English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I can't believe you're here

I can't believe you're here translate Turkish

274 parallel translation
I still can't believe it that you're here and you're safe, And you're not going to be sent away.
Hala burada, güvende olduğuna, uzaklara gitmediğine inanamıyorum.
I still can't believe you're here.
Hala burada olduğuna inanamıyorum.
I still can't believe you're here!
Buradasın. Hâlâ inanamıyorum!
Darling, I can't believe you're really here.
Sevgilim, burada olduğuna inanamıyorum.
I can't believe you're here.
- Burada olduğuna inanasım gelmiyor.
No, that you're here. And that I'm here with you. I can't believe it.
Hayır, burada olmana ve burada seninle olduğuma inanamıyorum.
- I can't believe you're here.
- Burada olduğuna inanamıyorum.
I can't believe you're here.
Burada olduğuna inanamıyorum.
I can't believe you're here!
Sana inanamıyorum, hey.
I can't believe you're here.
Burada olduğunuza inanamıyorum.
I can't believe you're here tonight
# Bu gece burada olduğuna inanamıyorum #
- I can't believe that you're just sitting here.
Burada öylece oturduğuna inanamıyorum.
I can't believe what you're thinking here.
Aklından geçenlere inanamıyorum.
I can't believe it. You're here.
- Burada olduğuna inanamıyorum.
I just can't believe you're already here.
Burada olduğunuza inanamıyorum.
I can't believe you're actually standing here in my living room, Eddie.
Oturma odamda olduğuna inanamıyorum Eddie.
I can't believe your selfishness. You can go fishing anytime. But we're here to save our marriage.
bu kadar sorumsuz ve bencil olduğuna inanamıyorum balığa her zaman gidebilirsin ancak buraya evliliğimizi kurtarmak için geldik ben konuşurken sen hala balık tutmayı düşünüyorsun.
- I can't believe you're here.
- Burada olduğuna inanamıyorum
- I can't believe you're here.
Sekiz saat sürdü. - Burada olduğuna inanamıyorum.
I can't believe you're here. What are you doing? What are you doing here?
Burada olduğuna inanamıyorum.
- I can't believe you're here.
- Geldiğine inanamıyorum.
I just can't believe you're here.
Burada olduğuna inanasım gelmiyor.
I can't believe you're here.
Burada olmana inanamıyorum.
- I can't believe you're here.
- Buraya geldiğine inanamıyorum. - Ben de.
Burnfield, Pizza and Puke capital of the world. - I can't believe you're still here.
Burnfield gibi başka bir yer daha yok.
God, Sam, I can't believe you're actually here with me.
Gerçekten de burada, benimle olduğuna inanamıyorum.
I can't believe you're not here to see them.
Onları gördüğüm zaman gözlerime inanamadım.
Well, I can't believe you brought Skylar here when we're fuckin'all bombed and drinkin'.
Skylar'ı da buraya içmeye getirdiğine inanamıyorum.
And I still can't believe I'm down here while you're up there!
Senin yukarıda benim ise burada olmama hala inanamıyorum!
I can't believe you guys think you're moving in here.
Aman Tanrım! Gerçekten buraya taşınmayı düşündüğünüze inanamıyorum.
I can't believe you're here!
- Burada olduğuna inanamıyorum.
You're here. I can't believe it.
Buradasın.
I can't believe you're here.
Burada olduğuna inanamiyorum.
I can't believe you're here.
Senin başını döndürmek isterdim.
I can't believe you're here.
- Burada olduğuna inanamıyorum.
I can't believe you're here!
Burada olduğuna inanamıyorum!
I still can't believe you're here.
Burada olduğuna hala inanamıyorum.
- I can't believe you're here.
- Burada olduğuna hala inanamıyorum.
I can't believe you're here.
Geldiğinize inanamıyorum.
I can't believe what you're telling me here.
Anlattıklarınıza inanamıyorum.
I can't believe you're bringing her here.
Onu buraya getirdiğine inanamıyorum.
Dad! I can't believe you're here.
Burada olduğuna inanamıyorum.
OH, I CAN'T BELIEVE YOU'RE ALL HERE!
Herkesin burada olduğuna inanamıyorum.
I can't believe you're really here.
Burada olduğuna inanamıyorum gerçekten.
- I can't believe you're actually here.
- Burada olduğuna inanamıyorum.
- My God, I can't believe you're here!
- Tanrım, geldiğinize inanamıyorum!
I can't believe you're here. I didn't think you'd make it.
Geldiğine inanamıyorum.
Oh, my God, I can't believe you're here.
Aman Tanrım. Buraya geldiğine inanamıyorum.
HMM. I CAN'T BELIEVE YOU'RE FINALLY HERE,
Sonunda burada olduğuna inanamıyorum.
- Patrick, I can't believe you're here.
- Burada olduğuna inanamıyorum Patrick.
I still can't believe you're here.
Hâlâ geldiğine inanamıyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]