I've been busy translate Turkish
1,428 parallel translation
I used to visit him once a week But lately I've been too busy.
Önceleri haftada en az bir kez onu ziyaret ederdim. Ancak bu sıralar oldukça yoğunum.
I'm sorry, I should have called, but I've been busy.
Evet, özür dilerim. Aramam gerekirdi, fakat çok meşgulüm.
- I'm sorry, I've been busy.
Niçin beni aramadın? Özür dilerim. Meşguldüm.
"I've been so busy studying feminist theory... " I've never stopped to ask the most important question ofall'Am I pretty enough for a man? "'
" Feministlikle o kadar uğraştım ki kendime en önemli soruyu sormadım hiç.
- I've been a little busy.
- Ben ve biraz meşgul olmuştur.
Look, I've been really busy, OK?
Gerçekten çok meşgulüm.
But I've been a little busy, getting my husband out of jail.
Ama kocamı hapisten çıkarmakla meşguldüm.
No, i've just been Really busy grocery shopping.
Hayır, ben sadece bu manav alışverişi ile gerçekten çok meşguldum.
I know you've been busy.
Sen çalışıyorsun.
I've been busy as well generating a lot of heat about your sitcom script.
Ben de çalıştım. Komedi dizin için uğraştım.
You know, i've just been really busy.
Bilirsin gayet meşguldüm.
I know. - So, you've been pretty busy lately, huh?
- Son zamanlarda meşgulsün demek.
A lot. - I'm sure you've been a little busy yourself.
- Eminim sen de meşgulsündür.
You've been so busy lately, I had to resort to pot roast and mashed potatoes to get you here.
- Son zamanlarda o kadar meşgulsün ki seni buraya getirmek için rosto ve püreye başvurmam gerekti.
I've been busy on real cases.
Ben gerçek vakalarla meşgulüm.
I've been busy.
Meşguldüm.
I've been busy. I haven't kept track of who knows what.
Kime söylediğimin farkında bile değilim.
I've been busy and she's been busy and...
Ben meşguldüm ve o da meşguldü ve...
I've just been so busy here.
Sana ulaşmaya çalışıyorduk.
I've been very busy.
Kariyerim var.
I've been really busy.
Gerçekten çok meşguldüm.
Because I've been really busy.
Çünkü gerçekten çok meşguldüm.
It's just that I've been so busy.
Sadece çok meşguldüm.
- Stevie, I've just been busy, okay?
- Stevie, sadece biraz meşgulüm tamam mı?
i have been busy with the spa, but there hasn't been one thing going on with this family that slipped through the cracks.
SPA çalışmaları ile meşgülken bu ailenin gidişatı umurundamıydı? Bu aileyle bütünlüğünü koruyamiyorsun ve kayıp gidiyor..
I've just been busy packing and I...
Paketlerle uğraşıyordum ve ben...
- I've been really busy with work.
- Biliyorum.İşler yüzünden çok meşgulum.
Marissa Cooper has been busy... skipping school, experimenting with her sexual orientation. And I was here picking up the slack, doing all of the work while she got all of the credit.
Marissa Cooper, okulu asıp, cinsel tercihini belirlemekle meşgulken, ben kendimi paralayıp, bütün işleri yapıyordum ve bütün övgüyü de o alıyordu.
Oh, I know I've been a little busy with the election but how could you hold out on me like this?
Seçimlerle biraz meşgul olduğumun farkındayım ama beni bu şekilde atlatabileceğini düşünmüyorsun değil mi?
- Ah, I've been busy.
- Şey, oldukça meşgulüm de.
I've been kind of busy.
- Biraz meşguldüm.
Sorry I haven't visited you much. I've been kind of busy, you know.
Yeterince ziyaretine gelmediğim için üzgünüm.
- I've been busy, Lex.
Meşguldüm, Lex.
I'm sorry, Ruth, I've been busy looking at the psychiatric assessment reports.
Üzgünüm, Ruth, psikiyatrik değerlendirme raporlarını okuyordum.
Well, needless to say, I've been pretty busy since we got here.
Söylemem gereksiz, ama buraya geldiğimizden beri bayağı meşgulüm.
I've been listening, I'm just busy.
Dinliyorum, sadece biraz meşgulüm.
I've been crazy busy.
Çok meşguldüm. - Öyle mi?
It's just I've been really busy, you know- - the P.T.A. fundraiser's coming up and I've just had a lot on my mind.
Sadece bu aralar çok yoğundum. Okul aile birliği bağışı yaklaşıyor kafamda bir sürü şey var.
I've been quite busy...
Son zamanlarda biraz yoğundum...
I've been busy.
İşim vardı.
- I've been busy.
- Meşguldüm. - Evet, tabii.
You know, Michael's been so busy working, and I'm in the middle of my dissertation, and it just...
Biliyorsunuz, Michael çok yoğun çalışıyor, ve ben de tezimin tam ortasındayım ve bu sadece...
- I'm sorry I've been so busy.
- Çok meşguldüm, çok üzgünüm.
I've been so busy. Sorry I'm late for dinner.
Çok meşgulüm.Yemeğe geç kaldığım için üzgünüm.
No, the kids have just, you know, I've been very busy, that's all.
Hayır, biliyorsun çocuklar, çok meşguldüm, hepsi bu.
I've just been busy, that's all.
Sadece biraz işim vardı.
Yeah, I've been busy.
Evet, işim vardı.
And I know that you've called me several times... but I've just been so busy.
Beni defalarca aradığını biliyorum... ama çok meşguldüm.
Oh, no, no. I've been real busy, too.
Ah, hayır, hayır. Ben de gerçekten çok meşguldüm.
I've been so busy.
Çok meşguldüm.
I've been busy trying to contact the governor to coordinate...
Valiyle görüşebilmek için uğraşıyordum.
i've been there 404
i've been watching you 106
i've been thinking 800
i've been waiting for you 211
i've been there before 31
i've been better 152
i've been 394
i've been thinking about you 59
i've been trying to reach you 68
i've been trying 69
i've been watching you 106
i've been thinking 800
i've been waiting for you 211
i've been there before 31
i've been better 152
i've been 394
i've been thinking about you 59
i've been trying to reach you 68
i've been trying 69