığımı iyileştirebileceğini öğrendim.
I'm trying to help you, and I have about 20 other patients, so checking on your house is the last thing on my mind right now.
Size yardım etmeye çalışıyorum ve daha 20 hastam var o yüzden evinizi kontrol etmek aklımda olan en son şey.
So, I did a final review of your doctors and therapists, followed up with them last night.
Dün akşam doktorların ve terapistlerinle son bir görüşme yaptım.
But I kept quiet until I read your last letter
Ama okuduğum son mektuba kadar sessiz kaldım!
I'm FBI Special Agent Duncan Carlisle and from this point on, I am your last, best and only chance of you walking out of that bank alive today.
Ben FBI'dan özel ajan Duncan Carlisle, şu andan itibaren bugün bankadan canlı çıkman için senin en son, en iyi ve tek şansın benim.
I need your help one last time.
Son kez yardımına ihtiyacım var.
Guess where I found your creep son this time.
Bil bakalım senin uçuk oğlunu bu kez nerede buldum?
Actually since your last boyfriend was Dennis the Serial Killer, I'm all for BT.
Son erkek arkadaşın Seri Katil Dennis olunca, B.T'yi destekliyorum aslında.
If I would have been killed instead of Nika, would you have buried me next to your son? - Yes.
Niko yerine ben öldürülmüş olsaydım beni de oğlunun yanına gömer miydin?
Yuchi... When I last faced you I saw your shortcomings
Yuchi, seninle son karşılaştığımız zaman eksiklerini fark ettim.
Yeah, well, count your blessings'cause I normally wake up with an erection, but you've put an end to that.
Şükretmen gerek çünkü normalde ereksiyon hâlde uyanırım fakat buna bir son verdin.
You told me I couldn't read her in, but the second your son is involved, you turn right around and tell her yourself.
Ona her şeyi anlatamayacağımı söyledin ama oğlun söz konusu olunca hemen döndün ona ve kendin anlattın.
I'm in the middle of cleaning up your last idea.
Şu anda son fikrinin arkasını topluyorum ben.
I made a commitment to your son to protect you, all the people he cares about.
Sizi korumak için, bütün değer verdiklerini korumak için oğlunuzla bir anlaşma yaptım.
I'd get your affairs in order. Daddy.
Yerin de olsam son zamanlarımı iyi değerlendirirdim.
Now, tell me where your partners are right now- - it's the last time I'm gonna ask you.
Sana son kez soruyorum.
And if you won't put yourself out of your misery, I'd be happy to do it for you.
Sefaletine kendin bir son vermezsen ben senin için seve seve yaparım.
No, the last time was Wednesday, when we knocked that plate off the counter, and I spent half the night pulling shards of glass - out of your foot. - That was not the last time.
Hayır, son yaptığımız çarşamba günüydü tezgâhta tabağı kırmıştık ve ben de gecenin yarısını ayağından cam parçaları çıkararak geçirdim.
I got it from the people who brought your son here for Pan.
- Evet, bir saat. - Oğlunu Pan'a getirenlerden aldım.
I've had my whole life, but I came here to break it, to do the right thing and to save your son.
Hayatım boyunca bununla yaşamak zorundaydım ama buraya bunu yıkmaya doğru şeyi yapmaya ve oğlunu kurtarmaya geldim.
"If I have a son, he'll be your friend. If it's a girl, she'll be your bride,"
"Eğer oğlum olursa arkadaşın olur, kızım olursa gelinin olur."
"If I have a son, he'll be your friend. If it's a girl, she'll be your bride."
"Oğlum olursa arkadaşın olur, kızım olursa gelinin olur."
I'm a little preoccupied, thinking about our last visit to your friend Walters.
Biraz endişeliyim, arkadaşın Walters'a yaptığımız son ziyaretimizi düşünüyorum.
Now you can say I gave this to you, but my name ain't gonna mean shit soon, so... that's your son's murderer.
Bunu benim verdiğimi söyleyebilirsin ama yakın zamanda adımın bir önemi kalmayacak... Kısacası oğlunun katili bu.
I just stole your last words?
Az önce son sözlerini mi çaldım?
I'm your last-minute party crasher.
Ben partinize son anda damladım.
I'm not your ultimate son.
Ben mükemmel çocuğun değilim.
I do, but honestly, so was I when I defended your son who was guilty of rape.
Anlıyorum, ama doğrusu, oğlunuzu tecavüz suçlamasıyla savunduğumda bende zor durumdaydım.
I don't think your mom would really mind if a stranger whipped her son.
Umarım annen bir yabancının seni kamçılamasını hoşgörüyle karşılar.
I'm glad you asked it. As your union president, my first order of business would be to put an end to the crippling interference by state officials and do away with policies, like the mandatory wellness program.
Sendika başkanınız olarak yapacağım ilk şey eyalet yetkilileri ve politikacılar tarafından işinize karışılmasına bir son vereceğim.
"Yes, I am an intern dating your son" "who is a fellow and a member of the board and an Avery."
" Evet, aynı zamanda meslektaşım, yönetim kurulu üyesi ve bir Avery olan oğlunuzla çıkıyorum.
If I don't hear from you within 10 days I will spend the last seven months in this office making your life as miserable as the law allows.
10 gün içinde sizden haber çıkmazsa kanunlar çerçevesinde bu makamdaki son 7 ayımı hayatınızı zindana çevirmek için harcayacağım.
I'm sorry you lost your son.
Oğlunu kaybettiğin için üzgünüm.
Okay... I'm sorry for seducing your daughter and taking advantage of your brave and inspiring son.
Tamam, kızını baştan çıkardığım için ve cesur, büyüleyici oğlundan yararlandığım için üzgünüm.
i've spent the last 12 years fighting for my first command, and i'm not gonna let you screw it up because you refuse to take your job seriously.
Son 12 yılımı ilk ekibimi almak için harcadım ve bunu senin mahvetmene izin vermeyeceğim. Çünkü işini ciddiye almayı reddediyorsun.
second, i'm arresting your son, which, as i say it aloud, seems like an unwise choice, but it's the one i'm making.
İkinci olarak, oğlunuzu tutukluyorum. Gerçi, şimdi yüksek sesle söyleyince akılsız bir karar gibi geldi. Ama yine de kararım bu.
And while I know that you haven't chosen me as your photographer yet, I also know that you haven't seen some of my most recent work, and I thought maybe if you saw it, you'd change your mind.
Henüz bir fotoğrafçı olmadığım için beni seçmediğini biliyorum, zaten son dönemde yaptığım işleri de görmedin.
None taken. So I'm just trying to figure out how I can trust that one of your last acts in this world will be to bring my best friend back.
O yüzden bu dünyadaki son hamlelerinden birinin en iyi arkadaşımı geri getirmek olacağı konusunda sana nasıl...
i'm your dad 84
i'm your mother 173
i'm your worst nightmare 22
i'm your teacher 20
i'm your biggest fan 28
i'm your friend 283
i'm your uncle 19
i'm your best friend 74
i'm your daughter 67
i'm your mom 23
i'm your mother 173
i'm your worst nightmare 22
i'm your teacher 20
i'm your biggest fan 28
i'm your friend 283
i'm your uncle 19
i'm your best friend 74
i'm your daughter 67
i'm your mom 23