I've been there translate Turkish
4,882 parallel translation
I've been there for Agnes right through this.
Bütün süreç boyunca Agnes'in yanında oldum.
I should've been out there with you.
Ben de orada seninle olmalıydım.
Um, look, you've been there for me a lot lately, with my family and... and my daughter in particular, so, uh, why don't I do this notification?
Sen son zamanlarda hep benim yanımdaydın. Ailemle, özellikle kızımla ilgili konularda. Bırak da bu haberi ben vereyim.
Fuck no, I've never been there.
Yok be, bana hiç olmadı.
- I've been there, it's awful.
- benim de basima gelmisti. berbat hir sey.
I've been there. It's where free will happens, and... It's in danger.
Orası özgür iradenin hayata geçtiği tehlikeli bir yer.
I'm the one that should've been there to protect him.
Orada olup onu koruması gereken de bendim.
I've been trying to find the right time, but there never seems to be one.
Doğru anı bulmaya çalışıyordum ama asla doğru bir an olmayacak sanırım.
Now, granted, I've only been there a week.
Ama kabul etmeliyim ki sadece bir haftadır oradayım.
I hope there's a good reason why I've been abandoned.
Umarım neden yalnız bırakıldığımın arkasında mantıklı bir açıklama vardır.
Had the wedding been in Lucknow, I would've organised a 21-gun salute... here there's no water to drink nor to wash!
Düğün Lucknow'da olsaydı, 21 silahlı selamlama düzenlerdim. Burada yıkanmayı bırak içmek için su yok!
Well, Dr. Cottier, I've been studying your patent applications and there's one that caught my attention.
Dr. Cottier, patent başvurularınızı inceliyordum da bir tanesi dikkatimi çekti.
I've been there and was told that the dealership is off limits.
Oraya gittim. Dokunamayız oraya.
I can't even guess at what it must've been like for you when the wolf had control, but I do know that, for me, there was a lot of pain involved, the kind of pain that you can't begin to explain to anybody.
Ama şunu biliyorum ki ben çok daha fazla acı çektim. Hiç kimseye anlatamayacağın türden bir acı.
I should've been there.
Orada olmalıydım.
I should've been there!
Burada kalmalıydım.
And I've been there before...
Daha önce aynı şeyi yaptım.
Well, there is one fun fact I've been saving for an emergency situation.
Aslında, acil durumlar için bir şeyler biriktiriyordum.
Believe me, I've been there.
İnan bana bunları ben de yaşadım.
I just thought you might like to know that while you two have been playing, uh, odd couple, your real friends, like cass, like the angel you stabbed... Gadreel... They're out there right now risking their asses to help you win this fight.
Belki bilmek istersin, siz garip ikiliyi oynarken Cass gibi gerçek dostun ve bıçakladığın melek Gadreel bu savaşı kazanmak için kendi hayatlarını riske atıyorlar.
I mean, we've all been there.
Hepimiz o yollardan geçtik.
I've been watching the cases resolved in the last 9 months... and... there was an increase in deaths and disappeared without explanation.
Son 9 ayda yaşanan çözülmemiş davaların üstünden geçiyordum ve açıklanamayan ölümler ve kayıp kişiler çok fazla artış göstermiş.
I should've been there.
Orada olmam gerekirdi.
well there must've been someone, I'm not stupid!
Peki, muhakkak biri olmalı, ben aptal değilim.
And... and I should've been there, by his side.
Keşke bu ameliyat için ısrar etmeseydim.
I know she's been through a difficult time, but there's just a lot of personal stuff going on, and it's hard to get the work done.
Zor zamanlar geçirdiğini biliyorum ama çok fazla kişisel mevzusu oluyor ve çalışmak çok zor oluyor.
There has not been a word exchanged between those two men in my hospital that I have not heard.
Hastanemde bu iki adam arasında geçen ve duymadığım hiçbir konuşma olmadı.
I heard that, too. But sadly, I've never been up there.
Ben de duydum ama ne yazık ki hiç oraya gitmedim.
- I've been there a bunch, too. Hmm-hmm.
Oraya da epey gidip gldim.
I've been in there that many times. "
"Hayır, bir hata yok daha önce defalarca hapishanede bulundum."
I've been there every day for Brad's trial.
Oraya Brad'in duruşması boyunca her gün gittim.
Well, now. There's the black beauty I've been waitin'for.
İşte beklediğim siyahi güzellik.
I should've been there for you.
Senin için orada olmalıydım.
And Canada, I've been there dozens of times.
Ve Kanada. Defalarca gittim oraya.
There's just one thing I've been wanting to ask my mom.
Anneme sormak istediğim tek bir şey var.
I've been there.
Ben de bunları yaşadım.
Well... I've been there.
Ben de o yollardan geçtim.
I've never been there.
Hiç gitmedim.
"I know what you've been doing. " I know you've been out there. " We've been talking.
"Neler yaptığını biliyorum Dışarıda olduğunu biliyorum Konuşuyordun Sana teşekkür etmek istedim."
You know, and I Just want you to know... I've been there.
Yani şunu bilmeni isterim ben burdayim dostum
All was well... until I got a message, a message saying that there was a new curse and that everyone had been returned to Storybrooke.
Gayet de iyi gidiyordu. Bir mesaj alana kadar... Yeni bir lanetin yapıldığını ve herkesin yeniden Storybrooke'a döndüğünü söyleyen bir mesaj.
There's a part of my life that I've been blocking out, and I think it would be impossible for you to understand.
Hayatımın görmezden geldiğim bir kısmı var ve bunu senin anlayabilmenin imkansız olduğunu düşünüyorum.
I have been turning the corner of every page on which I have a question, and now I can't close the book, there are so many.
Çevirdiğim her sayfada aklımda yeni bir soru oluşuyor ve kitabı da kapatamıyorum çünkü çok fazla soru birikti.
I've been there before.
Daha önce gitmiştim.
I wish I could've been there for you.
Keşke yanında olabilseydim.
I've been there.
Ben de o yollardan geçtim.
I've been there.
Orada olacağım.
Unless I've just been deluding myself that there's something here and you can't figure out a way to tell me.
Eğer bana birşeyler söylemezsen burada kendi kendime gelin güvey olduğumu zannedeceğim.
I've never been there.
Orada hiç bulunmadım.
There's a sign on the restaurant I've been driving by.
Ben sürerken bir restoranın üzerinde işaret vardı.
I've been there.
Bende yaşadım.
i've been there before 31
i've been watching you 106
i've been thinking 800
i've been busy 216
i've been waiting for you 211
i've been better 152
i've been 394
i've been thinking about you 59
i've been trying to reach you 68
i've been trying 69
i've been watching you 106
i've been thinking 800
i've been busy 216
i've been waiting for you 211
i've been better 152
i've been 394
i've been thinking about you 59
i've been trying to reach you 68
i've been trying 69