English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I can't believe i'm doing this

I can't believe i'm doing this translate Turkish

284 parallel translation
I can't believe we're actually doing this.
Bunu gerçekten yaptığımıza inanamıyorum.
I can't believe we're doing this.
Bunu yaptığımıza inanamıyorum.
I can't believe we are doing this.
Bunu yaptığımıza inanamıyorum.
I can't believe I'm doing this.
Bunu yaptığıma inanamıyorum.
I can't believe I'm actually doing this.
Bunu yaptığıma inanamıyorum.
Wow, I can't believe I'm doing this.
Bunu yaptığına inanamıyorum. Bu harika bir şey.
- I can't believe I'm doing this.
- Bunu yaptığıma inanamıyorum.
Oh, my God, I can't believe we're doing this!
Aman tanrım, bunu yapıyor olduğumuza inanamıyorum!
- I can't believe I'm doing this. I need $ 25,418.
- Bunu yaptığıma inanamıyorum. $ 25,418'a ihtiyacım var.
I can't believe i'm doing this.
ben bunu yaptıgıma inanamıyorum!
Okay, Bernie, I'm going to shoot the wad. I can't believe I'm doing this.
Tamam Bernie, biraz daha yükselteceğim.
I can't believe I'm doing this. What am I doing down here?
Burada ne işim var?
I can't believe I'm doing this. How did I end up in this situation?
Kendimi böyle komik bir duruma nasıl soktum ben?
I can't believe I'm doing this.
Şu yaptığıma inanamıyorum.
[Groaning] I can't believe I'm even doing this.
Bunu yaptu-ığıma bile inanamıyorum.
I can't believe we're even thinking about doing this.
Bunu yaptığımıza inanamıyorum.
Geez, I can't believe we're actually doing this, Bess.
Tanrım, bunu yaptığımıza inanamıyorum Bess
- I can't believe I'm doing this - We get all kinds here, don't we?
Buraya herkes geliyor.
I can't believe I'm doing this. I hated the food when I went here.
Bunu yaptığıma inanamıyorum. buraya geldiğimde yemekten nefret ederdim.
I can't believe we're doing this.
Bunu yapacağımıza inanmıyorum.
Oh, I can't believe we're doing this.
- Oh! Oh, bunu yaptığımıza inanamıyorum.
I can't even believe I'm doing this.
Çok uzun konuşamayacağım. Zaten bunu yaptığıma inanamıyorum.
We need those heads, yes, I'm going in there I can't believe you're actually doing this
O kafalara ihtiyacımız var, evet Oraya gideceğim. Sana inannamıyorum gerçekten gideceksin.
I can't believe I'm doing this!
Bunu yaptığıma inanamıyorum.
"I can't believe I'm doing this to you on the night before your wedding but I think you need and deserve to know what you're marrying into."
"Mike, bunu sana düğününden bir gün önce yaptığıma inanamıyorum ama sanırım kiminle evlendiğini bilmeye hakkın var."
I can't believe I'm doing this.
Hey, naber?
- I can't believe I'm doing this.
Bunu yaptığıma inanamıyorum.
" I can't believe I'm doing this.
Bunu yaptığıma inanamıyorum.
- I can't believe I'm doing this.
Bunu yaptığımıza inanamıyorum.
I can't believe you're doing this to me when I'm up to my ass in Kettleman plaintiffs which looks to be double the amount of Hinkley.
Bunu bana yaptığına inanamıyorum. Üstelik Kettleman davacılarıyla uğraşıyorum. Hinkley'yin iki katı kadarlar.
I CAN'T BELIEVE I'M DOING THIS.
Bunu yaptığıma inanamıyorum.
Oh, I can't believe I'm doing this.
Ah, bunu yaptığıma inanamıyorum.
I can't believe you're doing this half an hour before the show!
Gösteriye yarım saat kala bunu yapacağına inanamıyorum!
I can't fucking believe we're doing this.
Bunu yaptığımıza inanamıyorum be.
I can't believe I'm doing this.
- Bunu yaptığıma inanamıyorum.
Yeah, well, I can't even believe that I'm doing this.
Evet, şey, aslında bunları yaptığıma inanamıyorum.
- l can't believe I'm actually doing this.
- Bunu gerçekten yaptığıma inanamıyorum.
Um, I can't believe I'm doing this, but uh, there's something I gotta tell ya.
Bunu yaptığıma inanamıyorum ama söylemem gereken bir şey var.
I can't believe I'm doing this again.
Bunu tekrar yaptığıma inanmıyorum.
- I can't believe we're doing this again.
Bunu tekrar yaptığımıza inanamıyorum.
I can't believe I'm actually doing this.
- Bunu yaptığıma inanamıyorum.
I PICTURE THEM NAKED. I CAN'T BELIEVE I'M DOING THIS.
Bunu yaptığıma inanamıyorum.
I can't believe I'm doing this with you.
Bunu yaptığıma inanamıyorum.
I can't believe I've come this far and all I'm doing is freaking him out.
İnanamıyorum. Bunca şeye katlandım ama tek yaptığım onu ürkütmek.
I can't believe I'm doing this with you.
Şunu söylemeliyim. Bunu yaptığıma inanamıyorum.
- I can't believe I'm doing this.
Lütfen!
I can't believe we're doing this for some fat cat's nanny.
Bunu bir para babasının çocuk bakıcısı için yaptığımıza inanamıyorum.
- I can't believe we're doing this. - Slowly.
Bunu yaptığımıza inanamıyorum.
I can't believe I'm doing this to Barnaby.
Barnaby'ye bunu yaptığıma inanamıyorum.
I can't believe she's doing this!
Kızımın bunu yapabildiğine inanamıyorum.
I can't believe we're doing this.
- Bunu yaptığımıza inanamıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]