I've been told translate Turkish
1,714 parallel translation
So I've been told.
Bana da öyle demişlerdi..
I don't know what you've been told
Sana ne söylendi bilmiyorum.
I've been told my father ran the cafe at first, but I have almost no recollection of it.
Kafeyi en başta babamın işlettiğini anlatmıştı bana ama neredeyse hiç bir şey hatırlamıyorum.
The ruling will be down on Monday, but I've been told by a confidential source what it is, and I wanted to share it with you.
Karar Pazartesi günü açıklanacak, ama kaynağım bana ne olduğunu söyledi ve sizinle paylaşmak istedim.
Did he also told you that I've been watching his every move since the disappereance of his last girlfriend?
Onun son kız arkadaşının gözden kaybolmasından beri, her taşınmasını izlediğimden de bahsetti mi?
I told you, I've been drinking since lunchtime.
Dedim ya, öğlenden beri içiyorum.
What if I told you I've been coming around here every night for the past two weeks waiting for you to show up?
Sana son iki haftadır her gece buraya seni görebilmek için geldiğimi söylesem ne derdin?
All my life i've been told you were awful creatures...
Tüm hayatım boyunca, sizlerin korkunç canavarlar olduğunuzu dinledim.
My whole life I've been doing what I was told.
Tüm hayatım boyunca sadece bana söylenenleri yaptım.
Before the op, I was talking to her mom who told me that she'd Been asking for this operation since she was 9, they recommended that she put it off for a while, and how she wasn't afraid,
Ameliyattan önce annesiyle konusmustum. Kizin dokuz yasindan beri bu ameliyati istedigini, ertelemesi için onu ikna ettiklerini ve onun hiç korkmadigini
Anyway, look, I told her, I've been consulting with someone about my thoughts...
Her neyse, ona düşüncelerim hakkında birisiyle görüştüğümü söyledim...
All my life, i've been told you were awful creatures, But i don't believe that now.
Tüm hayatım boyunca, bana, sizlerin iğrenç yaratıklar olduğunuz söylendi, ama şu an onlara inanmıyorum.
I told you and clark she'd been spending time with lex.
Sana ve Clark'a onun Lex ile fazla birlikte olduğunu söylemiştim.
Everything I've been told.
Söylediğimin hepsi bu.
I've been told that Anne is my mother.
Anne'nin her zaman annem olduğunu söyledim.
I've been told I've done you some injury.
- Ölüler arasında yok mu? - Simmerson, bulunan tek beyazdı.
As I've already told you... I haven't been informed.
Daha önce de söylediğim gibi bu konu da bir bilgim yok.
A damn good one, I've been told.
Hem de iyisinden olduğum söyleniyor.
Yeah, so I've been told.
Evet, Ben de öyle diyorum..
Because, you know if you did, then I would have told you that I've been right where you're standing right now.
Çünkü bilirsin eğer duyduysan senin bulunduğun durumu anladığımıbilmeni isterim.
At least that's what I've been told, you know what I'm sayin'?
En azından öyle derler, anlarsın ya?
I will forget everything you've just told me if you "remember" who in your crew has been acting suspiciously.
Son zamanlarda mürettebatında kimin şüpheli davrandığını hatırlarsan, az önce anlattıklarını unuturum.
I've been told I'm terrific company.
İyi bir arkadaş olduğumu söylerler.
I've just been told I'm not Smash Williams, either.
I've just been told I'm not Smash Williams, either.
Excuse me, I've just been told my wife is here.
Affedersiniz, eşimin burada olduğunu bildirdiler.
I hope Iím not doing him an injustice, Iíve been told that in his book, ëIn the Steps of the Prophetí, he says as much, so one is up against things that are flat-out primitive and superstition.
Umarım haksızlık yapmıyorumdur. "Peygamberin İzinde" kitabında böyle dediği söylendi bana. İnsan, apaçık ilkel ve bâtıl olan şeylerle hep yüz yüze geliyor.
I would've been told by my assistant!
Asistanım? !
So I've been told.
Hep öyle derler.
So I've been told
Bana denildi ki...
