I've noticed translate Turkish
1,937 parallel translation
I've noticed that in the cities, including the new ones we've discovered, there's a spike in the sales of certain crops during the time the unsub is there.
Kasabalarda yeni bir şey fark ettim. Şüphelinin orada olduğu zamanlarda, belli ekinlerin satışları artıyor.
And, frankly, I've noticed some tension.
Ve doğrusu bir gerginlik dikkatimi çekti.
And then I noticed, lying on her end table, a book of love poems by Pablo Neruda.
Ve sonra masasının üstünde duran şeyi fark ettim. Pablo Neruda'nın aşk şiirleri.
Gibbs, I don't know if you've noticed, but we run the Navy out of the Navy Yard, and you just want to abandon ship based on a hunch?
Farkında mısın bilmem ama Donanma Komutanlığı'ndan Donanma'yı yönetiyoruz. Bir önsezi yüzünden gemiyi mi terk edeceğiz?
I don't know if you've noticed, Ziva, but she and they don't exactly want to shoot me.
Fark ettin mi bilmiyorum Ziva ama o kız ve diğerlerinin istediği beni vurmak değil.
Anyway, I... I noticed that there were a few missed calls on my cell and I didn't know if one of them might have been you.
Her neyse, ben... telefonumda birkaç cevapsız arama olduğunu farkettim, ve, şey, Bunlardan bir tanesini- - senin yaptığını düşündüm.
I noticed you like a sugar fix after lunch, so I brought you a cookie.
Öğlen yemeğinden sonra tatlı sevdiğini fark ettim ve sana kurabiye getirdim.
I've also noticed how you are with Jamie and Nathan.
Ayrıca Jamie ve Nathan'la aranın nasıl olduğunu gördüm.
I've noticed
Fark ettim.
I've noticed you a lot of recently.
Bu aralar oldukça fazla gözüme çarpıyorsun.
I can't say that I've noticed.
Fark ettiğimi söyleyemem.
I've noticed her around town for a long time.
Uzun zaman önce kasaba civarlarında dikkatimi çekmişti.
I noticed all the things you've done for Breast Cancer Awareness Month.
Göğüs kanseri duyarlılığı ayı hakkında bütün yaptıklarının farkındayım.
I've never noticed how dirty they were.
Bu kadar kirli olduklarını daha önce farketmemiştim.
You know what I've noticed?
Biliyor musun ne farkettim?
What if someone knows me and noticed I am shooting pictures?
Ya birisi beni tanır ve fotoğraflar çektiğimi fark ederse?
- Yeah. Well, you may have noticed I've changed a bit myself.
Fark etmişsindir, ben de biraz değiştim.
And all of a sudden, I noticed that my good black socks are missing.
Ve aniden siyah çoraplarımı kaybettiğimi fark ettim.
I've noticed that nature is accepting my orders.
Doğanın direktiflerimi uyguladığını fark ettim bugün.
You don't think I've noticed the 34-C's in the camouflage tank top setting up the tent directly to the left of us?
Tam solumuzda çadır kuran kamuflaj desenli bluz içindeki 75'likleri fark etmedim mi sanıyorsun?
Yes, I've noticed you... but you're not on my course.
Evet sizi tanıdım, ama kayıtlı değilsiniz.
Um, I've noticed that sometimes you're too busy to pick up... your newspapers, so I can take them and hold them for you.
Fark ettim ki bazen gazetelerinizi alamayacak kadar meşgulsünüz o yüzden isterseniz onları sizin için ben alıp, saklayabilirim.
If I were sneaking out every night, someone would've noticed by now.
Geceleri gizlice dışarı çıksaydım biri bunu coktan fark ederdi.
- You don't think I've noticed?
- Sence fark etmedim mi?
So I noticed you didn't have any animals in your apartment.
Ve evinde hiç evcil hayvan olmadığını fark ettim.
Uh, not that I've noticed now.
Yani şu anda farkına vardım demek değil.
I just noticed that you seem to be out of money a lot lately, and I want to make sure you're not spending your money on that.
Son günlerde çok fazla para harcadığını görüyorum, ve paranı bu tarz şeylere harcamadığından emin olmak istiyorum.
Dr. Earl W. Tarr, child specialist, examined Walter Collins to determine the cause of his loss of weight, paleness, confusion, and rundown condition noticed since the return of the boy to his mother last Monday. "
"çocuklar konusunda uzman Dr. Earl W. Tarr, Walter Collins'i incelemiş " ve geçen pazartesi annesine döndüğünden beri " gözlemlenen kilo kaybının, bitkin, şaşkın
In China, they usually tend to layer it, I've noticed.
