I came back for you translate Turkish
282 parallel translation
But I came back for you!
Ama ben senin için geri döndüm.
You know I came back for you!
Senin için geldiğimi biliyorsun!
I came back for you.
Senin için geriş geldim.
I came back for you, Nevenka, and to take my vengeance upon those who hate me.
Senin için geri geldim, Nevenka, ve benden nefret edenlerden intikam almak için.
I came back for you.
Senin için döndüm.
I came back for you, Jeff.
Senin için geri geldim Jeff.
- Well, I came back for you.
- Senin için geri geldim.
Jessie, I came back for you.
Jessie, senin için döndüm.
I came back for you!
Sizin için döndüm!
And I came back for you.
Ben senin kardeşin değilim!
I came back for you when I realized you weren't on the hopper.
Mavna olmadığını görünce senin için geri döndüm.
' - I came back for you.
- Senin için geri döndüm.
Well, yeah, I came back for you.
Şey evet, senin için döndüm.
First, I came back for you :
Ben aslında senin için dönmüştüm.
I came back for you...
Senin için geri geldim...
I came back for you, Mr. Shankar.
Ben sizin için geri geldim, Bay Shankar.
I came back for you!
Senin için döndüm!
I came back for you.
Senin için geri geldim.
John... I came back for you.
John... ben senin için döndüm.
I came to your room to say good-bye... to tell you that someday I'd be back for you... that I'd think about you and that I'd write...
Odana seninle vedalaşmak için gelmiştim bir gün senin için geri döneceğimi söyleyecektim ve seni düşüneceğimi sana mektup yazacağımı.
What I can't figure is what you came back for that morning.
Anlamadığım şey, sabah neden geri geldiğin?
That night in front of the nurses'quarters and then again at the pier I forgot for the moment why we split up but you reminded me, and the trouble came charging back.
O gece, hemşireler evinin önünde, sonra yine iskelede bir an için neden ayrıldığımızı unutmuştum ama hatırlattın, meselenin ne olduğunu bir anda anladım.
I came to tell you that I'm going back to Capri to ask the emperor to intercede for you.
Sana Capri'ye döneceğimi söylemeye geldim. İmparatordan senin için yardım isteyeceğim.
I wanted to look real nice for you, when you came back.
Döndüğünde çok güzel görünmek istiyordum.
Jacek, I came back just for you.
Jacek, sadece senin için geldim.
If you ever came back, I wanted to be sure that I wouldn't be waiting for you.
Eğer geri dönseydin, seni beklemediğimi sana ispatlamak istedim.
You came back to me while I did not hope for you anymore.
Hiç ummadığım bir zamanda bana geri döndün.
Then you fell asleep, so everyone left, but I came back to look for my handbag.
- Ya sonra? Siz uyuyakaldınız ve herkes ayrıldı ama ben el çantamı almak için geri döndüm.
I came back to look for you.
Seni aramak için döndüm.
I've came to say this to you and to take your response to their message back but first, I have a secret message for Your Highness.
Buraya bunları iletmek ve kendilerinin mesajına cevabınızı almak için geldim. ama öncelikle Ekselanları, size gizli bir haberim var.
Last night after you left, I went out for a ride when I came back, everything was destroyed.
Sen gittikten sonra, bir tur atayım dedim. Geri geldiğimde herşeyi kırmışlardı.
I came back for you to take you with me, to marry you... and you'd gone. And now all these years later you choose to let me know you're alive.
Ve bunca yıldan sonra bana sağ olduğunu haber veriyorsun.
If he doesn't show by morning, then we'll decide. I don't feel like going back before i find out what i came here for. You?
o zaman karar veririz ben geri döndügünü hissetmiyorum onun için buraya neden geldigini bulalım sen?
I finally came back for you, Rachel.
Sonunda senin için döndüm Rachel.
You took everything I dished out and came back asking for more.
Sunduğum her şeyi aldın ve daha fazlasını istedin.
When I came back to the United States, I decided that if you could use propaganda for war you could certainly use it for peace.
Almanlar çok kullandığı için propaganda olumsuz bir kelime haline gelmişti.
I came right back for you.
Senin için döndüm hemen.
You think I came back here to work for you?
Buraya senin için çalışmaya geldiğimi mi düşünüyorsun?
I figured you came back sucking around for money, that you were like the others.
Senin para sızdırmaya geldiğini, diğerleri gibi olduğunu düşündüm.
What the fuck do you think I came back here for?
Neden geri döndüm sanıyorsun?
Well, be that as it may, after camp came football, and for those of you who didn't follow the sports pages back in 1977, you might not remember the peewee powerhouse of oklahoma, who, under the leadership of yours truly, managed to roll to an auspicious league record of 0 for 12... scoring exactly not one damn touchdown.
Neyse, kamptan sonra da futbola başladı ve 1977'de spor sayfalarını takip etmeyenleriniz Oklahoma'nın PeeWeee Powerhouse'unu hatırlamayacaktır, sizlerin de desteğiyle 12-0 Iık müthiş bir rekora imza atmayı başarmışlardı hem de tek bir sayı bile atamadan.
When I came back next time, I will be human for you.
Bir daha ki sefere geri geldiğimde senin için insan olacağım
He was there when I sent for you, but then when I came back he was gone.
Sizi çağırdığımda şuradaydı ama geri geldiğimde yoktu.
I had Miss Waters order it for you a while back, and it just came.
Senin için Miss Water'dan almasını istedim. Yeni geldi.
Dawson Leery, I thought for sure that when I came back you two would be, what happened?
Dawson Leery, Döndüğüm zaman ikinizin birlikte olacağından emindim. Ne oldu?
This is what I came back for, to be with you as we used to be in our days in Rome.
Ben buraya seninle eskiden Roma'daki günlerimizdeki gibi yeniden bir araya gelmek ve birlikte olmak için geldim.
I want you to know that I came back for us to be together one more time before -
Dönüş nedenimin bir kere daha sen gitmeden önceki, yine eskisi zamanlarımızdaki gibi bir araya gelmek olduğunu
If you think for a second I won't send you back where you came from...
Eğer ikinci kez düşünürsen seni geldiğin yere göndermeyeceğim.
A promise to the Marquis. - I thought you came back for me?
Ben de benim için geldin sanmıştım.
Edward Bernays When I came back to the United States, I decided that if you could use propaganda for war you could certainly use it for peace.
Amerika'ya geri döndüğümde,... savaş için propaganda yapılabildiğine göre,... barış için de kullanılabileceğine kanaat getirmiştim.
I came back from Salo early because there's no time to lose... not just for me, but for you too.
Salo'dan erken geldim çünkü kaybedecek zaman yoktu sadece benim değil ikimizin de yok.