I am so sorry about that translate Turkish
86 parallel translation
I am so sorry about that, Martin.
Bunun için çok özür dilerim Martin.
I am so sorry about that.
Kusura bakma.
- I am so sorry about that.
- Bunun için üzgünüm.
I am so sorry about that.
onun için çok üzgünüm.
Oh, God, Harry, I am so sorry about that.
Tanrım, Harry, çok üzgünüm.
I am so sorry about that.
Bunun için üzgünüm.
Wow, I am so sorry about that.
Çok ama çok üzgünüm.
And I am so sorry about that... snap thing.
Şu şaklatma olayı için özür dilerim.
Oh, I am so sorry about that!
Ah, bunun için çok özür dilerim!
Geez, I am so sorry about that.
Onun için özür dilerim.
I am so sorry about that wedding pool, but, you see, i don't know why i did it because..
Tüm bu evlilik bahisi için özür dilerim. Neden böyle bir şey yaptım bilmiyorum çünkü..
Oh, gosh, I am so sorry about that!
Tanrım. Bunun için çok üzgünüm.
I am so sorry about that.
Bunun için çok üzgünüm.
I am so sorry about that whole pie thing.
Bütün şu kek olayı yüzünden çok özür dilerim.
I am so sorry about that, Janine.
Bunun için özür dilerim Janine.
I am so sorry about that.
Çok üzgünüm.
I am so sorry about that.
Böldüğüm için çok üzgünüm.
I am so sorry about that.
Bunun için gerçekten özür dilerim.
I am so sorry about that,
Çok çok özür dilerim.
I am so sorry about that.
Bunun için çok özür dilerim.
I am so sorry about that.
üzgünüm.
I am so sorry about that.
Bunun için çok üzgünüm. Acıyor mu?
I am so sorry about that.
Bu konuda çok üzgünüm. Bana, Bay Pastör Jin'in üzerinde deneyeceğim bazı şeyler öğrettin. Ben değilim.
Hey, um, I am so sorry about that.
Olanlar için çok üzgünüm.
I am so sorry about that, by the way.
Çok üzgünüm bunun için ayrıca. İşte bu.
I am so sorry about that.
O konu hakkında özür dilerim.
Officer. I am so sorry about this. Would you let go of that?
Memur Bey, bu olanlar için çok üzgünüm elindekini bırakabilir misin?
Oh, Leslie, I am so sorry about everything that went on here tonight.
Leslie, bu akşam olanlar için gerçekten çok üzgünüm.
- I am so sorry about all this. - Oh, that's all right.
- Çok özür dilerim.
I want you to know that I, for one, am so sorry about your difficulties with your little co-star, this little girl, Lita...
Bilmenizi isterim ki sizin şu küçük yıldızınız, hani şu kız,.. ... Lita'yla yaşadığınız zorluklar için büyük üzüntü duyuyorum.
Ben, I am so sorry about everything that's happened.
Ben, olanlar için çok üzgünüm.
Man. I am so sorry about what happened last time, asking you out like that.
Geçen sefer olanlar için çok üzgünüm, seni davet ettiğim için.
Listen, I am so sorry about everything that happened today...
Dinle, bugün olanlar için çok üzgünüm...
Can I just say again that I am so sorry about lunch?
Ben- - yemek için üzgün olduğumu söylesem.
I truly am just so sorry about everything that happened.
Tüm olanlar için gerçekten üzgünüm.
I am so sorry that you had to find out about this transfer this way.
Transferi böyle öğrendiğiniz için gerçekten çok üzgünüm.
- I am so sorry about earlier. No, I'm sorry. I shouldn't have yelled and run off like that.
Hayır, baba, ben gerçekten üzgünüm, sana öyle bağırmamalı ve çekip gitmemeliydim.
I am so, so sorry about that.
Bunun için, çok, çok üzgünüm.
So I am sorry about that.
Çok üzgünüm.
I just wanted to let you know that, that I really am so sorry about everything.
Söylemek istediğim olanlar nedeniyle çok üzgünüm.
And I am so sorry for that, but that is exactly why you can't be fair about this.
Bu yüzden çok üzgünüm ama işte tam olarak bu sebepten Cara konusunda adil olamazsın.
So look, um, I really am sorry about Mark Malone, But that was ages ago, And that guy had "loser" written all over him.
Bak, Mark Malone için gerçekten üzgünüm ama çok uzun zaman önceydi ve o tam bir beceriksizdi.
I'm so sorry, but what am I supposed to talk about if I don't talk about that horrible wedding?
Pardon ama o korkunç düğünden bahsetmeyeceksem başka neden bahsedeceğim ki?
I am so sorry for saying those things about your husband. I appreciate that.
Kocan hakkında söylediklerim için çok özür dilerim.
Oh, you do not have to worry about that. I am so sorry.
Çok özür dilerim.
And, oh, my God, seriously, I am so really super sorry about that.
Aman Tanrım, cidden yani gerçekten acayip üzgünüm.
Mel dear, I'd just like to say that I am so so very sorry that you're upset about something I might have said or didn't say.
Mel, canım söylemiş olduğum ya da söylemediğim bir şeye kızdığın için çok üzgün olduğumu söylemek istiyorum.
Uh, listen, uh, if this is about that whole church door thing this morning, - I am so sorry.
- Dinleyin, bu olay sabahki kilise kapısı meselesiyse, özür dilerim.
I am so sorry about what happened with that man.
Ben, olanlar konusunda cok üzgünüm.
And I am so sorry about that.
- Kusura bakma sen de
I am so sorry that you had to hear about this like this.
Bu şekilde öğrendiğin için çok üzgünüm. Ama bir dakika ara verip beni kutlayalım mı?