Çin'de genelde kat kat kestiriyorlar, öyle fark ettim.
I've just noticed a few things.
Yalnızca birkaç şeyin farkına vardım.
Uh, I noticed you at the service, writing and whatnot, and I remember thinking I didn't recognize you. Are you a friend of the family?
Cenaze töreninde seni bir şeyler karalarken fark etmiş ve seni tanımadığımı aklımdan geçirmiştim.
I had power over him, and he was afraid, it was... I also noticed he was afraid.
Ondan daha güçlü durumdaydım. Ve o, benden korkuyordu. Adamın korkusunu ben de hissettim.
On another matter, I've noticed several of you guys got dirty nails.
Diğer bir konu ise, bazılarınızın tırnakları kirli.
- I've never noticed.
- Hiç farketmedim.
I don't know if you've noticed, but I have unusually wide shoulders and a small tapering waist.
Bilmem... Bilmem fark ettiniz mi? Normalden çok daha geniş omuzlarım var.
I transferred to East High from London and I noticed on the board you're in need of a personal assistant.
Doğu Lisesi'ne Londra'dan transfer oldum ve panoda bir kişisel asistana ihtiyacınız olduğunu gördüm.
And when I was a kid I would go to the St. Patrick's Day parade, and I noticed they sold a button that said "Proud to be Irish." And I could never understand that because I knew that on Columbus Day they sold a different button that said "Proud to be Italian."
Küçükken Aziz Patrick Günü * şenliklerine gittiğimde "İrlandalı olmaktan gurur duyuyorum" yazılı rozetler görürdüm ve bir türlü anlayamazdım, çünkü biliyordum ki aynı adamlar Kolomb Günü'nde * "İtalyan olmaktan gurur duyuyorum" rozeti satıyorlardı.
Well, actually, Mary, I don't know if you've noticed, but I'm actually pretty much a femme. Yeah.
Mary, fark ettin mi bilmem ama ben oldukça feminenim.
- I've never noticed her, then.
- Onu hiç fark etmemiştim.
In case you haven't noticed, I kind of, Iike, dig you, and I think you have the most eyes ever.
Fark ettin mi bilmiyorum ama senden hoşlanıyorum ve bence gördüğüm en gözler senin gözlerin.
I've noticed that Mr Samsky isn't around, and I, uh...
Gördüğüm kadarıyla Bay Samsky evde değil ve ben de...
I noticed them at the pool and she came over to me all on her high horse...
Havuzdayken fark ettim ve o da burnu havalarda yanıma gelip -
I don't know if you've noticed, But I don't really have an abundance of friends.
Fark etmemiş olabilirsin ama, pek fazla arkadaşım yok.
Yeah, I've noticed.
Evet, fark ettim.
I wasn't going to say anything,'cause I know how you get your hopes up, but then you noticed the money and... I should talk to that travel agent, get our deposit back.
Hiçbir şey söylemeyecektim, zira umutlarını biliyorum ama sonra, parayı fark ettin ve... Seyahat acentesiyle konuşup depozitoyu geri alsam iyi olacak.
I've noticed this Russian nightclub down the block.
Bir blok aşağıdaki Rus gece kulübünü fark ettim.
I've noticed.
Fark ettim.
Maybe you got to work on your attitude because I've noticed lately you've been sort of a Negative Nancy.
Belki bu tavrın üzerinde çalışma lazım çünkü son zamanlarda ne kadar negatif olduğunu fark ettim.
I can not say I've noticed.
Farkettiğimi söyleyemem.
I know, I've noticed something.
Birini gördüğümü biliyordum.
Yeah, I've noticed that.
Evet, fark ettim.
i've noticed that 29
noticed 24
i've never been there 72
i've got this 271
i've never done that 24
i've got your back 60
i've got you 463
i've got you covered 19
i've got 661
i've got an appointment 28
noticed 24
i've never been there 72
i've got this 271
i've never done that 24
i've got your back 60
i've got you 463
i've got you covered 19
i've got 661
i've got an appointment 28
i've got it 1049
i've been there 404
i've got to 132
i've been watching you 106
i've been thinking 800
i've got an idea 313
i've got a headache 42
i've been busy 216
i've got to go 756
i've got your number 23
i've been there 404
i've got to 132
i've been watching you 106
i've been thinking 800
i've got an idea 313
i've got a headache 42
i've been busy 216
i've got to go 756
i've got your number 23