I've never seen this before translate Turkish
593 parallel translation
I've never seen you fling money like this before.
Daha önce etrafa hiç böyle para saçtığını görmemiştim.
- I've never seen you like this before.
- Seni daha önce hiç böyle görmedim.
I've never seen this before.
Bunu daha önce görmemiştim.
I've never seen you like this before.
Seni daha önce böyle görmemiştim.
I've never seen this man before.
Ben bu adamı daha önce hiç görmedim.
I'm in this house every day, I've never seen you before.
Ben buraya her gün gelirim, sizi hiç görmemiştim.
I've never seen you quite like this before.
Seni daha önce hiç böyle görmemiştim.
I've never seen you like this before, Gilly.
Daha önce seni hiç böyle görmemiştim Gilly.
We've been close, but we've never been this close... and I see something in you I've never seen before, and I don't like it.
Hep yakındık, ama hiç bu kadar yakın olmadık... ve sende daha önce hiç fark etmediğim bir şey görüyorum ve bunu sevmiyorum.
I've never seen her this way before.
Onu daha önce hiç böyle görmemiştim.
I've repaired lots of these, but I've never seen this make before.
Daha önceleri çok tamir etmiştim bunlardan ama böyle çalıştıklarını hiç görmemiştim.
I've never seen this man before.
Bu adamı hiç görmedim.
I've never seen a barge like this before.
Daha önce böyle bir gemi görmemiştim.
I've never seen this done before.
Bunu daha önce hiç görmemiştim.
I've never seen anything like this before.
Hiç böyle bir şey görmemiştim.
I've never seen you look like this before.
Seni hiç böyle görmemiştim.
I've never seen anything like this before.
Ben böyle bir şey görmedim.
I've never seen anything like this before.
Hiç böyle birşey görmemiştim.
I've never seen it this way before.
Daha önce hiç böylesini görmemiştim.
I've never seen him like this before.
Onu hiç böyle görmemiştim.
I've seen you in some funny moods but I've never seen you like this before.
Senin tuhaf hallerini görmeye alışığım ama daha önce hiç böyle görmemiştim.
I've never seen anything like this before.
Daha önce hiç böyle bir şey görmemiştim.
I've never seen you like this before.
- Seni daha önce hiç böyle görmemiştim.
You know, this is a side of you I've never seen before.
Biliyor musun, bu senin asla daha önce görmediğim bir tarafın?
I've never seen you like this before.
Seni daha önce hiç böyle görmemiştim.
I've never seen a dial like this before.
Daha önce böyle bir vana görmemiştim.
I've read about this, but I've never seen any before.
Hakkında daha önce bir şeyler okumuştum ama hiç görmemiştim
I've never seen them act this way before.
Daha önce hiç böyle davranılmamıştı.
I've never seen this man before now.
Bu adamı daha önce hiç görmedim.
I've never seen it like this before.
Daha önce böyle bir şey seyretmedim.
I've never seen anything like this before.
Daha önce böyle bir şey görmemiştim.
I've never seen this man before in my life.
Bu adamı daha önce hayatımda hiç görmedim.
Madam... this yakuza I've never seen before... is looking for your Yojimbo.
Bayan... daha önce hiç görmediğim bu yakuza... korumanızı arıyor.
I've never seen this valley before.
Bu vadiye daha önce hiç gelmedim.
I've never seen anything like this before.
Daha önce böyle bir şey görmedim.
I've never seen a projection room like this before.
Daha önce bunun gibi bir projeksiyon odası hiç görmemiştim.
This is my second trip... and I've never seen anything like it before.
Bu benim ikinci seyahatim ama böyle bir şeyi daha önce hiç görmedim.
I've never actually been to this beach before. I've only seen it from my coffin.
Daha önce bu sahilde hiç bulunmadım,... burayı yalnızca tabutumdan gördüm.
Would you be good enough, sir, though, to explain to my audience that I have never seen these cuffs before, and this is the first time we've ever attempted this?
Yine de efendim, izleyicilerime daha önce bu kelepçeleri hiç görmediğimi açıklar mısınız, ve buna ilk kez teşebbüs ettiğimizi?
I've never seen a shape like this before.
Daha önce bu biçimde bir tahta görmemiştim.
I've never seen it pump in like this before.
Suyun böyle çektiğini hiç görmemiştim.
And, um, well, I knock on the door, and I found this lady - who I've never seen before in my life - uh, in labor.
Sonra kapıyı tıklattım ve hayatımda daha önce hiç görmediğim bir kadının doğum yapmak üzere olduğunu gördüm.
Eh, I've never seen anything like this before in me life.
Eh, hayatımda böyle bir şey görmedim.
I've never seen her like this before.
Onu daha önce böyle hiç görmemiştim.
Cutter got this place staked out like nothin'I've never seen before.
Cutter burayı hiç görmediğim kadar sıkı göz altında tutuyor.
Well, I've never seen anything like this car before.
Daha önce hiç böyle bir araba görmemiştim.
Now, wait a minute. I've never seen this money before in my life.
Bir dakika, bu parayı daha önce hiç görmedim.
- I've never seen this woman before.
- Bu kadını daha önce hiç görmedim.
I've never seen anything like this before.
Daha önce buna benzer hiçbir şey görmedim.
Lieutenant, I'm sorry to wake you but I've never seen anything like this before and this is your neighborhood, so I thought I'd better call right away.
Teğmen Thompson, sizi uyandırdığım için özür dilerim... ama hayatımda bunun gibi bir şeyi hiç görmemiştim. Burası da sizin mahalle olduğu için... sizi arasam daha iyi olur diye düşündüm.
I've been President of the Prizzi's casinos in Vegas for 20 years... and I have never seen a scam like this before.
20 yıldır Vegas'daki kumarhanelerinizin başkanıyım. Bugüne dek hiç böyle bir şey görmedim.