I've been meaning to ask you translate Turkish
221 parallel translation
I've been meaning to ask you.
Size sormak istediğim birşey vardı.
I've been meaning to ask, you talk like you've seen this fellow's mine with your own eyes.
Ben de sana soracaktım, sen bu arkadaşının madenini kendi gözlerinle gördün mü?
Honey, I've been meaning to ask you...
Tatlım, dinle.Sormak istediğim şey...
I hope you don't mind, but there's something I've been meaning to ask you.
Kusuruma bakmazsanız size sormayı düşündüğüm bir şey var.
- I've been meaning to ask you something.
- Sana bir şey sormak istiyorum.
To tell you the truth... I've been meaning to ask you where you go every night.
İyi, düşünüyordum da sana sormalıyım :
I've been meaning to ask you, do you always wear them?
Sormak istediğim bir şey var. Bu her zaman giyilir mi?
James, there's something very important I've been meaning to ask you about us.
James, sana bizimle ilgili sormak istediğim önemli bir şey var.
I've been meaning to ask you :
Uzun zamandır sormak istiyordum :
- Max, I've been meaning to ask you.
- Max, sana bir şey sormak istiyorum.
I've been meaning to ask you, all this stuff that you keep here in your... your home,
Size sormak istiyordum, burada, evinde muhafaza ettiğin bütün bu şeyler,
I've been meaning to ask you, did you run into any problems the other night?
Sana şunu sormak istiyordum : Önceki gece, herhangi bir sorunla karşılaştın mı?
I've been meaning to ask you something, and I haven't because I know you were so anxious that I should, and I wouldn't give you the satisfaction.
Size bir şey sormak istiyordum,... ve soramadım, çünkü bunu beceremeyeceğim konusunda çok tedirgin olduğunuzu biliyordum.
Dick, there's something I've been meaning to ask you.
Dick, sana sormak istediğim bir şey var.
GENERAL, I'VE BEEN MEANING TO ASK YOU,
- NSTK operasyonu mu diyorsunuz?
By the way, I've been meaning to ask you...
Bu arada, size şunu sormak istiyordum :
Mr. Treves, there's something I've been meaning to ask you for some time now.
Bay Treves, size uzun zamandır... bir şey sormak istiyordum. - Nedir?
I've been meaning to ask you, darling.
Sana sormayı düşünüyordum şekerim. Hangi filmde...
I've been meaning to ask you something.
Sana bir şey sormak istiyorum.
I've been meaning to ask you something else, too, Sneak.
Dikkatimi çeken bir şey var, Sneep.
Incidentally Gabriel, I've been meaning to ask you whole evening, but I keep forgetting it.
- Biz teşekkür ederiz. Aklıma gelmişken Gabriel, bütün gece soracaktım ama unutup durdum.
Since we have this moment to share together there's something I've been meaning to ask you.
Hazır bekliyorken sana sormak istediğim bir şey var.
Something I've always been meaning to ask you.
Sana hep sormak istediğim bir şey vardı.
I ´ ve been meaning to ask you.
Sana sormak istiyordum.
I've been meaning to ask you something.
Bir süredir sana bir şey sormak istiyordum.
Ah, Thor, I've been meaning to ask you, are you familiar with the word luhamsta?
Thor, sana şunu soracaktım luhamsta kelimesini bilir misiniz?
Thor, I've been meaning to ask you, are you familiar with the word Iuhamsta?
Thor, sana şunu soracaktım luhamsta kelimesini bilir misiniz?
I've been meaning to ask, are you dating anyone?
Sana bir şey soracaktım, çıktığın biri var mı?
I've been meaning to ask you for some time.
Seninle zaman geçirmek istiyordum.
I've been meaning to ask you, what was it like... strapping that thing to your back and flying like a bat out of hell?
Hep sormak istiyordum. Nasıl bir duyguydu? Yani o şeyi beline bağlayıp bir yarasa gibi uçmak?
Look, before we get into this, there's something I've been meaning to ask you.
Bak, bunu yapmadan önce, sana sormam gereken bir şey var.
I've been meaning to ask you.
Sana bir şey sormak istiyorum.
But I've been meaning to ask you, because I like it!
Ama sana sormayı düşünüyordum, çünkü hoşuma gitti!
I've been meaning to ask you...
Sana bir şey sormak istiyordum.
Hey, I've been meaning to ask ya... is it my imagination or are you always... Iookin'my way?
Hey, sana sormak istediğim bir şey var... bana mı öyle geliyor yoksa sen... bana bakıyor musun?
I've been meaning to ask you- -
Sana sormak istiyordum -
Major, I've been meaning to ask you.
Binbaşı, size bir soru sorabilirmiyim?
Hey, Al, you know, I've always been meaning to ask you what does this switch do?
Hey Al, biliyor musun, Sana hep bu düğmenin ne işe yaradığını sormak isterim.
Um, there's something I've been meaning to ask you.
Sana sormak istediğim bir şey var.
Yeah, you know I've been meaning to ask you.
Elbette, bunu sana anlatmaya çalıştığımı biliyorsun.
The guy can pass. Hey, I've been meaning to ask you.
Yeni oyuncumuz Beavers'ı gördün mü?
You know... I've been meaning to ask you.
Sana sormak istediğim bir şey vardı.
I've been meaning to ask you.
Sana sormayı düşünüyordum.
There's something I've been meaning to ask you.
Sana sormak istediğim bir şey var.
You know, I've been meaning to ask you.
Biliyor musun, senden bir şey isteyecektim.
- I've been meaning to ask you about your wedding ring.
Sana şu nikah yüzüğünü soracaktım...
Dr Crane, I've been meaning to ask you, what do you think about two people who work together dating?
Size bir şey sormak istiyordum. Doktor Crane. Beraber çalışan iki kişinin çıkması konusunda ne düşünüyorsunuz?
Fanny, I've been meaning to ask you, how long are you staying?
Fanny, Ne kadar zamandır burada kaldığını soracaktım?
Hi Rachel. Ohh, I've been meaning to ask you. Have you seen the new Ralph Lauren sheets?
Selam Rachel.Şeyi soracaktım ; yeni Ralph Lauren nevresimlerini gördün mü?
Listen, Stan, I've been meaning to ask you.
Dinle, Stan,
For two years now, I've been meaning to ask you...
Son iki yıldır, sana şunu sormaya çalışıyorum...