English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I've heard stories

I've heard stories translate Turkish

321 parallel translation
The rumors of the relationship between you two were all over the place and everyone was talking about you two. So, I'll just relay the stories that I've heard from others.
İnsanların orada burada konuştuğunu görüp duyduğum dedikoduları sana anlatacağım.
Such stories as I've never heard.
Ve hiç duymadığım bir yığın hikaye.
I've heard a lot of stories in my time.
Aslında, pek çok hikaye duymuşumdur.
I've heard so many stories about you I wasn't sure there was any Altar Keane.
Senin hakkında bir sürü hikaye işittim. Altar Keane'nin burada oduğundan emin değildim.
I've heard terrible stories about what they fed you.
Sizlere verdikleri yemekler çok kötüymüş.
When I heard all those stories about your romantic escapades, your savageness, your daring something inside of me always went limp and fluttery.
Hakkında söylenen o aşk kaçamakları, gaddarlığını, cesaretini tüm o hikayeleri duyduğumda içimde her zaman bir heyecan ve çaresizlik hissettim.
I've heard those old schoolboy stories.
Okul hikayelerini biliyorum senin.
Guess how many of these stories I've heard.
Benzer hikayelerden ne kadar duyduğumu bir tahmin et bakalım.
I've heard things, like from Don Covay... telling stories about Wilson Pickett pulling a gun on a drummer, you know... just gimmicks like that.
Don Covay anlatıyordu... Wilson Pickett... davulcusuna silah çekmiş.
I've heard stories.
Söylentiler duymuştum.
You wouldn't believe some stories I've heard about hula dancers.
Hula dansçılarıyla ilgili duyduğum bazı hikayelere inanamazsın.
I've heard some odd stories about you.
Bazı ilginç hikayeler duydum hakkında.
I've heard that the Red Bull protects Haggard or else that he keeps him a prisoner in his own castle - there are so many stories.
Kızıl Boğa'nın Haggard'ı ve kalesinde tutsak olarak tuttuklarını koruduğunu işittim. Böyle bir sürü hikaye var.
We've all heard the stories about Buddy, but I think we should make him feel welcome here at Weaver... rather than alienating him, which seems to have been the policy at his previous schools.
Biz Buddy hakkındaki öyküleri çoktan duyduk. Ama ben yine de onu kendimizden uzaklaştırmaktansa, ona hoş geldin dememiz gerektiğini düşünüyorum..., Önceki okulunda çok sorun yaşamış gibi gözüküyor.
- We know. We've heard stories about Aldea, but I never believed they could be true.
Aldea hakkındaki hikayeleri duymuştuk, ama bunların gerçek olacağına asla inanmamıştım.
I've heard stories about this place ever since I was a kid.
Çocukluğumdan beri bu yerle ilgili hikayeler duyarım.
You know, I think we've heard enough stories for one night.
Sanırım bir gecelik yeterince hikaye duyduk.
I've never heard so many disgusting stories in all my life.
Hayatımda hiç bu kadar iğrenç bir hikaye duymamıştım.
Do you know how many times I've heard stories like this?
Bak bu tip hikayeleri kaç kez dinlediğimi biliyormusun?
- I've heard these stories before.
Yedinci Cadde'den, Atlantic City'den.
I've heard stories of a magic that strikes fear into the heart so you cannot fight.
Hikayelerde duyduğuma göre bir sihir kalbine çarpar ve sen savaşamazsın.
Seòor Sanchez, since arriving, we've eaten well, heard many good stories, but before I pay anything, I want to see some hardware.
Senyor Sanchez, geldiğimizden beri güzel yemekler yedik, iyi hikayeler dinledik.. .. ama ödeme yapmada önce, biraz donanım görmek istiyorum.
He's careful, but I've heard the stories.
Çünkü tedbirli. Bazı şeyler duydum.
I could tell you stories to curl your hair but it looks like you've already heard them.
Sana öyle hikayeler anlatırım ki dudağın uçuklar ama ilgini çekmiyor gibi.
- I've heard a lot of stories but...
- Birçok hikaye duydum ama...
And, Kevin, I've heard stories about you.
Kevin, seninle ilgili çok hikâye duydum ama.
I've heard so many stories.
- Çok hikâye duydum.
I haven't, but I've heard hellacious stories.
Ama hikayeler duydum, dostum. Bir sürü hikaye duydum.
I've heard those stories.
Evet, o hikayeyi duydum.
I've heard Taggart's stories.
Taggart'ın öykülerini duydum.
- I've heard stories here.
- Dedikoduları duydum.
What about the stories I have heard of your special powers and all that? That's nonsense.
Sizin özel güçleriniz ve tüm o şeyler hakkında duyduğum hikayeler nedir?
.. all the stories that I've heard from you?
Senden duymuş olduğum Tüm hikâyeleri...
I'm sure we've all heard the horror stories about politics and politicians.
Eminim hepimiz politika ve politikacılar hakkında yeterince korku hikayesi dinledik.
That is one of the funniest stories I've ever heard.
Bu hayatım boyunca duyduğum... -... en komik hikayelerden biri.
You see, I've heard all those stories... so of course I'm sick of myself.
Bütün bu hikayeleri duydum.. .. tabii ki kendimden rahatsız olacağım.
I've heard amazing stories about him.
Onunla ilgili inanılmaz hikayeler duymuştum.
- If you heard the stories I've heard,
- Sen de onu bu evde istemezdin!
I've heard many strange stories about them.
Haklarında garip hikâyeler duydum.
Then you're not the Hercules I've heard so many stories about. Not anymore.
O zaman sen Herkül değilsin, onun hakkında bir sürü hikaye duymuştum.
But I've heard a lot of good stories lately.
Ama son zamanlarda birçok güzel hikaye duydum.
I've heard lots of stories about the Dominion and the Founders and justice seems to be the last thing on their minds.
Dominion ve Kurucular hakkında çok şey duydum ve adalet akıllarına gelen son şey gibi görünüyor.
I had heard stories about Helen and Paris.
Helen ve Paris'le ilgili hikayeleri duydum.
Well, I've only heard a few stories. But he's known as the Warrior Philosopher.
Şey, sadece birkaç hikaye duymuştum, ama o Savaşçı Filozof olarak biliniyor.
- I've only heard stories but it seems they take on mortal features just before they strike. Then they go back into shade form once they hit you.
Sadece hikayeler duydum, ama saldırmadan hemen önce ölümlü görüntüsünü... alıyorlar gibi görünüyor ; sonra tekrar sana saldırana kadar gölge formlarına geri dönüyorlar.
I'm sorry, it's just that I've heard all these stories before.
Özür dilerim, ama bu hikayeleri daha önce de dinlemiştim.
I've heard many terrible stories about what's going on out there.
Dışarıda olanlar hakkında kötü hikayeler işittim.
Surely you've heard stories. I've heard stories, but I've never... never really given them that much thought. Yes.
Çok tuhaf hikayeler oluyor.
I've heard your stories.
Yapma Niles. Anılarını duydum.
- I've heard bad stories about him.
- Onun hakkında kötü şeyler duydum.
I've heard stories about this from musicians...
Müzisyenlerden bazı hikayeler duydum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]