After I got my voice back, I told Joe about the RV and finding Jerry half dead, and what I'd been doing.
Sesim geri gelince, Joe'ya karavandan bahsettim. Jarry'i hayattan kopmuş bulduğumu ve olanları anlattım.
As I told you I've been in Denmark.
Söylediğim gibi Danimarka'daydım.
I could have... my whole life I've done what I've been told.
Hayatım boyunca bana söyleneni yaptım.
* I don't know, what I've been told *
* Bilmiyorum bana söyleneni *
I because everything that you have told her and me has been a lie.
Çünkü bana ve ona anlattığın her şey yalandı.
And truth be told, it's been refreshing to have you in the house, though I regret the circumstances that brought you to us.
Ve doğru söylemek gerekirse, seni buraya getiren durumun hiç olmamasını istesem de seni burada görmek çok hoşuma gidiyor.
That's something I've been told to work on not doing.
Evet ama bu aslında devam etmememin söylendiği bir konu.
Oh yeah, I've been told I lift the spirits of everyone around me since I was yea big.
Evet, şu kadarken bile çevremdeki herkesi neşelendirdiğim söylenirdi.
I told her you've been looking for her.
Onu aradığını söyledim.
I told you first because you've been with me longer.
İlk sana söyledim çünkü seninle daha eskiyiz.
I told you the amount is double every month and you've been paying the whole things for years.
Her ay sana gelen faturanın 2 kat fazlasını söylüyordum.. ... ve sende yıllardır ödüyordun.
In my life, I've never been told I'm loved.
Yaşamım boyunca, sevildiğimi asla söyleyemem.
If you didn't do that, and told me comfortably, I think, I might have been in more despair.
Bunu yapmasaydın ve bana rahatlıkla söyleseydin sanırım beni bir kadın olarak görmüyorsun diye daha da ümidim kesilirdi.
I've been told it was an especially good night to be born.
Söylediklerine göre, dünyaya gelmek için çok güzel bir geceymiş.
I mean, I'm not the most charming guy in the world so I've been told, but nobody?
Dedikleri gibi dünyanın en çekici adamı olmadığımı biliyorum ama kimsem yok muydu?
I've always been told what must be done.
Ben her zaman yapılması gerekenleri söyledim.
I'm sure Miles has told you about some of the concerns we've been having, and I've got a lot of them.
Miles'ın sana bizleri nelerin kaygılandırdığını anlattığından eminim. Tye'ın bu iş için mükemmel olduğunu söylememe izin ver.
My father told me she died in a car accident and I knew he was lying to me. And he's been lying to me ever since.
Babam trafik kazasında öldüğünü söyledi, yalan söylediğini biliyorum ve hâlâ yalan söylüyor.
Entire communities have been wiped out. And residents of New Orleans are now being told they may not be able to return to what's left of their city for months. The number of dead in the devastated city could well be into the thousands.
New 0rleans sakinlerinin tüm evleri harabeye döndü şehirlerine uzun bir süre geri dönemeyecekleri belirtildi ölü sayısı binlerle ifade ediliyor, felaketin ardından durum daha da netleşiyor, tüm araç ve gereçler seferber edildi, şehrin % 80'i sular altında, insanlar korku içinde,
Mostly I've been with whores and that squaw lady I told you about.
Genelde hep fahişelerle oldum, bir de sana anlattığım o kadınla.
I've just been so hung up on what Gina told me that I haven't even stopped to think that, you know, maybe she was wrong.
Dediklerimi demek istemedim aslında. Sadece Gina'nın bana söylediklerine çok fazla takmış durumdaydım başka bir şey düşünmüyordum, biliyorsun belki de yanılıyordu.
I've been told I'm pretty good.
Gayet iyi olduğum söylenmişti.
i've been there 404
i've been watching you 106
i've been thinking 800
i've been busy 216
i've been waiting for you 211
i've been there before 31
i've been better 152
i've been 394
i've been thinking about you 59
i've been trying to reach you 68
i've been watching you 106
i've been thinking 800
i've been busy 216
i've been waiting for you 211
i've been there before 31
i've been better 152
i've been 394
i've been thinking about you 59
i've been trying to reach you 68