I am not doing this translate Turkish
127 parallel translation
You have been talking me into doing stuff like this my whole life, and I am not doing this!
Benimle sanki tüm hayatım buymuş gibi konuşuyorsun, ben de yapmıyorum!
Now, I am not doing this for you, O'Connell.
Bunu senin için yapmıyorum, O'Connell.
Bundy, as much as you deserve it, I am not doing this for revenge.
- Bunu hak ediyorsun, orası ayrı ama bunun intikamla alakası yok.
I am not doing this!
Ben bırakıyorum!
Will you people get it into your heads? I am not doing this.
Şunu kafanıza sokun, bunu yapmayacağım.
NO, NO, NO, I AM NOT DOING THIS.
Hayır, hayır, hayır.Kesinlikle olmaz.
I am not doing this.
Bunu yapmayacağım.
I am not doing this.
Bunu yapan ben değilim.
Oh, I am not doing this.
Sanırım onu bir gün daha tutabilirsiniz.
I said I am not doing this.
Güvenli açısından.
- I am not doing this over the phone.
- Bu konuşmayı telefonda yapmam.
I am not doing this again, Gabby.
Bak, tekrar bunu yapmayacağım, Gabby!
I am not doing this without you.
Sensiz bunu yapmayacağım. Lütfen anne.
I am not doing this, and I'm not gonna feel bad about it.
Bunu yapmıyorum ve bunun için de üzülmeyeceğim.
Okay, mike, I-I am not doing this to upset you.
Tamam, Mike, bunu seni üzmek için yapmadım.
I am not doing this in front of people.
Gel buraya. İnsanların önünde yapmak istemiyorum bunu.
- I am not doing this.
- Bunu yapmayacağım.
I am not doing this right now.
Şu an bunu yapamam.
Julie, I am not doing this.
Ben bunu yapmam Julie.
I am not doing this.
Bunu yapmayacağım!
I am not doing this.
Nasılsın bakalım?
- If you want to have a normal conversation like two normal adult people, I'd be happy to do that but I am not doing this.
- İki yetişkin insan gibi konuşmak istiyorsan, bunu seve seve yapardım ama bunu yapmayacağım.
I am not doing this because I care.
Umursadığımdan yapmıyorum bunu.
And I am not doing this for anyone else but myself.
Ve bunu herhangi biri içinde yapmıyorum, yalnızca kendim için.
I am not doing this.
- Bunu yapmayacağım.
I am not doing this again.
Bunu tekrar yapmam.
I am not doing this shit again.
Tekrar bu saçmalığa düşmeyeceğim.
I've done some shady stuff in my time, but I am not doing this.
Daha önce kötü işler yaptım ama bunu yapmayacağım.
I am not doing this for kicks.
Bunu zevk için yapmıyorum.
I am not doing this, dan, all right?
Bunu yapmıyorum Dan, oldu mu?
We may be museum interns but I am not doing this for credit ;
Belki müzede stajyer olabiliriz ama bunun için ona güvenmeliyiz.
I forgot to call you this morning because I, as opposed to you, am not used to doing everything on my own.
Seni bu sabah aramayı unuttum, çünkü ben, senden farklı olarak, her şeyi kendim yapmaya alışık değilim.
This is a dining table, not a gutter I am doing it for your health What do you mean?
Bu yemek masası oluk değil senin sağlığın için onu yapıyorum
I am not doing it with this tart.
Bu herifle birşey yapmayacağım.
I am only doing this because I forever regretted not saying good-bye to Breepa De Luca before he died.
Bunu yapıyorum çünkü Breepa De Luca öldüğünde ona veda edemeyip.. Pişman olduğumdan dolayı.
I am not sure we should be doing this.
Bunu yapmamız doğru mu bilmiyorum.
No, I don't. This club has become the hottest thing in town, and I'd like to know what they're doing that I am not.
Hayır, bu kulüp şehirdeki en ateşli yer haline geldi.
I am not selfish! I'm not just doing this for myself!
Sence Cassandra, bunu sadece kendim içinmiyapıyorum, ha?
You're not doing this, I am.
Bunu yapmıyorsunuz, ben yapacağım.
That's not why I am doing this.
- Bunu yapma nedenim bu değildi.
I am not doing this.
Bunu yapmıyorum.
Yeah. I am. 'Cause I'm not doing this movie.
Bu filmi yapmayacağım.
Sir, I am not capable of doing this.
Efendim, bunu yapabilecek yetim yok.
I've been doing this a lot of years now, and I am sure that this woman is not going to reveal her source.
Uzun zaman oldu ve bu kadının kaynağını açıklamayacağından eminim.
I am not gonna keep doing this.
Bunu yapmaya devam etmeyeceğim.
And I know I am not doing the best job of handling all this, but it's the best that I can do.
Tüm bu olanlarla baş etme konusunda iyi olmadığımı biliyorum ama elimden gelenin en iyisi bu.
I know that you're not doing this for me... but I am doing all this only for you.
Bunu benim için yapmadığını biliyorum ve ben hepsini yalnızca senin için yapıyorum.
That you can... see yourself doing this with me forever, because if not, what am I doing?
Kendini, sonsuza dek benimle beraber görebildiğini bilmeliyim. Çünkü eğer öyle değilse, ben ne yapıyorum?
The only thing I know right now is that I am not doing any of this.
Evet! Her şeyi ben mi yaptım yani?
You know, I have been doing this alone and am not sure if it's going to work with you staring at me like that.
Biliyorsun, ben bunu tek başıma yapıyorum ama sen bana bakarken bu işe yarar mı emin değilim.
I am not leaving this office until you tell me what Carlos is doing with my ski house money.
Carlos'un, benim kayak evi paramla ne yaptığını söyleyinceye kadar bu ofisten gitmeyeceğim.