I've been working out translate Turkish
190 parallel translation
Here the whole Gestapo has been working for a long time, day and night... trying to find out every little thing about everybody... and I arrive, and in a few hours I find the most attractive lady in town.
Tüm Gestapo, uzun süredir, herkes hakkında en ufak şeyleri bile öğrenmek için geceli gündüzlü çalışıyor. Buraya geliyorum ve bir kaç saat içinde şehirdeki en güzel bayanı buluyorum.
Afteryou've been working out on the desert 1 5 years like I have, hear a lot of things, see a lot of things too.
Benim gibi çölde 15 yıl çalıştıktan sonra bir sürü şey duyup görmüş olursun.
I'd been working around the house all day, and she knew that I was tired out.
Bütün gün evle uğraşmıştım ve çok yorgun olduğumu biliyordu.
I've been working on that, but I can't find out.
Ben de anlamaya çalışıyordum ama bulamadım.
You know, I've been working out a little bit.
Anlarsın ya, biraz vücut çalışıyordum.
I've been working out.
Ben biraz... vücut çalıştım da.
Hey, watch it, I've been working out with weights.
Ağzını topla, ağırlık çalışıyorum ona göre.
Besides, B.A. and I have been working out.
Ayrıca B.A. ve ben gayet formdayız.
I've been working out.
Bu işi hallettim.
I've been working out.
Egzersiz yaptım.
How can she go away with him? Especially since I've been Working out!
Yani onunla birlikte nasıl gidebilir, özellikle ben bu kadar uğraşırken.
- I've been working out.
Çalışıyordum.
I've been working out.
Egzersiz yapıyorum.
I've been working out. I'm huge.
Çalıştıktan sonra kilo aldım.
But I've been told before, "We're working it out."
"Sorun çözüyoruz" lafını daha önce de duydum ben.
Don't make me restrain you, because I've been working out, see?
Yapma, canını yakabilirim, biraz vücut çalıştım da.
I've been working out in the gym.
İş dışında beden eğitimi yaparım.
If that's the lovely Agent Scully, let her know I've been working out.
Eğer arayan güzel Ajan Scully ise,... ona çalıştığımı söyle.
So, it didn't work out? And then I've been working for Honeywell for a few years now.
Birkaç yıldır Honeywell için çalışıyorum.
I've been going out and working.
Dışarı çıkıyorum ve çalışıyorum.
I've been working out, and you...
Bu konu üzerinde çalışıyorduk...
I've been working out.
Çorbamdayım!
All these years, I should've been working on my act... but I was too busy selling out.
Bütün bu yıllar, oyunculuğum üzerine çalışmalıydım ama pazarlamacılıkla çok meşgulmüşüm.
I've been working out.
Üzerinde çalışıyorum.
I've been working my guts out for you.
Senin yüzünden aylardır gurbette sürünüyorum.
I know you guys have been hanging out a lot... and working on your art final and... and the point is... I can't compete with you.
Beraber çok vakit geçirdiğinizi ve final projeniz üzerinde çalıştığınızı biliyorum ve demeye çalıştığım seninle rekabet edemem.
Thanks, I've been working out.
Sağ ol, vücut çalışıyorum da.
We've been dating for about a year, and I don't think it's working out.
Hemen hemen bir yıldır bunu kararlaştırıyoruz ama sonuç alacağımızı sanmıyorum.
But I have to stay in the city, so I drive out there, and I've been working the restaurant, so I drive back every night.
Ancak ben şehirde kalmak zorundayım böylece her gün oraya gidip, restoranda çalışır....... ve her gece eve dönerim.
Sometimes people, on occasion I've been one of them, get so used to things not working out they become more comfortable with failure than they are with success.
Bazen insanlar, ben de öyleyim işlerin yolunda gitmemesine öylesine alışırlar ki başarısız olduklarında, daha fazla tatmin olurlar.
I've been working out, learning some new tricks, honing my... instincts.
Dersimi çalıştım, yeni numaralar öğrendim Ve içgüdülerimi geliştirdim!
I've been working so hard to finish Rory's dress... I haven't been able to get out.
Rory'nin elbisesini bitireceğim diye o kadar sıkı çalışıyorum ki dışarı bile çıkamadım.
I've been working extra hours. I never go out. I never buy clothes.
Çok fazla çalışıyorsun, hiç dışarı çıkmıyorum, kendime hiçbir şey almıyorum.
I've been working out.
vücut çalışıyordum.
I've been out floating around, bouncing around the cities and the towns in this country, and the theaters and concert halls, working on my stuff.
Bu ülkedeki, eyaletlerde, şehirlerde dolanıp Tiyatrolarda, konser salonlarında, işimi yapıyorum.
Well, it's just that I've been tryin'to walk, you know, Allen and Arthur on the same day, and it just hasn't really been working out and--and I feel like I need to make a choice.
- Ailen ve Arthur'u aynı günde gezdirmeye çalışıyorum ve pek başarılı olamıyorum.
Mom, Nate and I have been working on a business plan to figure out how we're gonna fend off Kroehner.
Anne, Nate ve ben, Kroehner'dan kurtulmak için bir iş planı tasarlıyoruz.
I've been working out.
Çalışıyordum.
I've been working out.
Vücut çalışıyorum.
Well, I've been working my way through your checkbook trying to figure out who you are by how you spend Who is she?
Bakışların, yüreğin, ihtirasın. Bir tek sesini benden almamışsın. Onu babandan almışsın.
What's up? When you're hooked with your friend. I've been working out.
Arkadaşlarını oyun oynarken falan gözetledin mi hiç?
I've been working out, learning some newtricks, honing my... instincts.
Dersimi çalıştım, yeni numaralar öğrendim Ve içgüdülerimi geliştirdim!
I've been sent here to find out who you were working for.
Kim için çalıştığınızı öğrenmek için gönderildim.
Yeah, I've been there for a few years now, seems to be working out.
Birkaç yıldır orada yaşıyorum. Her şey iyi gidiyor.
I've been working out so much, these things are choking off my pythons.
O kadar çok çalışıyorum ki kaslarım bu şeylere sığmıyor.
[Grunts] My wallet gets stuck,'cause I've been working out.
Ağırlık çalışmamdan olsa gerek, cüzdanım sıkışmış.
Oh, yeah, I've been working out, too.
Ah evet, bende çalışıyorum.
No, I've been working out.
Hayır, çalışıyordum.
I'd been working late here, and I was going out to my car and... the gas had all been drained from the tank, the tires were flat.
Burada geç saate kadar çalıştım ve arabamla çıkacaktım ama depoda benzin kalmamıştı, tekerlekler patlaktı.
I see you've been working out again.
Yine ağırlık çalışmışsın.
Hell, yeah, I've been working out in there. That's all you gonna do, is work out.
Tabi ki, orada sürekli vucüt çalışıyordum.
i've been there 404
i've been watching you 106
i've been thinking 800
i've been busy 216
i've been waiting for you 211
i've been there before 31
i've been better 152
i've been 394
i've been thinking about you 59
i've been trying to reach you 68
i've been watching you 106
i've been thinking 800
i've been busy 216
i've been waiting for you 211
i've been there before 31
i've been better 152
i've been 394
i've been thinking about you 59
i've been trying to reach you 68